Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Şiir festivali yöneticileri, Suçıktı Şiir Akşamları öncesi festivalleri konuştu

09.10.2021 17:46:00
Suçıktı Şiir Akşamları Genel Sanat Yönetmeni Ali Sali: "Dursunbey’i mayalayan asıl önemli kişi 'Sarı Hoca' namıyla maruf yine bir Bosna göçmeni Mehmet Ruhi Turan'dır" Sultanbeyli Belediyesi Kültür Müdürü Mehmet Mazak: "Eğer bir şehirde sanat, edebiyat, kültür ve bunu icra eden aktörler, yazan, geleceğe taşıyan kişiler yoksa, o şehir şehir kimliğini kazanamaz" Hazar Şiir Akşamları Koordinatörü Şener Bulut: "Türk dünyası, Balkanlar, Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, Gagavuzya, Kuzey Kıbrıs Türk Cum

BALIKESİR (AA) - Türkiye'deki şiir festivalleri, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu yönetiminde, "22. Suçıktı Şiir Akşamları" etkinliğinde konuşuldu.


Suçıktı Şiir Akşamları Genel Sanat Yönetmeni Ali Sali, Bosna Hersek Milli Şairi, Prof. Dr. Cemalettin Latiç'in onur konuğu seçilmesine değinerek, "Cemalettin Latiç'in hem şairliği hem de İmamı Azam Ebu Hanife üzerine yaptığı çalışma ve son dönemde Boşnakça yazdığı mevlitten dolayı karşısında konuşabilecek söz bulamıyorum. Bizim Dursunbey'i mayalayan asıl önemli kişi 'Sarı Hoca' namıyla maruf yine bir Bosna göçmeni Mehmet Ruhi Turan'dır. Hafızlığa başladığımda Sarı Hoca'nın önünde diz çökmüş olmanın şerefini taşıyorum hala. Balıkesir, Kütahya ve Manisa üçgenindeki Müslüman insanları mayalayan Sarı hocadır." dedi.


Merhum şair Alaeddin Özdenören 1994'te Balıkesir'deyken, Erdem Bayazıt, Akif İnan, Mehmet Doğan ve Atilla Maraş'ın içinde bulunduğu bir grup şair ve yazarın Ankara'dan onu ziyarete gittiğini belirten Sali, şunları söyledi:


"Balıkesir'den Dursunbey'e gezmeye gidiyorlar. Suçıktı'nın güzelliğini görünce 'Hadi, burada bir şiir okuyalım.' diyerek kendi aralarında şiir okuyorlar. Belediye Başkanı Mehmet Filiz, Refah Partisi'nde o dönemde. O da diyor ki, 'Biz bunu her yıl devam ettirelim'. 1995 itibarıyla Ankara ve İstanbul ile Türkiye'nin her tarafından şair arkadaşların gelmesiyle şiir akşamları oluşuyor. Araya kesinti girmeseydi bu yıl 27.sini icra edecektik, 22.sini yapıyoruz. Uluslararası şiir şöleni haline gelmesi temennimizdir. Bu yıl Cemalettin Latiç'in onur konuğumuz olması benim açımdan büyük bir gurur vesilesi."


- "Şiir atölyelerimiz, üç edebiyat ve kültür dergisi çıkaracak boyuta ulaştı"


Sultanbeyli Belediyesi Kültür Müdürü Mehmet Mazak da Sultanbeyli'nin, İstanbul'un en ferah semtlerinden biri olduğunu söyleyerek, "Periferi dediğimiz Sultanbeyli'de, şiirin, edebiyatın bir şehri dönüştüreceğine inanarak 2011'de 'İstanbulensis Şiir Festivali'ni başlattık. Eğer bir şehirde sanat, edebiyat, kültür ve bunu icra eden aktörler, yazan, geleceğe taşıyan kişiler yoksa, o şehir şehir kimliğini kazanamaz." diye konuştu.


Festivale bir kez katılan şairlerin, üç sene katılamadığına dikkati çeken Mazak, bir kişinin istisna olduğunu söyleyerek, şu bilgileri verdi:


"Geçen yıl pandemi koşullarında, yüz yüze programlarımız olmadığı için davet etmedik. Onun dışında tüm şiir festivallerimizin onur konuğu Cemalettin Latiç'tir ve bütün festivallerimize katılmıştır. Latiç'in 22. Suçıktı Şiir Akşamları'nın onur konuğu olmasından dolayı mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Sultanbeyli'de şiir festivalleriyle birlikte başlattığımız şiir atölyelerimiz ilçemizde, ikisi ulusal düzeyde, üç edebiyat ve kültür dergisi çıkaracak boyuta ulaştı."


Hazar Şiir Akşamları Koordinatörü Şener Bulut, Elazığ'dan Fikret Memişoğlu ve Ahmet Kabaklı gibi çok kıymetli kültür insanlarının çıktığını aktararak, "Onların ayak izleriyle devam eden bir yolculuk var. Hazar Şiir Akşamları'nın sivil bir hikayesi var. İstanbul'da Emin Ongan'ın, Amir Ateş'in olduğu Üsküdar Musiki Cemiyetinin ikinci başkanı, Elazığ Musiki Cemiyeti kurucularından Alaeddin Pakyüz, Elazığlıdır ve çok kıymetli bir sanatkarımızdır. Elazığ'da 1971'de kendisini musikiye adamış öncü isim Naci Sönmez'in şekillendirdiği Elazığ Musiki Cemiyeti'nin bizler de üyesi olduk, yöneticiliğini yaptık. Elazığ'ın çok zengin, sivil kültür hayatı var. O sivil kültür hayatının içerisinde gönüllülük dediğimiz bir kavram var." dedi.


Bulut, 1992'de şiir akşamlarının başladığını dile getirerek, "İlk sahneye davet ettiğimiz şair Ali Akbaş'tı. 1995'te Hazar Gölü'ne taşınınca, Şiir Akşamları her yıl düzenli olarak Uluslararası Hazar Şiir Akşamları olarak yapılmaya başlandı ve Türk dünyası, Balkanlar, Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, Gagavuzya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Batı Trakya ve Dağıstan'dan Kırım'a, Doğu Türkistan'a, ülkemizin birçok bölgesinden kıymetli şairlerimizin, yazarlarımızın katılımlarıyla gerçekleşen bir büyük şölene dönüştü." değerlendirmesinde bulundu.


- İlk kez TYB, 1992'de şiir şölenlerini yapma kararı aldı


Yazar Duran Boz, Maraş'ta cumhuriyet devrinde bir geleneğin oluşmasının 1950'li yıllara kadar uzandığına işaret ederek, "1940'lı yılların ortasında Sezai Karakoç, Maraş Ortaokulu öğrencisidir. 1950'lerin başından itibaren Nuri Pakdil, Maraş Lisesi öğrencisidir. Alaeddin, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt aynı sınıfı paylaşır.


1952'de Maraş'ta Hamle dergisi toplam 22 sayı çıkmıştır. Bu dergi Türkiye'de edebiyat sevgisinin, yazma tutkusunun bir aşka dönüşmesinin, bir bilince evrilmesinin tetikleyicisi olur. Tespit edebildiğim kadarıyla Maraş'ta ilk defa 1958'de şiir şöleni düzenlenir. Şiir şölenini düzenleyen Nuri Pakdil'dir. O dönem İstanbul Hukuk'ta öğrencidir, Maraş'a gelmiştir." diye konuştu.


Yazar Ahmet Kot da Türkiye'nin şiirle ilgili etkinlikler konusunda Bosna'ya borçlu olduğunu söyleyerek, şu bilgileri verdi:


"1988'de Aliya İzzetbegoviç hapisten çıktığında, kendisiyle görüşmek üzere o günkü Yugoslavya ve Saraybosna'ya gittiğimizde aynı zamanda Makedonya'nın, Struga Şiir (Akşamları) festivali vardı. Daha sonra Struga'ya geçtim ve festivale katıldım. İlk kez uluslararası şiir festivali nedir, nasıldır, şairler nasıl buluşur gördüm. Heyecanla baştan sona izledim, aynı zamanda katıldım. Bu süreç aynı zamanda Cemalettin Latiç'le tanışma sürecimdi. O zamana kadar Türkiye'de şiir festivali söz konusu değildi. Tek tük şiir matineleri yapılıyordu. 'Türkiye'de bunu nasıl yaparız?' hayali o günden itibaren zihnimde döndü durdu. Daha sonra başka vesilelerle İspanya'da, başka ülkelerde de çeşitli şiir festivallerine katılmış oldum. İlk kez 1992'de Türk dünyası özgür hale geldiğinde, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) olarak, Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri'ni yapalım diye karar verdik. İlkini Bursa, ikincisini Özbekistan'da yaptık. Bu bizim hem Türk dünyasını tanıma, hem de şiir potansiyelini görmemiz bakımından önemliydi."


İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edildiği süreçte, edebiyat direktörlüğü yaptığını dile getiren Kot, "Biz nasıl katkıda bulunuruz diye düşündük ve İstanbul Şiir Festivali'ni kuralım dedik. Bu yıl uluslararası olarak festivalin 12.si yapıldı. İnşallah o da devam edecek." diye konuştu.


- Şiir Akşamları Dursunbey'de şiir tutkunlarıyla buluşacak


Şair Vural Kaya ise TYB Konya Şubesi tarafından organize edilen Mevlana Şiir Şöleni'ne ilişkin bilgi vererek, "Mevlana şiir geleneğinin 11.si salgın döneminde dijital ortamda gerçekleştirildi. Şairlerin bulunduğu şehirlere gidilip profesyonel çekimlerle dijital ortamda bir şiir şöleni gerçekleştirildi. Modern şiir üzerine düşünülen tüm meseleleri gündemde tutabilen, sonradan kitaplaşan şiir atölyeleri düzenlendi." dedi.


Cemalettin Latiç'in onur konuğu olduğu Suçıktı Şiir Akşamları, Ahmet Kot, Ali Seyyah, Fatma Şengil Süzer, Hüseyin Akın, Hüseyin Atlansoy, Hüseyin Bektaş, İhsan Deniz, Kamil Uğurlu, Mehmet Aycı, Mehmet Narlı, Mehmet S. Fidancı, Meryem Kılıç, Mevlana İdris, Ömer Erinç, Ömer Yalçınova, Resul Tamgüç, Sema Ersöz, Serkan Türk, Sümeyra Yaman, Şafak Çelik, Talha Kuru, Vural Kaya, Yaşar Bedri ve Zeynep Arkan'ın katılımıyla Dursunbey'de gerçekleştirilecek.


DİĞER HABERLER