Doğanhisar ilçesinde yaşayan Akyıl, 1,5 yaşındayken geçirdiği çocuk felci nedeniyle engelli kaldı.Yürüyememesine rağmen hayatında karamsarlığa yer vermeyen Akyıl, kendisini adadığı hayır işleriyle mutluluğu yakaladı.
Yaklaşık 20 yıl önce İHH İnsani Yardım Vakfına imkanları ölçüsünde yardım göndermeye başlayan 44 yaşındaki Akyıl, zamanla arkadaşlarıyla gıda ve dikiş atölyesi kurdu, ürettikleri doğal ürünler ve örgü işlerinin satışından yardım faaliyetleri için gelir kaynağı oluşturdu.
Sirke, erişte, mantı, reçel, kozalak şurubu, tarhana, bitki çayları, örgü bebekler, çeyizlikler gibi ürünler üretip satan Akyıl, gelirin tamamını Afrika ülkeleri ve afet bölgeleri başta olmak üzere ihtiyacı olan coğrafyalara ulaştırıyor.
Hayırseverlerin de desteğiyle farklı ülkelerdeki ailelere geçimini sağlayabilmesi için süt keçisi ve dikiş makinesi alınmasını, su kuyusu açılmasını sağlayan Akyıl, 10 yetimin de bakımını üstleniyor.
Akyıl,iyiliği, güzellikleri, yardımlaşmayı, dünyanın dört bir tarafına ulaştırmanın mücadelesini verdiklerini söyledi.
Asıl engelin bedendeki değil, kafalardaki engel olduğunu vurgulayan Akyıl, bir şeyi yapmak istediğinde, 'Yapamam' demek yerine her zaman 'Nasıl yapabilirim?' diye düşündüğünü dile getirdi.
Sadece engele odaklanmanın o engeli dört katına çıkardığına dikkati çeken Akyıl, "Benim bedenim engelli ama engelli olmayan o kadar çok nimetim var ki, ben onların hesabını vermek derdindeyim. Herkes, kendine, ailesine, insanlığa faydalı olmalı." dedi.
Akyıl, isminden de etkilenerek "Sevgi engel tanımaz" sloganıyla iyilik yolculuğunun başladığını belirterek, "Sevginin olduğu yerde, bütün güzellikler olur. Varlığımın farkında olduğum için 'Bunları sevgiyle aşabilirim.' dedim. İnsanları sevmek lazım. Her şeyden önce kendinle barışık olmak lazım. Buradan ortaya 'Sevgi engel tanımaz.' sloganı çıktı. Bazı şeyleri insan başarmadan göremez." ifadesini kullandı.
Gücü yettiğince ihtiyacı olanlara yardım göndermeye devam edeceğini anlatan Akyıl, şunları kaydetti:
"Bir dikiş makinesini, bir yetim aileye verdiğimizde yüzlerindeki o gülümsemeyi, mutluluğu bizi çok sevindiriyor. Belki ben küçük bir şişe sirke yapıyorum ama dünyanın öbür ucuna ulaşıncaya kadar kar topu gibi büyüyor. Burada büktüğümüz bir mantı dünyanın öbür tarafında sağlam bir süt keçisi oluyor. O ailenin yüzünün gülmesine sebep oluyor. Bu insanların gülümsemesine şahit oldukça 'Daha çok insanın yüzünü güldürebiliriz.' diye düşünüyoruz."