Sığınmacılardan Habibe Muhammed:
"Eskiden birçok eve iş yapmaya gider, ekmek paramızı kazanırdık. Ancak salgın her şeyi değiştirdi. Aylardır sayılı birkaç iş dışında temizliğe gidemiyoruz. Virüs tek geçim kaynağımızı tehdit ediyor. Çok zor şartlar altındayız"
Hamide Ahmed:
"İki ayı aşkın süredir işe gidemiyorum. İnsanlar kendilerine hastalık taşınmasından endişe ediyor. Koronavirüs hayatımızı cehenneme çevirdi. Eskiden erkekler işsiz kalıyordu. Şimdi kadınlar da işlerinden oldu. Biz ne yapacağız
MOGADİŞU (AA) - NUR GELLE GEDİ - Somali'de ekmek parasını temin etmek için temizlik ve ev işlerinde çalışan sığınmacı kadınlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle iş bulamadığı için salgının beraberinde getirdiği açlıkla mücadele ediyor.
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle sığınmacı durumuna düşen Somalili kadınlar, ayda bir defa yapılabilecek sınırlı yardımları beklemek yerine geçimlerini temin etmek için temizlik ve çeşitli ev işlerinde çalışıyor.
Ancak sığınmacılar, salgınla mücadele amacıyla alınan çeşitli önlemler nedeniyle bu iş imkanlarını kaybetti. Birçok sektörü etkileyen salgın, sığınmacı kadınların tek iş kapısı olan ev hizmetleri sektörünü de vurmuş oldu. Ailesinin geçimini temin etmek için temizlik, çamaşır yıkama gibi işlerde çalışan kadınlar, salgın nedeniyle artık iş bulmakta zorlanıyor.
Somali'de şu ana kadar 8 bin 321 koronavirüs vakası görülürken, bunlardan 302'si hayatını kaybetti.
Başkent Mogadişu'daki Futu Mülteci Kampı'nda yaşayan sığınmacılar, ev işleriyle ilgili kendilerine gelecek bir iş teklifi bekliyor.
Sığınmacılardan Habibe Muhammed AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Eskiden birçok eve iş yapmaya gider, ekmek paramızı kazanırdık. Ancak salgın her şeyi değiştirdi. Aylardır sayılı birkaç iş dışında temizliğe gidemiyoruz. Virüs tek geçim kaynağımızı tehdit ediyor. Çok zor şartlar altındayız." dedi.
- "İşverenler salgından korkuyor biz ise açlıktan korkuyoruz"
Sığınmacılardan Hamide Ahmed de salgın nedeniyle daha önce çalıştıkları evlere artık çağrılmadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"İki ayı aşkın süredir işe gidemiyorum. İnsanlar kendilerine hastalık taşınmasından endişe ediyor. Koronavirüs hayatımızı cehenneme çevirdi. Eskiden erkekler işsiz kalıyordu. Şimdi kadınlar da işlerinden oldu. Biz ne yapacağız? İşverenler salgından korkuyor, biz ise açlıktan korkuyoruz. "
Daha önce ev işleri için kendisine yardımcı tuttuğunu ancak salgından dolayı bir süredir işlerini kendisinin yaptığını anlatan Somalili Firdevs Nur da koronavirüsün ikinci dalgası nedeniyle endişe duyanların, temizlik sektöründe çalışan kadınlara kapılarını kapatmak zorunda kaldığını, daha önce yardımcı alan herkesin işini kendisinin yaptığını ve sığınmacı kadınların işsiz kaldığını anlattı.
Nur, "Virüs nedeniyle biz de endişeliyiz. Risk grubundaki yaşlılarımız ve çocuklarımızın sağlığını korumak için artık yardımcı alamıyoruz." ifadesini kullandı.
Kamptaki yetkililerden Abdi Ahmed de çocuklarına yiyecek temin etmek ve onları açlıktan korumak isteyen annelerin, daha önce ev işlerinde çalışarak ekmeğini kazandığını ancak salgın nedeniyle bu kapılarının da kapandığını söyledi.
Ahmed, "Ülkedeki çatışmalar aileleri parçaladı. Sığınmacı kadınlardan kiminin eşi çatışmalarda hayatını kaybetmiş, kimi işsiz, kimi ise boşanmış. Babaların rolü bu şekilde sona erince kamptaki zor yaşam koşullarıyla anneler mücadele etmek zorunda kaldı." diye konuştu.
- Somalili kadınlar erkeklerin yükünü üstleniyor
Somalili Kadınlar Ulusal Birliği üyesi Meryem Abdi de Somali'deki şartlar nedeniyle kadınların omzunda büyük bir yük olduğunu ve erkeklerin de rolünü üstlenmek zorunda kaldıklarına dikkati çekti.
Abdi, "Somalili kadınlar, çocukların eğitim ve terbiyesinden ekmek parasını kazanmaya kadar birçok sıkıntıyla mücadele ediyor." dedi.
Abdi ayrıca, hayatın her alanında haklarından mahrum bırakılmalarına rağmen 8 Mart'ın Somalili kadınların toplumdaki rollerini göstermek için de özel bir gün olduğunu söyledi.
Sık sık güvenlik güçlerini ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılar düzenleyen terör örgütü Eş-Şebab'la mücadele eden Somali, bir taraftan da iç savaşın yaralarını sarmaya çalışıyor.
İç savaşın patlak verdiği 1991’den bu yana çok sayıda kişi ülke içinde veya dışında sığınmacı durumuna düştü.
2011 yılında ortaya çıkan kuraklık ise düşük gelirli insanların tüm geçim kaynaklarını sarsmış, yetersiz beslenme ve kuraklık nedeniyle 200 bini aşkın insan hayatını kaybetmişti.