BRÜKSEL (AA) - ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun son dış ziyaretini Avrupa Birliği (AB) ve NATO'nun bulunduğu Brüksel'e yapmayı planlaması ancak ziyareti ertelemesinin, AB tarafının Pompeo ile görüşmede "gönülsüz" davranmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Yeni ABD yönetiminin göreve başlamasına bir hafta kala görevden ayrılacak olan Pompeo'nun Brüksel'i ziyaret ederek NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesi planlanıyordu. Genellikle bu tür görüşmelerden sonra basın toplantısı düzenlenmesine rağmen bu kez NATO'da bir basın toplantısı olmayacağı açıklanmıştı.
NATO'ya ziyaretin duyurulmasından bir gün sonra ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Pompeo'nun Brüksel seyahatinin iptal edildiği açıklandı. İptal sebebi "Bakanlıktaki yoğun geçiş süreci çalışmaları" olarak gösterildi.
Ancak ziyaretin iptal edilmesine dair Batı basınında çıkan birçok haberde başka nedenler de gösteriliyor. Bazı AB yetkililerine dayandırılan haberlerde, AB tarafının, Donald Trump taraftarlarının 6 Ocak'taki ABD Kongresi baskınından sonra şu ana kadar Trump'a sadakatiyle bilinen Pompeo ile görüşmek için gönülsüz davrandığı belirtiliyor.
Pompeo'nun seyahatinin iptal edilmesinden önce AB tarafına bir ziyaret öngörülmüyordu. AB yetkilileri, ABD tarafının ziyaret talep edip etmediği sorularını yanıtsız bırakıyordu.
Pompeo'nun daha önce Belçika Dışişleri Bakanı Sophie Wilmes ve Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile görüşmek istediği ancak Kongre baskınından sonra Trump hakkında "yargı karşısına çıkarılması gereken siyasi piroman (kundakçı)" ifadesini kullanan Asselborn'un görüşmeyi iptal ettiği öne sürüldü.
AB yetkilileri, 3 Kasım'daki seçimde Joe Biden'ın ABD başkanı seçilmesinden sonra Trump'ın 4 yıllık başkanlık döneminin transatlantik ilişkilerine zarar verdiği yönünde açıklamalar yapıyor. AB yönetimi, seçimden bu yana Biden yönetimi ile çalışmak için "sabırsızlandıklarını", yeni yönetimle transatlantik ilişkilerinin yeniden canlanacağını dile getiriyor.
Trump, Avrupa'nın özellikle güvenlik konusunda ülkesinden faydalandığını, bunun karşılığını ödemediğini savunuyordu.