Soybağının reddi davası, bireyler arasındaki genetik ve hukuki bağın reddi ile ilgili bir hukuk davasıdır. Kan bağının yanı sıra, hukuk sisteminin belirlediği şartların sağlanmasıyla oluşan soy bağı, anne ve çocuk arasında doğumla, baba ve çocuk arasında ise tanıma, evlilik, yargıç kararı veya evlatlık edinme yoluyla kurulur.
Medeni Kanun'un 285. maddesine göre, evlilik esnasında veya boşanmadan sonra 300 gün içinde doğan çocuğun babası olarak kabul edilen koca, özel durumlar dışında, babalık iddiasıyla karşı karşıya kalabilir. Bu iddianın mahkeme kararıyla çürütülmesi talebine ilişkin davaya soybağının reddi davası ya da nesebin reddi davası denir.
Soybağının Reddi ile Babalık Davası Aynı Şey mi?
“Soybağının reddi davası ile babalık davası arasında önemli farklar bulunmaktadır ve bu iki dava aynı sonuçları talep etmek amacıyla birlikte açılamaz. Eğer birlikte açılmışlarsa, mahkeme tarafından dosyaların ayrılması gerekir. Özellikle, soybağının reddi davası, babalık davasının çözümlenmesini bekleyen bir ön mesele olarak ele alınmalıdır.” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 24/06/2020 Tarihli, 2020/1467 E., 2020/3892 K. Kararı)
Soybağının Reddi Davasını Kimler Açabilir?
Soybağının reddi davası; koca, çocuk ve bazı özel durumlar dışında kocanın yakın akrabaları olmak üzere birkaç farklı kişi tarafından açılabilir. Anne, bu davanın davacısı olamaz ve yeni yasal düzenlemeler, Cumhuriyet savcısını da davacılar arasında saymaz. Kocanın ailesi ve diğer iddia sahiplerinin dava açma hakları, kocanın bu hakkı kullanmamış olması gibi sınırlı durumlarla mümkündür.
Soybağının Reddi Davası Kime Karşı Açılır?
Kocanın açtığı soybağının reddi davasında davalılar, anne ve çocuktur. Çocuğun açtığı dava durumunda davalılar, anne ve kocadır. Diğer ilgililer tarafından açılan davada ise yine anne ve çocuk davalı konumundadırlar. Bu davalarda, davalılar zorunlu dava arkadaşıdır, yani dava sadece bir tarafa karşı açılamaz. Çocuk, davada genellikle bir kayyım tarafından temsil edilir.
Soybağının Reddi Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Soybağının reddi davası için yetkili mahkeme, Aile Mahkemesidir. Bu davanın açılabileceği yer ise taraflardan birinin dava anındaki veya çocuğun doğum anındaki ikametgâhının bulunduğu mahkemedir. Soybağının reddi davası ile nüfus kaydının düzeltilmesi davası sıkça karıştırılabilmekle birlikte, her iki davanın mahiyeti, koşulları ve sonuçları açısından önemli farklılıklar içerir. Bu nedenle, soybağının reddi davasını tecrübeli avukatlarla çalışarak yürütmek, konu hakkında dikkatli olunması gereken bir husustur.
Soybağının Reddi Davası Açma Süresi Nedir?
Soybağının reddi davasının açılabilmesi için belirlenen hak düşürücü süreler bulunmaktadır. Bu sürelerin aşılması, mahkemeler tarafından dava reddine neden olur. Öğrenme tarihinin ne zaman olduğunun belirlenmesi, Yargıtay kararlarına uygun şekilde yapılmalıdır. Hukuki bilgisi olmayan kişiler için bu sürelerin hesaplanması zor olduğundan, konusunda uzman avukatlardan destek alınması önerilir.
Medeni Kanun'un 289 ve 291. maddelerine göre soybağının reddi davasında süreler şu şekildedir:
· Koca, doğumu ve baba olmadığını öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmalıdır.
· Ergin olmuş çocuk, erginlik tarihinden itibaren bir yıl içerisinde dava açabilir.
· Kocanın ölümü, gaipliği veya ayırt etme gücünü kaybetmesi durumunda, ilgili tarihlerden itibaren bir yıl içinde kocanın yakınları dava açabilir.
· Ergin olmayan çocuk için kayyım atanması durumunda, kayyımın atandığı tarihten itibaren bir yıl içinde dava açılabilir.
İstisnai durumlar, hak düşürücü sürelerin geçmiş olmasına rağmen, dava açma imkanı tanıyabilir. Bu durumlar arasında kocanın ciddi bir hastalık geçirmesi, cezaevinde bulunması gibi haklı sebepler bulunur.
Medeni Kanun'un 289/3. maddesi uyarınca, sürenin dolmasına rağmen usul eksikliği sebebiyle reddedilen davalarda, davacı 60 gün ek süre içinde yeniden dava açabilir.
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2009 tarihli kararıyla, çocuğun doğumundan itibaren beş yıl içinde dava açılması şartı iptal edilmiştir.
Soybağının Reddi Davasında Dava Süreci Nasıl İşler? DNA Testi Zorunlu Mudur?
Medeni Kanun'un 284. maddesine göre, hakim, soybağının reddi davasında maddi gerçekleri kendi inisiyatifiyle araştırır ve kanıtları serbestçe değerlendirir. DNA testi, hakimin baba ve çocuk arasında genetik bağın olmadığına dair güçlü şüpheleri varsa istenebilir. Taraflar ve üçüncü kişiler, sağlık için tehlike teşkil etmeyen incelemelere katılmak zorundadır. DNA testinin reddedilmesi, hakim tarafından davalı aleyhine bir karar olarak değerlendirilebilir. DNA testi, %99,8 oranında doğru sonuçlar verir. Soybağının reddi davasının süresi, dava özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir, ancak genel olarak birinci derece mahkeme süreci 1-2 yıl sürebilir.
Soybağının Reddi Davasında İspat Yükü Kime Aittir?
Medeni Kanun'un 287 ve 288. maddelerine göre ispat yükümlülüğü şöyle dağılmaktadır:
· Eğer çocuk evlilik içinde düşmüşse, davacı kocanın baba olmadığını ispatlamalıdır.
· Eğer çocuk evliliğin sona ermesinden sonraki 300 gün içinde doğmuşsa, bu durumda baba olarak ikinci koca kabul edilir ve onun baba olmadığını ispat etmek gereklidir.
· Eğer çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında düşmüşse, davacının başka bir kanıt getirmesine gerek yoktur.
Soybağının Reddi Davasının Sonuçları Nelerdir?
Soybağının reddi kararının kabul edilmesiyle çocuk ve nüfus kaydındaki baba arasındaki soybağı kesilir, çocuk evlilik dışı doğmuş ve babası hukuken belirlenememiş duruma gelir. Ancak, annesi ile olan soybağı devam eder. Mahkeme kararı sonrasında nüfus kaydındaki değişiklik için bildirim yapılır. Mahkeme kararının yenilik doğurucu ve geçmişe etkili olduğunu unutmamak önemlidir. Davacı, masraflara ilişkin tazminat talebinde bulunabilir.
Soybağının Reddi Davası Harç ve Masrafları Ne Kadardır? Avukat Ücreti Nedir?
Dava için belirlenen harç miktarı ve diğer masraflar, mahkeme tarafından belirlenen tutara göre değişiklik gösterebilir. 2024 yılı için ortalama masraf tutarı yaklaşık 18.000 TL civarındadır. Avukatlık ücretleri ise, davanın özelliklerine ve il/ilçeye göre değişiklik göstermekle birlikte, Türkiye Barolar Birliğinin belirlediği asgari ücret tarifesine uygun olarak belirlenir. İstanbul gibi büyük şehirlerdeki avukatlar için İstanbul Barosunun belirlediği ücret tarifesi geçerlidir.