Kimyager Zilhicce Tanrıseven, balmumu ve doğal taşlar gibi çevre dostu materyallerle ürettiği toz, pastel ve sulu boyaları resim ve sanatla ilgilenen her yaştan bireyin kullanımına sunuyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya Bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisansını TÜBİTAK'ta, doktorasını İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) tamamlayan Zilhicce Tanrıseven, 2020'de kurduğu Colorz markası için İstanbul'daki atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Tanrıseven, çocuklar ve yetişkinler için doğal içerikli, çeşitli renk ve yapılarda balmumu pastel boyalar ile oyun hamurları gibi malzemelerin yanı sıra bitkilerden ve doğal taşlardan elde edilen pigmentlerle tamamen doğal sulu boyalar üretiyor.
Çalışmalarını paylaşan Tanrıseven, boya yapma fikrinin Kovid-19 salgını döneminde ortaya çıktığını, annesinin tasarımcı olması sebebiyle çocukluktan gelen sanata ilgisini kimya bilgisiyle birleştirdiğini söyledi.
Tanrıseven, doğal boyaların ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:"Pandeminin ilk yazında biz evde çok fazla bitki yetiştiriyorduk. Öyle ki bir zaman 61 çeşide kadar çıkmıştı. Bir gün sardunya yaprağı balkondan bir rüzgarla mutfağa kadar gelmiş. Ben de üzerine basmışım ve beyaz fayans üzerinde çok güzel bir fuşya renk oluşmuş. Tam o vakitte de ben iş yerinde bitkilerden elde ettiğim özütlerle aktif malzeme özütleyip onu kozmetikte kullanıyordum. Eşim dedi ki; 'Sen bunlardan boyaları da özütleyemez misin?' Tam olarak o sardunya yaprağını alarak, onunla doğal boya yapmaya başladım."
Boyalarda ağır metal tespit edilmedi
Hem çevre hem de insan sağlığını ön planda tutarak üretime başladığını ve 2,5 yılda 500 kilogram boya ürettiğini aktaran Tanrıseven, boyalarla ilgili yapılan testlerde 39 ağır metale bakıldığını ve ürettiği boyaların hiçbirinde ağır metal tespit edilmediğini belirtti.
Pastel boyalarda, kozmetik ürünlerde olduğu gibi içerik bildirme zorunluluğu olmadığını ve içerdikleri bazı zararlı ve kanserojen maddeler nedeniyle bu boyaların çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturabileceğini kaydeden Tanrıseven, bu nedenle boyaların hangi testlerden geçmiş olduğuna bakılarak alınması tavsiyesinde bulundu.
Boyalar nedeniyle oluşan atığa dikkati çeken Tanrıseven, "Bir araştırmada dünyada yıllık 60 ton pastel boya atığı çıktığı tespit edilmiş. Sadece pastel boya atığı olarak gerçekten yüksek bir rakam ve bu tamamen parafin kullanımından kaynaklanıyor. Rengi vermek için çok yumuşak malzeme kullanılıyor, o zaman da pastel boya çok çabuk kırılıyor ve atığa dönüşüyor." diye konuştu.
Ürettiği boyaların piyasadakilere göre çok daha uzun süre dayandığını, 35 anaokuluna yılda en fazla iki kez boya gönderdiğini bildiren Tanrıseven, "Bir paket boya bir çocuk için bir sene hayli hayli yetiyor, hatta artabiliyor." dedi.
Doğal içerikli boyalar nasıl üretiliyor?
Doğadan elde edilebilecek iki çeşit pigment olduğuna; bunlardan birinin taşlardan elde edilen mineral pigmentler, diğerinin ise bitkilerden elde edilen organik pigmentler olduğuna değinen Tanrıseven, kullandığı mineral pigmentleri yani doğal taşları Kırklareli'ndeki Demirköy'den toplayıp getirdiğini anlattı.
Tanrıseven, şunları söyledi: "Doğaları gereği, doğal malzemelerden elde edilen pigmentler ile canlı renkler elde etmek çok mümkün değil. Toz pastel boya için, pigmenti alıp içerisine taşlaştırıcı dolgu malzemesi koyuyorum ve bunu hamur haline getiriyorum. Suyla birlikte şekil veriyorum ve toz pastel oluyor. Balmumu pastel boyalar için de balmumunu, bitkisel mumları ve renklendiriciyi bir yere koyup eritiyorum. Bu da balmumu boya oluyor. Bu şekilde aslında çok az malzemeyle tek başıma üretebiliyorum. Ürünlerde herhangi bir bozulma veya küflenme olmadığı için bir kullanım süresi de bulunmuyor."
Zilhicce Tanrıseven, "Türkiye'deki taşlardan, Türkiye'nin kaynaklarını kullanarak doğal boyalar üretmek istiyorum. Hedefim, ürünlerimin yurt dışı pazarında da yer bulmasını sağlamak." diyerek sözlerini tamamladı.