TBMM (AA) - TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, CHP'li kadın milletvekillerine, "Her gün teşkilatlarınızda taciz, tecavüz vakaları yaşanırken üç maymunu oynamayacaksınız. HDP'ye gelince kadını ağzına alacak son parti HDP'dir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla genel görüşme açılmasına dair grup önerisi görüşüldü.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, kadına yönelik şiddete son vermek için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, milletvekillerine, "Kadın cinayetlerinden sizler kendinizi sorumlu hissetmiyor musun? 584 milletvekili olarak bu ülkede yaşayan herkesin canından kadın, erkek olsun sorumluyuz. Kadın konusunun siyaseti mi olur? Vicdanlarınızın sesini dinleyerek 'evet' oyu verin. Verin ki kadınların ölmemesi için tek yürek olarak, milletvekili sorumluluğunu gösterelim, kadınlar bu ülkede öldürülmesin." diye seslendi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Fatma Aksal, kadın meselesinin her şeyden önce bir insan meselesi olduğunu, kadına yönelik şiddetin Türkiye'nin milli, manevi değerleriyle asla bağdaşmadığını kaydetti.
Aksal, 2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun yürürlüğe girmesiyle şiddet ile mücadelede önemli mesafe alındığını anlattı. Aksal, Adalet ve İçişleri bakanlıklarınca kanunun etkin yürütülmesi için çıkarılan genelgelerle kadına yönelik şiddetle mücadelede uzmanlaşmış birimler oluştuğunu söyledi.
AK Parti iktidarında bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Aksal, şöyle devam etti:
"Kadına yönelik şiddeti, tacizi, tecavüzü önleyeceksek önce samimi olmamız gerekiyor. Bütün milletvekillerini samimiyete davet ediyorum. Özellikle CHP'li kadın milletvekillerine sesleniyorum. Her gün teşkilatlarınızda taciz, tecavüz vakaları yaşanırken üç maymunu oynamayacaksınız. HDP'ye gelince kadını ağzına alacak son parti HDP'dir. Diyarbakır anneleri 512 gündür Diyarbakır İl Başkanlığınızın önünde nöbet tutuyor. Bir anneyi evladından koparmaktan daha büyük şiddet olabilir mi? Kendi çocuklarınız Avrupalarda seyahat ederken gariban Kürt çocuklarını teşkilatlarınız eliyle dağa kaçırıp PKK'lı teröristlere peşkeş çekiyorsunuz."
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Diyarbakır anneleri sizden önce bizim annemizdir. Bunu ben onlarla konuştum, sohbet ettim ve sonra emniyet gidip onları bir çadıra kapatıp, tehdit ettiler 'HDP milletvekiliyle nasıl konuşursunuz.' diye. O çocukların geri dönmesi için mücadele eden, barış mücadelesi veren biziz. Özel tertibatla orada yıllardır oturtuyorsunuz." diye konuştu.
CHP'li Süllü de "Madem bu kadar iyi iş yapıldı da neden günde üç kadın öldürülüyor? Bunun hesabını verin. İki-üç konu buldunuz şimdi ona tutunuyorsunuz. 'Senin tecavüzcün, benim tecavüzcüm' denilirse buraya çok pislikler ortaya dökülür. İstanbul Sözleşmesi'nin arkasında dimdik duran Canan Kalsın'ı görevden aldınız, Aksal'ı getirdiniz. İstanbul Sözleşmesi'nden korkuyorsunuz. " dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, ne tehdit ne şantajla Diyarbakır annelerini tuttuklarını kaydetti.
Muş, İstanbul Sözleşmesi'ni, AK Parti hükümetinin imzaladığını anımsattı.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ise Diyarbakır annelerinin, HDP binasında zorla oturtulduğuna dair söylemlere işaret ederek, bir babanın, "Bu parti, Kandil'in askerlik şubesi gibi çalışmış. Çocuklarımızı buradan kaybettik, buradan istiyoruz." dediğini söyledi.
Konuşmaların ardından HDP Grup önerisi kabul edilmedi.