ANKARA (AA) - Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Hindistan'da iktidar partisi yetkililerinin Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli ifadelerini kınadı.
Hindistan'da iktidardaki Halk Partisinin (BJP) iki üst düzey yetkilisinin ifadeleriyle ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Şerif, BJP'li yetkililerin ifadelerini "mümkün olan en güçlü ifadelerle" kınadığını belirtti.
Şerif, "(Hindistan Başbakanı Narendra) Modi'nin yönetimindeki Hindistan'ın dini özgürlükleri çiğnediğini ve Müslümanlara eziyet ettiğini defalarca söyledim." ifadesini kullandı.
Hazreti Muhammed'e yönelik sevginin yüce olduğunu belirten Şerif, tüm Müslümanların, peygambere sevgi ve saygı için hayatlarını feda edebileceğini vurguladı.
Bu arada, Pakistan Dışişleri Bakanlığı da BJP'li yetkililerin Hazreti Muhammed'e hakaret içerikli ifadeleriyle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, "Bu tümüyle kabul edilemez ifadeler, yalnızca Pakistan halkının değil dünya genelindeki milyarlarca Müslüman'ın duygularını incitti." ifadesi kullanıldı.
Hindistan'ın İslamabad Maslahatgüzarı'nın Bakanlığa çağrıldığı kaydedilen açıklamada, BJP'nin iki üst düzey yetkilisinin onur kırıcı ifadelerinin kategorik olarak reddedildiği ve güçlü bir şekilde kınandığı aktarıldı.
Açıklamada, BJP hükümetinin söz konusu yetkililerle ilgili yaptığı "gecikmiş ve formalite icabı" disiplin işlemlerinden duyulan hoşnutsuzluk ifade edildi.
Disiplin işlemlerinin, Müslümanlara verilen acıyı hafifletmeyeceğinin altı çizilen açıklamada, Hindistan'daki Müslümanlara yönelik toplumsal şiddet ve nefretin artışından dolayı derin endişe duyulduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Hindistan'ın farklı eyaletlerinde, Müslümanlar sistematik bir şekilde yaftalandı, ötekileştirildi ve radikal Hindu çetelerinin organize ettiği saldırılara maruz kaldı. Menfur Müslüman karşıtı duygunun artarak daha yaygın hale gelmesi ve Müslümanları, yüzlerce yıllık ibadet yerlerinden mahrum bırakmaya yönelik teşebbüslerdeki artış, Hint toplumunda kökleşmiş İslamofobi'nin belirgin sonuçlarından başka bir şey değil." değerlendirmesinde bulunuldu.
- Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatına çağrı
Bakanlık açıklamasında, BJP liderlerine ve Hint hükümetine, kutsala yapılan saygısızca yorumları kesin bir şekilde kınaması ve Hazreti Muhammed'in haysiyetine saldırdıkları için söz konusu yetkililerin sorumlu tutulduklarından emin olunması çağrısı yapıldı.
Hint hükümetine, uluslararası yasalar kapsamındaki yükümlülükleri anımsatılan açıklamada, yükümlülüklerin, azınlıkların insan hakları ihlallerinden korunması için acil adımlar atmasını, güvenliklerinden ve refahlarından emin olmasını ve inançlarını huzurla icra edebilmelerine izin vermesini gerektirdiğine dikkati çekildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) dahil olduğu uluslararası topluma özellikle de bunların insan haklarıyla ilgili mekanizmalarına çağrı yapıldı.
Çağrıda, Hindistan'da "Hindutva"dan (Hindu milliyetçiliği) esinlenilen ve tehlikeli bir biçimde yükselen İslamofobi'nin farkına varılması ve durdurulması istendi ve ülkedeki azınlıklara yönelik sistematik insan hakkı ihlallerini önlemesi için Hint yetkililerinin ikna edilmesi talep edildi.
- Hindistan'dan Pakistan'a ve İİT'ye tepki
Diğer yandan, Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arindam Bagchi, Pakistan Başbakanı Şerif'in açıklamasına tepki gösterdi.
Bagchi yaptığı açıklamada, azınlık haklarını ciddi bir biçimde ihlal edenlerin, başka bir ülkede azınlıklara yönelik muameleyle ilgili yorum yapmasının anlamsız olduğunu belirtti.
Pakistan'ın Hindu, Sih ve Hristiyanların da aralarında olduğu azınlıklara yönelik zulmüne tüm dünyanın şahit olduğunu öne süren Bagchi, ülkesinin tüm dinlere azami saygı gösterdiğini savundu.
Bagchi, Pakistan'a ortayı velveleye verme propagandası yerine ülkedeki azınlıkların güvenliğini sağlaması çağrısı yaptı.
Bu arada, Sözcü Bagchi, İİT'nin Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli ifadeleri kınadığı açıklamasını da eleştirdi. "Yasal dayanağı olmayan ve dar görüşlü yorumları" kategorik olarak reddettiklerini ifade eden Bagchi, Yeni Delhi'nin tüm dinlere azami saygı duyduğunu yineledi.
Bagchi, dini bir kişiliği karalayan saldırgan sosyal medya paylaşımları ve yorumlarının belirli bireyler tarafından yapıldığına işaret etti.
Bu paylaşım ve yorumların, Hint hükümetinin görüşlerini herhangi bir şekilde yansıtmadığına dikkati çeken Bagchi, bireylere yönelik gerekli adımların atıldığını savundu.
İİT'den yapılan yazılı açıklamada, "Bu yapılanlar, Hindistan'da İslam'a karşı nefretin ve aşağılamanın artış göstermesinin yanı sıra Müslümanlara yönelik sistematik ayrım ve baskının bir sonucudur. İİT, Hindistan makamlarını, bu olaya ve Hazreti Peygamber'e yönelik her türlü hakarete kararlı bir biçimde karşı koymaya, Müslümanlara karşı şiddet ve nefret suçlarını işleyenlerin yanı sıra bunları azmettirenleri adalete teslim etmeye çağırıyoruz." ifadelerine yer verilmişti.
- Hazreti Muhammed'e hakaret içerikli ifadeler kullananlar görevlerinden alındı
BJP Sözcüsü Nupur Sharma, 3 Haziran'da katıldığı televizyon programında, İslam dinine ve Hz. Muhammed'e yönelik hakaret içeren ifadeler kullanmıştı.
Bunun üzerine Sharma hakkında partisi BJP hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilmişti.
Sözcü Sharma'nın yanı sıra Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal da sosyal medyada "dini değerleri aşağıladığı" gerekçesiyle partiden ihraç edilmişti.
- Sharma sözlerini geri aldı
Sharma gelen tepkiler üzerine Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Kimsenin duygularını incitmek istemedim. Eğer insanları kırdıysam sözlerimi geri alırım." ifadelerini kullanmıştı.
Partiden ihraç edilen Jindal ise partinin kararının kendisi için önemini vurgulayarak kendini partiye adayan bir kişi olduğunu söylemişti.
İktidardaki BJP'nin yetkililerinin Hazreti Muhammed'e yönelik ifadelerine Suudi Arabistan, İran ve Kuveyt'in yanı sıra Dünya Müslüman Alimler Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatının da aralarında olduğu kuruluşlar tepki göstermişti.
Sosyal medya kullanıcıları da BJP'li yetkililere karşı, Hazreti Muhammed'in Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu belirten paylaşımlar yapmıştı.
- Hindistan'daki 200 milyon Müslüman vatandaş ve iktidardaki Halk Partisi
Hindistan'da yaklaşık 1 milyar 400 milyonluk nüfusun 200 milyondan fazlasını Müslümanlar oluşturuyor.
Dünyada en fazla Müslüman azınlığa ev sahipliği yapan Hindistan ayrıca Endonezya ve Pakistan'ın ardından dünyada en fazla Müslümanın yaşadığı üçüncü ülke konumunda.
Ülkede en son 2011'de yapılan nüfus sayımına göre, ülke nüfusunun yüzde 14'ünden fazlasını Müslümanlar oluşturuyor. Ancak her 7 kişiden birinin Müslüman olduğu ülkede, Müslümanları temsil eden bir siyasi parti bulunmuyor.
İdeolojisini Hindu milliyetçiliği üzerine oturtan Hindistan Halk Partisi (BJP), 90'lı yıllardan itibaren gücünü pekiştirerek 2014'teki seçimlerde Narendra Modi liderliğinde tek başına iktidara gelmiş ve attığı adımlarla Müslümanlar arasında geleceklerine yönelik endişelere yol açmıştı.
Hindu milliyetçiliğinin yükseldiği ülkede, 2019'da Hindistan Vatandaşlık Yasası'nda yapılan değişiklik, Müslümanları dışladığı gerekçesiyle tepki çekmişti.
Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, yetkililerinin İslam'a yönelik incitici ifadeleri nedeniyle gündeme gelen Halk Partisi, ülkedeki milyonlarca Müslüman'ı kapsayacak siyaseti hayata geçirememekle eleştiriliyor.