Konya’da doğumdan önce 20 haftalıkken beyin dokusunun dışarıda olduğunu öğrendiği oğlu tedavinin ardından iyileşen ve bu kez de oğlunun otizmli olduğunu öğrenen Sabri Buğday, çocuğunun gelişimi için mücadele ediyor.
Konya’da beyin dokusu dışarıda olarak 2015 yılında dünyaya gelen Mehmet Eymen, 3 günlükken beyninden ameliyat oldu. Baba Sabri Buğday, oğlunun tedavisi için İstanbul’daki özel bir hastaneye müracaat etti ve burada beynindeki doku tedavisi tamamlandı. Yürümeye başlayan Mehmet Eymen 3 yaşına geldiğinde davranışlarından şüphelenen ailesi, çocuk psikiyatrisine götürdüklerinde çocuklarının atipik otizm olduğunu öğrendi. Tedavi ile çocuğun topluma kazandırılacağını öğrenen baba Sabri Buğday, çocuğuna Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı’nda (SOBE) eğitim aldırmaya başladı. Bu süre zarfında eşinden ayrılan Buğday, çocuğuna annesi Şerife Buğday ile bakmaya devam etti. Baba Buğday, çocuğunu topluma kazandırmak için çabaladığını söyledi.
“25 haftaya kadar alınması önerildi, kabul etmedik”
Oğlunun 20 haftalıkken beyin dokusunun dışarıda olduğunu öğrendiklerini anlatan Sabri Buğday, “Yasal olarak 25 haftaya kadar alınması önerildi. Biz ise kabul etmedik bu durumu. Daha sonra Mehmet Eymen’in süreci başlamış oldu. Planlı olarak Selçuk Tıp’ta doğumu gerçekleştirildi. Yine aynı hastanede 3 günlükken beyin ameliyatı oldu. Beyin dokusunun bir bölümü içeriye katıldı. Kalbinde ise 3 tane delik vardı, hafif nörolojik ve nefrolojik problemleri de vardı. Bunlarla uğraşırken tekrar komplikasyon olarak hidrosefali oluşmaya başladı. Hidrosefali oluştuğunu duyunca çaresinin artık Ankara ya da İstanbul’da olduğunu söylediler. Daha sonra İstanbul’a giderek özel bir hastanede kapalı robotik cerrahi ile tekrar ikinci bir kanal açıldı. Eymen’in toparlanması daha fazla artmaya ve yürümeye başladı. Hidrosefali azalmaya ve kalbindeki delikler azalmaya başladı” dedi.
"Otizm olduğunu öğrendik ve vakit kaybetmeden eğitime başladık"
Çocuğunun beynindeki tedavi aşamasını tamamladıktan sonra ortaya çıkan sorunları anlatan Sabri Buğday şöyle devam etti:
“Biz kontrollere gidip gelirken yıllar geçti, tam 3 yaşını doldurduk. Sonra Eymen kendi etrafında dönmeye başladı, konuşamıyordu, çocuk psikiyatrisine gittik. Orada da çocuğunuz atipik otizm dediler bize. Otizm olduğunu öğrendikten sonra gerek iş yerindeki arkadaşlarım gerek yakın akrabalarım olsun bize sürekli yardımcı oldular. Daha sonra hemen SOBE’ye başladık. Burada ABA (Applied Behavior Analysis) tedavisine ve spor eğitimlerine başladık. Eymen ve Eymen gibi çocuklarımız çok özel çocuklar. Böyle bir çocuğa sahip olduğumuz için çok mutluyuz. Cenabı Allah’ın bize bir lütfu."
“Bu tür otizmli çocuklar çok zekiler, alt yapı olarak iyi bir eğitim şart”
Buğday, oğlunun tedavisi sürecinde maddi olarak zorlandığını, bir yerden sonra yetersiz kaldığını söyledi. Otizmli çocukların gelişim aşamalarının desteklenmesi ve alt yapılarının daha kaliteli olması açısından yetkililerden istekte bulunan Buğday, “Bu tür otizmli çocuklar çok zekiler ama beyinlerini kullanabilmeleri için alt yapı olarak önce iyi bir eğitim şart oluyor. Çok yoğun eğitimli bir terapiye ihtiyaçları var. Özellikle ergoterapi, dil terapisi şu anda özel sektörden karşılanıyor. Onların da saat ücretleri özellikle bazı ailelere ağır geliyor. Onun biraz daha sosyal güvenliğe girebilir, lise ve ortaokul çağında uygulama okullarında eğitimleri var. Bu seviyelerin ilkokullara da indirilmesi bizler için ve çocuklar açısından iyi olur diye düşünüyorum” diye konuştu.