İSTANBUL (AA) - Tarihçi ve yazar Dursun Gürlek İbn Haldun Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen "İstanbul'u Keşfediyoruz" etkinlik serisinde "İstanbul Efendileri" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yazar Ömer Faruk Deliktaş'ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinlik, İbn Haldun Üniversitesi Sanat, Kültür ve Spor Daire Başkanlığının YouTube kanalında yayınlandı.
Gürlek, efendi kelimesinden bahsederek, "İnceliklere dikkat eden adam, erkek ya da kadın olsun fark etmez, erkekse beyefendi, kadınsa hanımefendi diye anılır." dedi.
- "İstanbul'un ilk efendisi peygamber efendimizdir"
İstanbul efendileri denilince Hazreti Muhammed'e kadar gitmek gerektiğini dile getiren Gürlek, "Bana sorarsanız İstanbul'un ilk efendisi peygamber efendimizdir. Çünkü İstanbul'un Müslümanlar tarafından fethedileceğini müjdelemiştir. Bu müjde 2. Mehmet'in, Fatih Sultan Mehmet'in şahsında tezahür etmiş. Öyleyse İstanbul'un ilk efendisi hiç şüphesiz ki peygamber efendimizdir. Başka delil aramaya gerek var mı? Efendimize sıfat olarak kainatın efendisi dersek, dünya da kainatın bir parçasıdır. Türkiye de dünyanın bir parçasıdır. İstanbul da Türkiye'nin bir parçasıdır. Öyleyse efendimiz de ilk olarak İstanbul'un efendisi kabul edilmelidir." diye konuştu.
Dursun Gürlek, İstanbul'un efendilerinin ikincisi olarak nitelendirdiği Eyüp Sultan'ı ise şöyle anlattı:
"İstanbul'un fethinin müjdesi üzerine kenti fethetmeye gelen, İstanbul'u fethetmek için yola çıkan Emevi ordusuna katılan, 'Ben de İstanbul'u fethedecek Müslüman askerlerinin arasında bulunayım, peygamberimizin bu müjdesine ben de mazhar olayım, gerekirse ben de Konstantiniyye'nin fethinde şehit olayım.' diyerek 80 yaşının üzerinde yola düşen, o uzun yolu bin bir meşakkatle katedip Konstantiniyye surlarının dibinde şehit olan Eyüp Sultan Hazretleri de bana göre İstanbul'un ikinci efendisidir."
- "Fatih Sultan Mehmet, tam manasıyla İstanbul'un efendisidir"
Konuşmasına İstanbul'un üçüncü efendisi ile devam eden Gürlek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Konstantiniyye şehrini bir an önce alması için Fatih Sultan Mehmet'i durmadan teşvik eden hatta ifade yerindeyse sıkıştıran Akşemsettin Hazretleri'dir bana göre İstanbul'un üçüncü efendisi. Dördüncü efendisine gelince onu hepiniz biliyorsunuz, Fatih Sultan Mehmet. Fatih Sultan Mehmet, 29 Mayıs 1453'te kendisinden önceki hükümdarlar gibi İstanbul'u alamasaydı biz bugün bu programı burada yapamayacaktık. İstanbul bizim olmayacaktı muhtemelen. Aradan 560 seneden fazla zaman geçti, her şeyimizi Fatih'e borçluyuz. Eğer Fatih İstanbul'u alamasaydı, Kanuni Süleymaniye Camisi'ni yaptıramayacaktı. 1. Ahmet, Sultanahmet Camisi'ni yaptıramayacaktı. Fatih Sultan Mehmet, tam manasıyla İstanbul'un efendisidir."
Dursun Gürlek, İstanbul'un efendilerini üçe ayırarak, "İstanbul'a maddeten hizmet edenler, kibar ve beyefendi insanlar ile İstanbul'u tanıtan, İstanbul hakkında ansiklopedi hazırlayan, çeşitli kitaplar yazan, İstanbul şiirleri antolojisi meydana getiren insanlara biz İstanbul efendisi diyoruz." açıklamasını yaptı.
Gürlek, yaklaşık bir saat süren söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını cevapladı. Etkinliğin tamamı YouTube'dan izlenebilir.