İsveç'te aşırı sağcı Paludan'ın Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakması büyük tepki çekti. Türkiye ve İslam dünyasından birçok ülke skandal olaya sesiz kalmazken İsveç Başbakanı Ulf Kristersson sessizliğini bozdu. Kristersson sosyal medya hesabından "İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır. Ancak bir şeyin yasal olması mutlaka uygun olduğu anlamına gelmez." dedi.
İsveç'te aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde infial uyandıran eylemini tekrarlayarak yine Kur'an-ı Kerim yaktı. Paludan'ın skandal eyleminin ardından dünya ayağa kalktı. Başta Türkiye olmak üzere Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan, Pakistan ve İsveç de skandal olaya tepki gösterdi.
BAŞBAKAN'DAN İLK AÇIKLAMA
Gözlerin çevrildiği ve polisin skandal olaya onay verdiği İsveç'te ise Başbakan Ulf Kristersson sessizliğini bozdu. Kristersson sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: "İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır. Ancak bir şeyin yasal olması mutlaka uygun olduğu anlamına gelmez. Pek çok kişi için kutsal olan bir kitabı yakmak son derece saygısız bir davranıştır. Bugün Stockholm'de yaşananlardan rahatsız olan tüm Müslümanlara sempatimi iletiyorum."
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE LANETLİYORUZ
Radikal sağcı Paludan'ın skandal eylemini "aşağılık bir saldırı" olarak tanımlayan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise "Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç'te bugün (21 Ocak) kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir nefret suçudur." ifadelerini kullandı.
İsveç makamlarına çağrı yapan Dışişleri'nin açıklaması şöyle devam etti: "Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa'da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesidir. İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz."