Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi D. Mehmet Doğan Kütüphanesi'nde her on beş günde bir gerçekleştirilen "Konyalı On'lar" isimli Perşembe sohbetleri programında, hocaların hocası Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, geçmişe dair anılarını ve Konya’nın kültürel yaşamına dair izlenimlerini katılımcılarla paylaştı.
Düzenleyici Zafer Karakuş'un öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, 3 Ekim Perşembe günü saat 20.00'de yapıldı.
Prof. Dr. Sakaoğlu, konuşmasına Konya'nın geçmişi ve gazetecilik tarihine dair önemli bilgileri aktararak başladı: "Bizim çocukluğumuzda gazeteler, ertesi gün saat 11'e doğru posta treniyle gelirdi…" diyerek anılarına giriş yaptı. Eski günlerde Konya'da çıkan ve Konya’ya İstanbul’dan gelen gazeteleri sıralayan Sakaoğlu; "Bizim eve Yeni Konya ve Yeni Meram gazeteleri gelirdi. Ankara’dan gelen gazeteler Halk bankasının Ulus gazetesi, Demokrat Parti’nin Zafer gazetesi, İstanbul’dan da ertesi gün saat 11.00’e doğru Selim Ragıp Emeci’nin Son Posta, Falih Rıfkı Atay’ın Dünya, Simavi ailesinin Cumhuriyet gazetesi, Safa Kılıçlıoğlu’nun Yeni Sabah gazetesi, Ahmet Emin Yalman’ın Vatan gazetesi, sonradan Hürriyet gazetesi de çıkmaya başladı…" şeklinde önemli bilgileri katılımcılarla paylaştı.
Sakaoğlu, Konya'da başka hangi gazetelerin olduğunu merak eden dinleyicilere Mengene, Ak Yokuş, ve Kervan gazetelerinin de seçim zamanlarında çıktıklarını sonra da kaybolduklarını söyledi. Kervan gazetesinin, yeraltı çarşısının üzerindeki özel bir yeri olduğunu hatırlatarak; "Oraya parayı atıyordunuz, gazeteyi siz alıyordunuz. Bayide satılmazdı, böyle bir özelliği vardı…" şeklinde konuştu.
Programın ilerleyen dakikalarında, Konya'nın spor kulüpleri hakkında bilgi veren Sakaoğlu; "İdman Yurdu ve Gençlerbirliği, ezelî rekabet içindeydiler. Onun yanında bir de Stat Spor vardı…" diyerek katılımcılara nostaljik anlar yaşattı. Ayrıca, şehirdeki otobüslerin sayısının oldukça az olduğunu, o dönemlerde üç yere kadar sefer yaptığını belirtti. "Otobüs içinde biletçi vardı, inmek isteyenler için zil yoktu; tepeden bir tel giderdi, 'Şoför amca inecek var' diye duyururdunuz…" diyerek o yılların hâtıralarını canlı tutmaya çalıştı.
İlaç ve eczane kültüründen de bahseden Sakaoğlu; "Eczanelerin sayısı çok azdı. Mesela bir tanesinin adı 'Hadika-i Sıhhat' sağlık bahçesiydi…" diyerek ilginç isimleri anımsattı. O yıllarda hayatın nasıl olduğunu aktaran Sakaoğlu; "O zamanlar İstanbul’a gidebilmek için günler öncesinden plan yapmak gerekiyordu…" dedi.
Eski bankacılık faaliyetlerine de değinen Sakaoğlu, Osmanlı Bankası, Akşehir Bankası, Ahali Bankası gibi isimlerden bahsetti. O zamanlar bu bankaların hangi şubelerinin açıldığını, insanların bankacılık hizmetlerinden nasıl yararlandığını anlattı. Ayrıca, "Konya'nın şehir yapısının zaman içindeki değişimini de irdeledi; “İş Bankası, Zafer'de otobüs durağının tam arkasına rast gelecek yerde ilk şubesini açmıştı, fakat hayat oraya daha taşınmadığı için sonra kapandı. İstasyon’dan Zafer’e kadar bir tek bakkal dükkânı vardı, yıl 1951-52, Topal Bakkal diye bir ağabeyimiz dururdu… ” şeklinde bilgi verdi.
Dinleyiciler, Prof. Dr. Sakaoğlu'nun anlattığı nostaljik anılara büyük bir ilgiyle katıldılar. Sakaoğlu'nun özellikle gençlere yönelik tavsiyeleri de dikkat çekti: "Değişen dünyada, geçmişin değerlerini unutmayalım ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım…" diyerek sohbetini tamamladı.
Programın sonunda, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, eski Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, öğrencileri Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, Şakir Tuncay Uyaroğlu, Raşit Keskin ve Saffet Yurtsever, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’na ihtiram beratı, şeref üyeliği kartı ve TYB kitaplarını takdim ettiler. Ardından Sakaoğlu kendi kitaplarından imzalayarak katılımcılara hediye etti. Bu ân, katılımcılar için duygusal bir anı oldu ve Sakaoğlu'nun Konya'ya olan katkılarının bir kez daha hatırlanmasını sağladı.
Etkinlik, Konya'nın kültürel yaşamına dair önemli anların paylaşıldığı, katılımcıların nostaljik bir yolculuğa çıktığı bir ortam sundu. Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun geçmişten günümüze yaşanan değişimleri ve anılarıyla dolu konuşması, katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.(Büşra Üstündağ)