İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sabah saat 11.30 sıralarında başlamış öğlen saat 13.30 da ara verilmişti. 14.30 sıralarında yeniden başlayan duruşmada Seçil Erzan savunmasına devam etti.
"ÖDEMELERİN YÜZDE 90'NI ELDEN YAPILDI"
Erzan, "Ben birilerini dolandırmayı düşünmedim, Nisan ayından sonra böyle oldu. Atilla Baltaş'ın dövizcilerden aldığı para faizlere gitti. Nur Erkasap'tan da para aldım. Tam ne kadar aldığımı bilmiyorum ama ödeme yaptım ona da. Ödemelerin yüzde 90'ı elden yapıldı. Semih'in parasını hesabından Ali aldı. Daha sonra Ali, Semih'in hesabına 750 bin dolar olarak geri gönderdi. Semih bana parayı göndermek için Ali'nin hesabına gönderdi. Ben 50-100 bin gibi ufak krediler çektim. Onun dışında yüksek miktarda kredi çekmedim. Çekebileceğim kadar kredi çektim onun dışında yüksek miktarda çekim yapılması imkansızdı" dedi.
"DAHA FAZLA PARA ALAYIM DİYE İNSANLAR AKRABASININ ARKADAŞLARININ PARASINI GETİRİYORDU"
Daha sonra duruşma savcısı, "İnsanlardan aldığınız paraları nereye yazıyorsunuz? Hesabını nasıl yapıyorsunuz, sistem vesaire var mıdır?" sorusuna, Erzan, "Sistem veya hesap yoktu. Nisan ayına kadar da büyük bir para yoktu. Hesap tutmuyordum bana para verenler tutuyordu. Onlar bana söylüyordu, ben tamam diyordum" dedi.
"Faiz ödemeleri yaptıktan sonra sisteme girilen para var mı?" sorusuna ise Erzan, "Hayır, dövizcilere para verildikten sonra sisteme para girilmedi" diye cevap verdi.
Soru üzerine Erzan, "Para istemesem de, insanlar para getiriyordu. Daha fazla para alayım diye insanlar akrabasının arkadaşlarının parasını getiriyordu. Çok sıkıştığım zamanlar insanlara kar oranlarını yüksek olarak söylediğim zamanlar oldu" dedi.
EMRE BELÖZOĞLU'NA FATİH TERİM FONU DEMİŞ
Savcının "Kaç telefon kullanıyorsunuz?" sorusuna Erzan, "İki telefon kullanıyorum biri banka biri özel hattım. Başka yok. Eski telefonu verip yeni telefon verdikleri telefon olabilir. İş hattımı genel olarak kişisel hayatımda da kullanıyordum. Şirket hattımı genel olarak da kullanırım" diye cevap verdi. Hakimin, "Fon vaadinde bulunarak 'Fatih Terim fonu, Hakan Ateş'in de içinde olduğu bir fon dediniz mi?" sorusuna, Erzan "Son zamanlarda bunu söylediğim kişiler oldu. Emre Belözoğlu'na, Bülent Çeviker'e, İbrahim Çağlar'a söyledim" dedi. Şikayetçi avukatı Rezan Epözdemir'in, "Bankanız size yeni hat ve telefon veriyor. Numaraları kendileri yüklüyorlar ve size o telefonu kırıp atmanı neden istedi?" sorusuna ise Erzan, "Bana yeni hat verdiler telefonla ve diğer telefonu ne yaparsan yap dediler. O dönemde onların himayesinde gibi bir şeydim. Hiçbir yöneticimle bu konuyu ben paylaşmadım" diye cevap verdi. Avukat Epözdemir, "İlk ifadenizde fon olarak söylediğim kişiler var dediniz ama sonra yok dediniz duruşmada. Çelişki nedir?" Erzan, "Herkese fon demedim, fon yerine sistem dedim. Bankada gizli sistem dedim. Fon yok, kimisine sistem dedim, kimisine de bankada saklama dedim" şeklinde cevap verdi.
"CANDAŞ GÜROL, 100 BİN DOLAR ALMADI"
Avukat Epözdemir'in, "Telefonun internet aramalarında neden Gürcistan'da para birimi araması yaptınız?" sorusunu ise Erzan, "Bir müşterimizin Gürcistan'da parası olduğunu ve Türkiye'ye getirmek istediğini söylediğinde para birimini öğrenmek için arama yaptırdım" diye cevapladı. Avukat Epözdemir'in, "BDDK 43 milyon eksi olduğunu söylemiş. Bu para nerede?" sorusuna ise Erzan, "43 milyon gibi bir eksi yok. Normalde 300-500 bin arasında eksidir. Herkes aldığını söylerse ortaya çıkar. Bankanın 43 milyona benim söylediğim rakamlarla ulaşmıştır. 53 milyon gibi toplanan bir para hesaplanmıştı ancak o dönem kendimde değildim. Bazılarına daha fazla yazmışım. Bazılarına daha az yazmışım o dönem verdiklerime" dedi. Erzan, avukatın Whatsapp yazışmalarında Candaş Gürol'un aldığı parayla ilgili soruya, "Candaş Gürol, 100 bin dolar almadı" dedi.
"GÖRÜNTÜLERDEKİ SÖYLEDİKLERİMİ MOJİ ZORLA SÖYLETTİ"
Araba içerisinde konuştuğu videonun sorulması üzerine Erzan, "Moji de 250 bin dolar fazla para alanlar arasında. Ben Çorlu'da eve gittiğimde 7 Nisan'da köye gittim. O gün herkes bankaya gelecekti çünkü ne yapacağımı bilmiyordum. saat 16.00'da eve geldiğimde kapının önünde Moji vardı. Erkan arabasıyla kapıdaydı. Eve gidip su içmek istiyordum. Erkan benden bir şeyler imzalamamı istedi. Sonrasında Moji beni götürdü ve bana bir şeyler söyledi. Cep telefonu görüntülerdeki söylediklerimi Moji zorla söyletti. O cümleleri zorla söyledim. Bana bilmediğim kağıtlar imzalatıldı" diye karşılık verdi. Duruşma, avukatların sanık Seçil Erzan'a sorularıyla devam ediyor.