Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen Sadreddin Konevi Konferansları’nda bu ay, “Sadreddin Konevi Kütüphanesi Yazma Eserleri ve Yapılan Çalışmalar” konusu işlendi.
Sahip Ata Vakıf Müzesi’nde gerçekleştirilen konferans serisinin bu ayki konukları Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin ve Konya Büyükşehir Belediyesi Müze ve Kütüphaneler Şube Müdürü Hasan Yaşar oldu.
Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, Sadreddin Konevi’yi rahmetle anarak konferansların düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Şahin; yazma eserlerin, medeniyet tasavvurumuzun referans kaynaklarından olduğunu kaydederek bugün var olan bilgi kirliliği göz önünde bulundurulduğunda yazma eserlerin değerinin ortaya çıktığını vurguladı.
Selçuklu döneminin en önemli ve ilk vakıf kütüphanelerinden birisinin Sadreddin Konevi Kütüphanesi olduğunu belirten Şahin, “Sadreddin Konevi’nin en önemli kitaplarından 26 tanesi çalınmış. Bu çalınan kitaplardan 6 tanesi yurt dışındaki farklı yerlerde yakalanarak getirildi. Sadreddin Konevi’nin kitapları bize Selçuklu döneminin kitap sanatlarıyla alakalı her türlü bilgiyi veriyor” dedi.
Fatih Sultan Mehmet’in Konevi hayranı olduğunu aktaran Şahin, “Konevi Okulu’nun en önemli hayranlarından birisi Fatih Sultan Mehmet’tir. Osmanlı’yı tesis eden düşüncelerden biri de Konevi Okulu düşüncesi diyebiliriz. Akşemseddin Hazretleri, Konya’ya geliyor ve Sadreddin Konevi Kütüphanesi’nde incelemelerde bulunuyor. Sadreddin Konevi’nin “Miftah'ul Gayb” eseri, Fatih’in kütüphanesinin en önemli eserlerinden birisi ve Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından da bu eser tıpkıbasımı ile beraber günümüz Türkçesine çevrilmiş durumda” şeklinde konuştu.
Konya Büyükşehir Belediyesi Müze ve Kütüphaneler Şube Müdürü Hasan Yaşar ise, Sadreddin Konevi hakkında yapılan konferans, panel ve oturumlar hakkında bilgiler verdi.
Sadreddin Konevi’nin babasının sultanların hocası olduğunu ve Konevi’nin de sarayda yetişmiş dönemin meşhur kişilerinden biri olduğunu söyleyen Yaşar, “Yaşadığı dönemde melikler gibi yaşamış Konevi ancak vefat edince bilinirliği azalmış. Sadreddin Konevi’nin manzumesine çok gelip gidenler olmuş, gelip de ayrılamayanlar olmuş. Mesela, gelip buradan ayrılamayanlardan birisi de Abdullah Bosnevi. O kadar etkilenmiş ki o mekandan ve havadan, gidememiş. Burada vefat etmiş, türbesi de Sadreddin Konevi Türbesi’nin hemen karşısında… Şeyh Mustafa Manevi de bu manevi ortamdan etkilenerek bir şiir yazmış” diye konuştu.
Konferans, konuşmacılara plaket takdiminin ardından sona erdi.