Sultan Alparslan Kültür Merkezi Malazgirt Salonu’nda düzenlenen konferansa Konya Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan, 27. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah Eken, Genel Sekreter Prof. Dr. Kamil Beşoluk, Selçuklu Belediye Başkan Yardımcısı Ali Düz, HU-DER Başkanı Av. Levent Babacan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Yeni bir anayasanın gerekliliğini vurgulayan AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan, “Bugün yürürlükte olan anayasanın neresine bakarsanız bakın dökülüyor. Olağanüstü dönemler dışında Türkiye’de sıfırdan anayasaya yazılmamış. Niye? Çünkü anayasa değişikliği için utanmadan hala olağanüstü dönemin olmasının gerektiği fikrini savunanlar var. Önümüzde büyük bir zaman dilimi var. Allah ömür verdiği müddetçe güzel şeyler yapın, ama düşüncenizi ve aklınızı kesinlikle kira vermeyin. İnşallah ülkemiz, ‘Yeni Türkiye Yüzyılı’nda yeni bir anayasayla tanışır. Ve içinizden de buna katkı sağlayacaklar olur, temennisiyle herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Yeni bir anayasanın ihtiyaç olduğunu dile getiren Konya Valisi Vahdettin Özkan, “Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’de halkın iradesinin bir tezahürü olacak kavramların ve kurumsal yapıların oluşması, insanımızın mutluluğu içinde gerekli. Bu yönüyle halkımızın yaşam kalitesinin arttırılması, daha nitelikli bir yaşam sürdürebilmesi ve geleceğine güvenle bakabilmesi hem ekonomik hem siyasi hem de hukuki anlamda güvence mekanizmalarının üretilmesiyle ancak mümkün olabilir. Bu yönüyle sürekli herkesin talep ettiği, sivil ve özgürlükçü anayasa demekle aslında biraz da bizim bütün mahallelerimizin sokaklarında gelen bütün seslerin bir ortalaması diyebiliyoruz.” dedi.
Batı ve Doğu medeniyetlerinin anayasal süreçlerini mukayese eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar, “Anayasa meselesinin çok boyutları var. Anayasa fikri, Batı’da ortaya çıkmış olmakla birlikte Doğu medeniyetleri ve özellikle de İslam medeniyetinin başından itibaren anayasanın ilkeleri ve kuralları nedir, diye incelediğimizde burada da birçok gelişme görüyoruz. Batı’ya baktığımızda, İngiltere’de ortaya çıkan Magna Carta Libertatum belgesiyle başlayan süreçte bugün anayasa kavramları, anayasal kurumları ve kurallarının son birkaç yüzyıl içerisinde en iyi şekilde kavramsallaştırıldığını, kurumların inşa edildiğini ve ilkelerin ortaya çıktığını görüyoruz. Çünkü Batı’da insan hakları, hukuk devleti ve demokrasi mücadele ile ortaya çıktı. Kazanımlar hiçbir zaman prensip olarak kaybedilmedi. Kazanımlar oldukça kurumsallaştı ve kurallara bağlandı, bu şekilde de günümüze taşındı. İslam toplumlarında ise Peygamber döneminde elbette ki savaşlar, çatışmalar oldu ancak bir otoriteye karşı hak talebi değildi, bu aslında ilahi mesajın tebliği ve kavgasıydı. Sonrasında Medine'de ilahi mesajın çerçevesinde bir anayasal sistem inşa edildi. Bir anlamda İslam medeniyeti ilk anayasal sistemini büyük ölçüde hazır bulduğu için gelişme gösteremedi. Biz bugün anayasacılıkta Batı’yı esas alıyoruz, oradan istifade ediyoruz. Pek çok alanda olduğu gibi bu kötü bir şey değil, onu söyleyeyim. Günümüzde yaşayan iki medeniyet var. Batı medeniyeti kavramlarını geliştirerek kurumlarını inşa etti, Doğu medeniyeti ise bu gelişmeyi gösteremedi. Şu anda anayasacılık bağlamında hak ve hürriyetlerle bir ülkede iyi yönetimi nasıl sağlarız? Adalet, hukuk, denge ve denetimle. Bununla ilgili olarak evrensel diyebileceğimiz birtakım gelişmeler ve kavramlar var. Bunlar Batı’nın malıdır demek yanlıştır. Esasen tüm medeniyetlerin müşterek ürünleridir. Bunların içinde evrenselleşmiş olanları bizim dikkate almamız gerekir.” diye konuştu.
Türkiye’nin geleceği için en iyi anayasanın yazılması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Atar, “Ülkemiz için önümüzdeki dönemde uzlaşarak soğukkanlı bir şekilde düşünüp en iyi anayasayı hazırlamamız lazım. Öncelikli yapılacak olan bilimsel çalışmadır, ardından farklı alanlarda insanlarla istişare edilip anayasa olgunlaştıktan sonra halkın görüşüne sunmaktır.” dedi. Program, protokole hediye takdiminin ardından sona erdi. (Yunus Köroğlu)