ADANA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayinde önemli noktalara gelindiğini belirterek, "Ülkemizde sadece 6 yıl önce kuvvetlerimizin elinde milli olarak tasarlanmış, üretilmiş bir tüfeğimiz yoktu. Şu anda 5-6 çeşit tüfeğimiz var. Düşünün ki daha 3 yıl öncesine kadar yerli hiçbir hava savunma sistemimiz yoktu. Bugün 4 tane hava savunma sistemimiz var." dedi.
Demir, Adana Sanayi Odası'nda düzenlenen "Savunma Sanayii İl Buluşması"nda, bu programları savunma sanayisinde farkındalığın artması, neler yaptıkları ve sanayicilerden neler beklediklerinin konuşulması için gerçekleştirdiklerini söyledi.
Savunma sanayisinin ülkede son zamanlarda giderek artan ölçüde dikkati çeken bir sektör haline geldiğini ifade eden Demir, "Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin faaliyetlerinizin genel olarak Türkiye'nin çeşitli sektörlerindeki etkileri o faaliyetlerdeki milli teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme ve milli gelirin artması, kabiliyetlerin geliştirilmesi gibi bir sürece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına yeterli olmaz." diye konuştu.
Demir, savunma sanayisindeki gelişmelerin arkasındaki en büyük gücün irade olduğunu vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine verdiği destekleri anlattı.
Türkiye'nin 2010'lardan sonra bazı tehditlerle karşı karşıya kaldığını aktaran Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye içerden ve dışarıdan muhtelif tehditlere ve bazı karıştırmalarla muhatap olmaya başladı ve bugüne geldik. 2009 Türkiye'sini düşünün ne Suriye problemi var ne Irak bu kadar karışık ne Ermenistan-Azerbaycan savaşı var ne Yunanistan'da bu kadar güç biriktirmesi var ne Doğu Akdeniz problemi var. Bunların hiçbirisi yok. Şimdi ama hepsi var. Eğer bu ortamda biz yeterince güçlü olmasaydık, yani kendi göbeğimizi kendimiz kesecek milli politikalarımızı uygulayacak, bize tehdit olan unsurları bilfiil gidip yerinde bertaraf edecek gücümüz olmasaydı bugün başkalarının çizdiği politikada iç bütünlüğümüz, vatan endişemiz olacaktı. Demek ki çok değil, daha 10 yıl kadar önce etraf neredeyse sütlimanken 10 yıl sonra geldiğimiz konum... Eğer bu hazırlığımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız dert ve problemleri siz düşünün. Bu açıdan bu hazırlığı yapmak, milli politikaları öncelemek ve bunları önceleyecek gücü oluşturmak her şeyin başında geliyor. Tabi bu günlerin geleceğini önceden öngörmek lazım."
- "Bugün 4 tane hava savunma sistemimiz var"
Savunma sanayisinde yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Demir, şöyle devam etti:
"Ülkemizde sadece 6 yıl önce, kuvvetlerimizin elinde milli olarak tasarlanmış, üretilmiş bir tüfeğimiz yoktu. Şu anda 5-6 çeşit tüfeğimiz var. Düşünün ki daha 3 yıl öncesine kadar yerli hiçbir hava savunma sistemimiz yoktu. Bugün 4 tane hava savunma sistemimiz var. KORKUT, SUNGUR, HİSAR A+, HİSAR O+ var. Bir ürünümüz daha gelecek, ondan sonra SİPER'imiz de var. Bu zinciri tamamlayacağız inşallah. Denizde, Doğu Akdeniz, Mavi Vatan derken güçlü şekilde sesimizi çıkartabiliyorsak evet milli korvetlerimiz var, denizaltılarımız var, hücum botlarımız var ve bir dizi hızlı, yavaş destek gemilerimiz milli tersanelerimizde üretilmeye devam ediyor. Helikopterlerimiz Atak Faz-1 ve Faz-2, GÖKBEY geliyorlar. Çeşitli menzillerde çok hassas vuruş yapabilen, karadan karaya, havadan karaya muhtelif füzelerimiz, silahlarımız var. Bunlar da yine son 5 yılda, alanda olan performans gösteren sistemler. İHA'larımızın, SİHA'larımızın kabiliyetlerini şu anda bütün dünya görmekte ve takdir etmekte. Daha birçok şey sayabiliriz."
- "Türkiye, mazlum ülkelere rol model olma konumunda"
Demir, Afrika ülkelerinin Türkiye'yi küresel bir güç ölçeğinde gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye sadece kendisi için var değil. Etraftaki çok sayıda mazlum ülkeye şu anda bir rol model olma konumunda. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Dünya 5'ten büyüktür' derken bir hakikati haykırıyordu. Bu hakikati çok sayıda ülke bilmesine rağmen bunu Birleşmiş Milletler kürsüsünde söyleyebilen yoktu. İsrail'in yaptığı zulümleri herkes görüp özel ortamlarda bunun zulüm olduğunu söylerken açık açık tek söyleyen Sayın Cumhurbaşkanımız oldu. Şimdi, 'Daha adil bir dünya mümkün' sloganının Afrika ülkelerinde, caddelerde afişler halinde asıldığını görüyoruz. Demek ki bu duruş bir uyanışa, bu dünyadaki adil olmayan gidişe de bir 'dur' demenin ümit ışığını oluşturuyor. Bu ışığı hep beraber yakmak durumundayız."
Savunma sanayisi ile teknolojinin önemli kaynaklar istediğini belirten Demir, "İnsanımızda çok şükür ki büyük bir enerji, gençliğimizde büyük bir dinamizm, sanayicimizde ve iş adamımızda cesaret ile kararlılık var. Bunu şu anda birleştirmek, çeşitli alanlarda artık Türkiye'yi başa güreşen ülkeler arasında görmek, bunu hep beraber gerçekleştirmek durumundayız. Biz bunun için buradayız. Şundan da eminiz ki sizler, bu idealde bizimle berabersiniz. Yapmamız gereken şey, bu ideale giden yolda bir yol haritasını hep beraber oluşturmak, bunları sözde bırakmamak, aksiyona geçirmek ve adım adım başarıya doğru yürümek ki bu sadece savunma sanayi alanında değil, bu alandaki her türlü teknoloji, buluş ve üretim diğer alanlarda da çok etkili olmak durumunda." ifadelerini kullandı.
Demir, savunma sanayisi alanında yapılan çalışmaların ve şirketlerin kabiliyetlerinin, enerji, sağlık, iletişim ve ulaşım gibi alanlarda da etkisinin görüldüğünü, çoklu teknolojiler konusunda da hep beraber çalışılması gerektiğini dile getirdi.
Fikir paylaşımının önemine işaret eden Demir, "Bugün sizlere çağrım, aslında ülkemizde kahramanlar olarak gördüğüm sanayicilerimizin, yatırımcılarımızın beraberce bu yolu yürümeleri, fikir paylaşımı yapmamız, bizdeki kabiliyetlerin neler olduğunu anlatmamız, ihtiyaçların neler olduğunu gündeme getirmemiz, sizlerin kabiliyetlerini yerinde tanımamız ve bu yolu beraber yürümemiz." diye konuştu.
Demir, Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı (EYDEP) ve Yetenek Envanteri (YETEN) projesi hakkında da bilgi vererek, çeşitli destek mekanizmalarını kullanmaya hazır olduklarını aktardı.
Adana Valisi Süleyman Elban ve Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç'ın da konuşma yaptığı toplantı, basına kapalı devam etti.