İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurulan "Prof. Dr. Işıl Berat Barlan Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi" ile Türkiye'de tıp araştırmalarının daha yüksek düzeyde gerçekleştirilebilmesi ve bağışıklık hastalıklarının daha erken ve doğru şekilde tanınabilmesi hedefleniyor.
Merkezin açılış kurdelesi, Marmara Üniversitesi ev sahipliğinde Maltepe'deki bir otelde düzenlenen "Işıl Berat Barlan İmmün Yetmezlik Sempozyumu"nda temsili olarak kesildi.
Kurdele kesiminde, bağışıklık hastalıklarını yenerek sağlıklarına kavuşan Macaristan, Bulgaristan, Rusya, İran ve Hindistan'dan çocuklar da yer aldı.
Bu arada, bağışıklık hastalıkları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla çocuklar için düzenlenen resim yarışmasının kazananlarına da ödülleri verildi. Yarışmaya katılan 5 ila 18 yaş aralığındaki çocukların eserleri sempozyumun düzenlendiği alanda sergilendi.
- Bilim insanları iki gün boyunca bağışıklık hastalıklarını ele alacak
Öte yandan, Marmara Üniversitesi ev sahipliğinde Universal Scientific Education and Research Network (USERN), Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH), Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, uluslararası bilim kuruluşları, hasta hakları savunucu dernekleri ile vakıf kuruluşlarının destekleriyle düzenlenen "Işıl Berat Barlan İmmün Yetmezlik Sempozyumu" da başladı.
Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları, bağışıklık hastalıklarının güncel bilimsel gelişmeler çerçevesinde ele alınması amacıyla sempozyumda bir araya geldi.
Sempozyumda, tarihsel süreç boyunca ortak tıp araştırmalarının kökenlerinin konunun uzmanlarınca ele alındığı "Uluslararası Tıp Tarihi" oturumu da gerçekleştirildi.
İki gün sürecek sempozyuma ilişkin AA muhabirine bilgi veren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Oğuzhan Özen, bağışıklık kusurları ile hastalıklarının yol açtığı sorunları sempozyumda bilimsel olarak tartışacaklarını söyledi.
Bağışıklık kusurlarının Türkiye'de Batı toplumlarına göre daha sık görüldüğünü, bu coğrafyanın bir hastalığı olduğunu aktaran Özen, "Bunları bir arada tartıştığımız kişiler, aslında Orta Doğu, Kuzey Afrika bölgesinde bu hastaları daha çok görüyor ve bizim ağırlıklı olarak katılımcılarımız da oradan. Türkiye'nin de ciddi bir sağlık sorunu. Her biri tek tek nadir hastalık olmasına rağmen 450'den fazla çeşidi var. Bu çocuklar aramızda yaşıyorlar. Erken tanı bu kişiler için çok önemli. Çünkü zamanında doğru tanıya eriştiklerinde tamamen yaşama dönmeleri ve tam fonksiyonel kişiler haline gelmeleri mümkün. Bilimsel gelişmeler bu hastalıkların doğru tanınmasını ve etkin bir şekilde tedavi edilmesini mümkün kılıyor." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Özen, hastaların zamanında ve doğru immünoloji hekimleriyle bir araya gelmelerinin öneminin altını çizerek, şöyle konuştu:
"Toplumun yüzde 10 kadarı nadir hastalıklardan etkilenmiş durumda. Her biri nadir olmasına rağmen bir arada değerlendirdiğimizde ciddi bir yekün ve sağlık sistemi üzerine ciddi bir yük oluşturuyor. Biz bu hastalıkları bilimsel çerçevede ele alıyoruz. Bunların önemli bir kısmı ileri derecede teknolojik cihazlar ve yaklaşımlarla tanı konulup, yine son düzey moleküler teknikler kullanılarak tedavileri gerçekleştirilebiliyor. Hücresel tedaviler, örneğin kemik iliği nakli gibi ya da hedeflenmiş tedaviler dediğimiz bireye, hastalığa ve genetik bozukluğa özgü tedaviler veriyoruz."
Özen, sempozyum kapsamında Marmara Üniversitesi'nde bu hastalıkların daha iyi araştırıldığı "Prof. Dr. Işıl Berat Barlan Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi"nin açılışını da yaptıklarını belirterek, merkezde üst düzey araştırmalar gerçekleştirildiğini anlattı.
USERN Direktörü Nima Rezaei de Marmara Üniversitesi ile uluslararası bilim, eğitim ve ulaştırma ağı olarak adlandırılan USERN arasında iş birliği protokolü imzalandığını dile getirdi.
Bunun çok önemli bir gelişme olduğunun altını çizen Rezaei, artık üniversite ile İranlı bilim adamları ve uluslararası araştırmacıların birlikte çalışmalar yürüteceğini sözlerine ekledi.