İSTANBUL (AA) - Sultanbeyli Belediyesinin 2021- 2022 kültür sanat sezonu, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle açıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, törendeki konuşmasında, Farabi'nin insanı ruhu, aklı ve bedeniyle anlattığına, İbn-i Haldun'un da "Coğrafya kaderdir." sözüne işaret ederek, "Eğer insan ruhsa ve kişiliği orada oluşuyorsa, bedeni de coğrafyasının bir parçasıysa ve aklıyla da bu ikisini yürütüyorsa toplum nedir? Toplum bunun ruh hali, kültürüdür. Çünkü yaşadığımız coğrafyada bizi millet olarak bir arada tutan değerlerimizin tamamıdır." dedi.
- Sultanbeyli'de Şehir ve İnsan Araştırma Merkezi kurulacak
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de bu yılki kültür sanat sezonunu, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti Bursa'da Ulu Cami imamlığı yapan, mutasavvıf, Türkçe kaleme alınmış mevlitlerin ilki ve en meşhuru "Vesiletü'n-necat"ın müellifi, alim Süleyman Çelebi'ye adadıklarını söyledi.
Keskin, yıl boyunca gerçekleştirdikleri etkinlikler kapsamındaki Sultanbeyli Uluslararası Kısa Film Yarışması'na bu sene 644 filmin katılım gösterdiğine dikkati çekerek, yarışmanın, İstanbulensis Şiir Festivali'nin ve Sultanbeyli Kitap Fuarı'nın artık geleneksel hale geleceğini ifade etti.
Bu yıl Sultanbeyli'de bir kültür harmonisi yaşanacağını vurgulayan Keskin, şunları kaydetti:
"Şehir ve medeniyet birbirini tamamlayan iki olgudur. Aynı zamanda şehir medeniyeti bağrında inşa eden, taşıyan ve yaşatan mekandır. Şehir her şeyden önce medeniyetin mekansal karşılığıdır. Öyle ki medeniyet, Arapçada şehir anlamına gelmektedir. Medeniyet, şehirde yaşayan insanların doğrudan kendisi olmakla birlikte nesilden nesile aktarılan şeydir. İnsan olmadan ne şehri düşünebiliriz ne de şehrin kokusu insan olmadan bir anlam taşır. Karantina zamanı İstanbul'un boş sokaklarına baktığımızda anladığımız bir gerçek vardır ki, o da bu şehrin sakinleriyle beraber güzel olduğudur. Bizim bir derdimiz var. Medeniyetimizin izlerini, toplum yekununu geleceğe aktarmak istiyor, tüm programlarımızı bu güzergah dahilinde gerçekleştiriyoruz."
Hüseyin Keskin, ayrıca "Şehir ve İnsan Araştırma Merkezi" kuracaklarını aktararak, "Kültür ve sanat üretimleri yapacağımız, entelektüel konularda aydınlanma arayışına gireceğimiz şehir ve insan buluşmaları da gerçekleştirerek, kültürel hazinemize katkı sunacağımız bir platformu önümüzdeki zamanlarda hayata geçireceğiz." diye konuştu.
- "Benim müziğim hiçbir zaman sanatseverlerin kalbi duyguları sayesinde solmadı"
Kültür ve sanat dünyasından birçok ismin de katıldığı açılışta konser veren besteci ve müzisyen Can Atilla ise kendisine sürekli "Müzik nedir?" diye sorulduğunu dile getirerek, şunları anlattı:
"Gerçek müzik, Hoca Ahmet Yesevi'nin tarifiyle raksı semadır. Beethoven'un notalarıdır. Mevlana'yı kendinden geçiren cennet serinliğidir. Müzik arınmadır. Ruhların yıkanışıdır. Müzik sırdır. Sırlanmış, gizlenmiş bir diyalogdur. Kimle? Yaratıcımızla. Edebiyatta anlatılanların ötesinde duygu ve ifadelerin form değiştirilmiş şeklidir. Soyut tek sanattır müzik. Görülemez, dokunulamaz. Sadece hissedilebilir. Anlatamadığımız her şey, bir başkası tarafından anlatıldığını keşfettiğimizdeki sahip olduğumuz duygularımızla yüzleşmemizdir müzik. Doğru sanatçıların elinden çıkan her eser, fikirsel olarak kurgulandığında, yani bir konuyu, duyduğu betimlediğinde işlevi olarak bir manada toplumların manevi hekimi gibidir. Bu duygular her bireyin zaman içerisinde tüm davranışlarına yansıyarak, bir olumlama, bir motivasyon, duygularımızda netlik, iletişimimizde daha sıcaklık ve sevgisel bir bağ kurabileceğimiz konusunda bir ruh feneri gibi bizi aydınlatır. Benim müziğim hiçbir zaman sanatseverlerin kalbi duyguları sayesinde solmadı, sıradanlaşmadı, eskimedi, işportaya düşmedi. Hala capcanlı. Hep seçkin ruhlarla birleşti ve onların kendilerinde var olan güzelliklerine tercüman oldu."
Konserde Atilla'nın eserlerini Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Ebru Tamer ve Devlet Opera ve Balesi sanatçısı, piyanist Gökçiçek Cihan seslendirdi.