Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş, sağlıkçıların sorunlarının çözülmesini istedi

13.03.2021 11:43:00

ANKARA (AA) - Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlıkçıların yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı iş yükü ve sorunlarının arttığına dikkati çekerek, "2021 'Sağlık Çalışanları Yılı' ilan edildi, ancak sağlıkçılar sorun ve beklentilerinin çözümüne dair henüz bir umut ışığı görebilmiş değiller." ifadesini kullandı.


Durmuş, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı'na hüzünle girmenin burukluğunu yaşadığını belirtti.


Sağlıkçıların hem Kovid-19 salgını dolayısıyla ağır iş yükü, çeşitli sorunlar ve can kayıplarının hem de yıllardır süren çözüm bekleyen kronik meselelerinin olduğunu ifade eden Durmuş, şöyle devam etti:


"2021 'Sağlık Çalışanları Yılı' ilan edildi, ancak sağlıkçılar sorun ve beklentilerinin çözümüne dair henüz bir umut ışığı görebilmiş değiller. Buna karşın bolca alkış, bir o kadar takdir ve teşekkür alıyorlar. Ancak bir türlü sesleri duyulmuyor, sorunları çözüme kavuşturulmuyor, yüzleri güldürülmüyor. Fedakarlıkları, alın terleri, mücadeleleri, canlarını ortaya koymaları, bir türlü yetmiyor sorunlarının çözümüne."


Durmuş, sağlıkçıların hak etmediklerini ya da hakları olmayanları değil alın terleri ve mücadelelerinin karşılığını istediklerini belirterek "Örneğin, hakkaniyetsiz ve adaletsiz döner sermaye sistemi son bulsun istiyorlar. Can yakan, alın terini yok sayan bu sistemin yerine, ödemelerin hastane bütçesinden değil merkezi bütçeden karşılandığı yeni bir modele geçilmesini istiyorlar. Bu sayede gelirlerinin, hastanelerin gelirlerine bağlı olmaktan çıkacağını çok iyi biliyorlar." ifadelerini kullandı.


- "Sözleşmeli istihdam modeline son verilsin istiyorlar"


Bu durumun aynı zamanda haksız ücret dağılımının sonlandıracağını kaydeden Durmuş, şunları kaydetti:


"Bunun yanında, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilsin istiyorlar. Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir. Nöbet ücretleri artırılsın istiyorlar. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor. Oysa diğer kamu çalışanlarında tersi bir durum söz konusu. Sağlık emekçileri, üçüncü sınıf kamu çalışanı değildir. Hayat kurtarmakla yükümlü oldukları unutulmamalıdır.


Ayrıca icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. İdari tasarrufla bazı sağlık çalışanlarına icap nöbeti ödenirken, bazılarına ödenmemesinin izahı mümkün değildir. İcap nöbet ücretleri anne sütü kadar helaldir, her çalışana her hak edene ödenmek mecburiyetindedir."


Sağlıkçıların ağır iş yükünün salgın sürecinde giderek arttığını belirten Durmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:


"AB ülkeleriyle kıyaslandığında, ülkemizde normal koşullarda bir hemşire dört hemşirenin yaptığı işi yapıyor. Benzer durum diğer branşlarda çalışanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilir. Hatalı uygulamalar (malpraktis) nedeniyle sağlık çalışanlarının ocağına resmen incir ağacı dikiliyor. 3-4 bin lira maaş alan bir sağlık çalışanının, 100 binlerce liralık tazminatın altından kalkması mümkün değildir. Sağlık, risk payı çok yüksek bir meslek olduğu için idare, hatalı uygulamalar karşısında sorumluluğu çalışana yükleyerek görevini yapmış olmaz. İdareye düşen, her türlü sorun karşısında çalışanını mağdur etmemek, sahip çıkmaktır."


Durmuş, binlerce sağlık çalışanın "görevde yükselme ve unvan değişikliği" sınavları düzenli ve belli aralıklarla yapılmadığı için mali, özlük ve sosyal haklar konusunda kayıp yaşadığını ifade ederek, yönetmelik değişikliği ile bu sorunun önüne geçilebileceğini vurguladı.


Sağlık çalışanı ebeveynler için çocuklarının emniyeti ve bakımının sorun olmaya devam ettiğini belirten Durmuş, "Sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 40'ı yine sağlık çalışanıyla evli. Diğer kamu çalışanlarıyla evli olma durumları da bu rakama eklendiğinde oran yüzde 60'ları geçmektedir. Dolayısıyla gündüz bakım evi ve kreş uygulamasının hayata geçirilmesi büyük bir zarurettir." değerlendirmesinde bulundu.


Durmuş, sağlık personeline yönelik şiddetten sadece mağdurun tüm sağlıkçıların etkilendiğini, bu olayların önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:


"Sonuç olarak, sağlık çalışanlarının daha pek çok sorunu var. Bu sorunlarla yaşamayı, bu sorunlara alışmayı, bu sorunların gölgesinde kutsal mesleklerini ifa etmeyi istemiyorlar. Mesleklerini severek yapmalarının yanında bayramlarını bayram gibi kutlamak ve hayatlarını müreffeh bir şekilde sürdürmek istiyorlar. Tüm bunları sağlık çalışanlarına çok görmemek gerekir. Sağlık çalışanları bayramın en güzelini en iyisini hak ediyor. Çünkü onlar, bu ülkenin 'hayat sigortası'. Herkesi, özellikle de sorumluluk sahibi olanları, bunun anlam ve önemini anlamaya ve bu doğrultuda sorunları çözmeye davet ediyoruz."


DİĞER HABERLER