Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

SETA'dan "100 Yıl Sonra Türkiye-Afganistan İlişkileri" paneli

01.03.2021 15:17:00
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran: "Biz, Afganistanlı kardeşlerimiz talep ettiği müddetçe Afganistan'ın her zaman yanında olacağız" SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran: "Savaştan tahrip olan Afganistan'ın güvenlik, refah ve istikrarı için hem bölgesel hem de uluslararası mekanizmaları kullanarak daha fazlasını yapmalıyız"

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye'nin Afganistan'a birçok alanda destek sağladığını belirterek "Biz, Afganistanlı kardeşlerimiz talep ettiği müddetçe Afganistan'ın her zaman yanında olacağız." dedi.


Kıran, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından çevrim içi olarak düzenlenen "100 Yıl Sonra Türkiye-Afganistan İlişkileri" başlıklı panelin açılış konuşmasını yaptı.


Türkiye-Afganistan diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümünde bu foruma hitap etmekten büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Kıran, gün içinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Afganistan Dışişleri Bakanı Hanif Atmar'ın ev sahipliğinde Kabil'de düzenlenen kutlama törenine görüntülü olarak katıldığını anımsattı.


Kıran, Türkiye ve Afganistan'ın resmi olarak diplomatik ilişkileri 1921'de kurduğunu ancak Türk-Afgan dostluğunun yüz yılı aştığını ifade etti.


Ülkeler arasındaki coğrafi mesafeye rağmen Türkiye-Afganistan ilişkilerinin ortak tarih ve kültürle şekillendiğine işaret eden Kıran, Mevlana Celaleddin Rumi'nin ortak mirasın önemli bir örneği olduğunu söyledi.


Kıran, Türkiye'nin, Afganistan'ın bağımsızlığından sonra, Kabil'de büyükelçilik açan ilk ülke olduğunun altını çizerek "Zor zamanlarda hep birbirimizin yanındayız. Afganistan, Kurtuluş Savaşı'mız sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümetini tanıdı. Bu, milletimize güç ve cesaret verdi. 20. yüzyılın ilk yarısında Afgan kardeşlerimizin kalkınma çabalarına katkıda bulunduk." diye konuştu.


1970'lerin sonundan itibaren Afganistan'ın istikrarsızlık ve çatışmalardan zarar görmeye başladığına dikkati çeken Kıran, bu sürecin şiddete ve ekonomik zorluklara yol açtığını kaydetti.


Kıran, "Yine de bugün Afganistan'ın geleceğinden umutlu olmak için pek çok neden var. Afgan halkının neredeyse yarısı 18 yaşın altında. Türkiye'de eğitim gören çok sayıda Afgan genç sayesinde yeni neslin kudretine ve dinamizmine şahitlik ediyoruz. Ülkeleri için daha iyi bir gelecek inşa etme konusundaki isteklilikleri bize umut veriyor. Türkiye, Afgan kardeşlerimizin gelişimine destek olmak için üzerine düşeni yapıyor." dedi.


Türkiye'nin Afganistan'a yaptığı kalkınma yardımının 1,1 milyar dolara ulaştığına işaret eden Kıran, bunun yurt dışındaki en büyük kalkınma yardım programı olduğunu belirtti.


Kıran, Türkiye'nin desteğinin, çoğunlukla eğitim, sağlık ve altyapıya odaklanarak sürdüğünün altını çizdi.


Afganistan'da barış ve güvenliğin tesisinin, iki ülke arasındaki iş birliğinin bir başka önemli unsuru olduğunu kaydeden Kıran, Türkiye'nin Afgan güvenlik güçlerine eğitim ve ekipman desteği sağladığını, NATO Kararlı Destek Misyonundaki Türk birliklerinin Afganistan'ın güvenliğine katkıda bulunduğunu anımsattı.


Kıran, "Bu misyonun geleceği konusunda NATO içinde bazı tartışmalar var. Biz, Afganistanlı kardeşlerimiz talep ettiği müddetçe Afganistan'ın her zaman yanında olacağız." vurgusunda bulundu.


Bugün Afganistan'ın kritik bir dönüm noktasında olduğuna dikkati çeken Kıran, Afganlar arası müzakerelerin barış için bir pencere açtığını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:


"40 yıllık çatışmalardan sonra barışın tesisi, azami gayret, bölgesel ve uluslararası destek gerektiriyor. Kalıcı barış ancak sürdürülebilir ekonomik kalkınma ihtimali varsa mümkün olur. Bu nedenle Afganistan'ı ticaret ve yatırımlarda değerli bir ortak olarak görüyoruz. 500 milyon dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmak için gayret gösteriyoruz. Sağlık, enerji, madencilik, altyapı ve ulaşım sektörlerinin sunduğu potansiyeli kullanmamız önem arz ediyor."


Kıran, öte yandan Türkiye-Afganistan-Pakistan ve Türkiye-Afganistan-İran üçlü mekanizmalarının sadece barış ve istikrara değil, aynı zamanda ekonomik iş birliğine de katkı sağlayacağını kaydetti.


Barış, istikrar ve refah için kapsamlı, kapsayıcı ve sonuç odaklı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunun altını çizen Kıran, "Afganistan'daki çatışmanın askeri bir çözümü yok. Uygulanabilir tek seçenek, siyasi uzlaşma. Bölgesel ve uluslararası aktörler de barışa katkıda bulunmalılar. Ancak Afgan toplumunun tüm kesimlerinin barış sürecine katılımı, en önemli unsurdur." diye konuştu.


- "Afganistan için daha fazlasını yapmalıyız"


SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran da Türk-Afgan ilişkilerinin bir asır önce delegasyonların Moskova'da bir otel lobisinde bir araya gelmesinin ardından başladığına işaret ederek iki ülkenin uzun ömürlü ve kardeşlik esasına dayanan bir ilişki inşa ettiğini belirtti.


Duran, "Türkiye her zaman Afgan halkına yardım eli uzatılması konusunda kendini sorumlu hissetmiştir. Afgan halkı da Türk dostlarının askeri, sosyal, siyasi ve kültürel alanlarda her zaman yanında olmuştur." açıklamasında bulundu.


Afganistan'ın TBMM hükümetini tanıyan ikinci ülke olduğunu ve Türkiye'nin de Kabil'de ilk diplomatik misyonu açtığını anımsatan Duran, "Türkiye ve Afganistan ilişkilerini bu çerçevede derinleştirmeye çalışıyor." dedi.


Türkiye'nin Afganistan'a güvenlik, eğitim ve sağlık alanlarında katkı sağladığına işaret eden Duran, "Ancak savaştan tahrip olan Afganistan'ın güvenlik, refah ve istikrarı için hem bölgesel hem de uluslararası mekanizmaları kullanarak daha fazlasını yapmalıyız." mesajını verdi.


Duran, Afganistan'ın uzun bir dönüşüm sürecinde olduğunu belirterek gelecekte demokratik ve istikrarlı bir Afganistan görmeyi umut ettiğini kaydetti.


DİĞER HABERLER