TBMM (AA) - HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Güvenlikçi politikalar ve uygulamalara o kadar kendinizi kaptırdınız ki siyaseti, diyaloğu, diplomasiyi devre dışı bıraktınız." dedi.
Oluç, TBMM Genel Kurulu'nda Pençe Kartal-2 Harekatı konusunda yaptığı konuşmada, geçmiş dönemlerde siyasetin devreye girdiğini ve çeşitli siyasi partilerden, STK'lerden, aydınlardan oluşan heyetlerin, diyalogla, ikna ederek, konuşarak hiçbir kişinin burnunun kanamasına yol açmaksızın alıkonulanları alıp geldiğini söyledi.
Oluç, "Bu sefer bu olmadı. Neden? Çünkü, siz iktidar olarak siyasetin devreye girmesini engellediniz. Bu yaşanan ölümlerin siyasi sorumluluğu iktidardadır. Güvenlikçi politikalar ve uygulamalara o kadar kendinizi kaptırdınız ki siyaseti, diyaloğu, diplomasiyi devre dışı bıraktınız. Siyaseti, eksik hale getirdiniz. Çünkü, derdiniz güvenlikçi politikalarla bir çözüm yaratmaktı. Bu bir çözümsüzlüktür dedik anlatamadık size." ifadesini kullandı.
Konuya ilişkin geçmişte araştırma önergeleri ve soru önergeleri verdiklerini, ailelerin kendilerini ziyaret ettiğini ve buna ilişkin basın açıklamaları yaptıklarını anımsatan Oluç, "Siz, bunların hiçbirini duymamışsınız, hiçbirine cevap vermemişsiniz. Şimdi ben size onun için diyorum, siyasi sorumlusu sizsiniz bu işin diye. Burada bir iş çıkarmaya çalışıyorsunuz. Nedir çıkarmaya çalıştığınız şey? 'Acaba HDP'yi kriminalize edebilir miyiz, HDP'nin üstüne bazı şeyleri yıkabilir miyiz, HDP'yi bu toplumda yeniden tartıştırıp kapatma meselelerini gündeme getirebilir miyiz?' Yapamazsınız bunları. Çünkü biz, bu ailelere de üzerimize düşen neyse yapacağız diye söz vermişiz, sizin de önünüzde bu lafları etmişiz. Bunu da size hatırlatayım." dedi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Gare'de 13 kolluk gücü ve istihbarat görevlilerinin katledilmelerini kınıyorum, ailelerine, sevenlerine ve tüm Türkiye'ye başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum, Allah'tan rahmet ve sabır diliyorum ailelerine." dedi.
Beştaş, TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın, Genel Kurulun açılışında yaptığı konuşmayı "kabul edilemez" bulduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) ilişkin açıklamalarını anımsatan Beştaş, "Türkiye'deki kurumları, odaları, insanları partileri bu şekilde hedef göstererek, ötekileştirerek ne Türkiye toplumuna ne Türkiye'nin geleceğine ne de bu Meclis'e hiçbir fayda sağlamadığınızı yine altını çizerek belirtmek istiyorum." dedi.
Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk günden itibaren partimize Gare üzerinden yapılan saldırıları kesinlikle korkunç ve dehşet verici bulduğumu ifade etmek istiyorum. Daha cenazeler morgdayken, aileler teşhis etmemişken, olay tartışılmaya bile başlanmamışken, partimizin bu şeklide hedef gösterilmesi, 'HDP kapatılsın' sözleri ve muhalefete yönelik 'muhalefet tercihini yapsın' sözleri söylendi. Aslında iktidarın bu olaya nasıl yaklaştığını da bize ve tüm Türkiye'ye gösterdi. Biz bunları cevap vermedik. Çünkü biz, ölümler, yas üzerinden, aileler henüz taziye evindeyken bunlara yanıt vermeyi HDP olarak kendi ilkelerimize ve programımıza asla uygun görmüyoruz."
HDP'nin konuya ilişkin önümüzdeki günlerde araştırma önergesi vereceğini ifade eden Beştaş, "Bu Meclis çatısı altında araştırılmasını, Meclisin görev almasını istiyoruz." dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın kendilerine yönelik sözlerine değinen Beştaş, "Genel Başkanlarının, İçişleri Bakanı olduğu dönemde de böyle bir heyetin olduğunu hatırlatmak isterim. 8 Aralık 1996 tarihinde aralarında Refah Partisi Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, İHD ve Mazlumder'in de olduğu bir heyet gidip uzman çavuşlardan oluşan bir kolluk gücünü teslim almış ve İçişleri Bakanı olarak sizin genel başkanınız buna karşı durmamış. Bugün siz genel başkanınıza mı aykırı davranıyorsunuz, düşünceniz mi değişti bunu anlayamadım doğrusu. Çünkü, bu başka bir şeydir, bu yaşamdan yana olmaktır." dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan ise "Bizim tarafımız bellidir; Türkiye'dir, Türk milletidir. Benim konuşmamda Türkiye'nin birliği vardır, devletin yüceliği vardır, sırtını PYD'ye dayayan alçaklara karşı bir cevap vardır. Bundan rahatsızlık duyduğunuz için çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Sözümün sonuna kadar arkasındayım." dedi.
- "Tablo zaten ortada, bizim suç yıkmamıza gerek yok"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, çok ısrarla, "daha evvel getirilmişti şu anda niye getirilmedi?" sorusunun sorulduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi bu soru hem eksik bir soru yani ortadan bir soru. Bunun başı olması lazım. Başı şu: Niye kaçırıldılar? Hangi saikle kaçırılıyorlar masum insanlar? Niçin kaçırılıyor? Yani bir eylemin ortasında değil, bir şey değil. Bir öğretmen niye kaçırılır? Evlenmeye giden bir delikanlı niye kaçırılır? Annesinin baklavasını yemeye giden bir çocuk niye kaçırılır, nedir bunun sebebi? Şimdi, bu konuşmaların tamamında biz şunu görüyoruz, ben bu kürsülerde hiçbir gün 'Ya, bu PKK neyin nesidir, neden bu yapılıyor?' Bu sorular soruldu mu bugüne kadar? Hayır, sorulmadı.
Şimdi, Sayın Oluç güzel bir şey söylüyor, diyor ki: 'Siyasetin gücü.' Ben kendilerine şunu tavsiye ediyorum: Siyasetin gücü kendi siyasetlerini dönüştürmektir, kendi siyasetlerini milletin, kendilerini destekleyen insanların sesi haline getirmektir. Fakat onlar bugüne kadar kürsülerde maalesef PKK'nın yaptıklarını normalleştiren şeylerden bahsettiler, bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Diyorlar ki: 'Bize suç yıkmaya çalışıyorsunuz.' Hiç gerek yok, tablo zaten ortada, bizim suç yıkmamıza gerek yok. En azından şu bombayla ilgili konuşmanız bile enteresandır, bombayla alakalı diyorsunuz ki: 'Bu kadar bomba yağdırıldıktan sonra ölümlerin olması normaldir' Yani sizin konuşmanızın başıyla sonu bile birbirini tutmuyor."