5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ve 7445 sayılı kanun olarak bilinen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 37. maddesi, izalei şuyu davası süreçlerinde zorunlu arabuluculuk şartını getirmiştir. Bu değişiklikle, 1 Eylül 2023'ten itibaren, ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk sürecinin uygulanması zorunlu hale gelmiş ve bu tarihten sonra açılacak davalar için arabuluculuk sürecine başvurulmamışsa, dava, eksik dava şartı gerekçesiyle usulen reddedilebilecektir. Ancak, bu zorunluluk 1 Eylül 2023 öncesi açılan davalara uygulanmayacak.
Ortaklığın giderilmesi davası, mülkiyetin paydaşlar arasında bölüşülmesi veya ortak mülkiyete konu olan malın satışı ve elde edilen gelirin adil bir şekilde dağıtılması amacıyla başlatılan hukuki bir süreçtir. Bu süreç, hem taşınmaz hem de taşınır mallar için geçerlidir ve herhangi bir paydaş, mülkün paylaşılmasını talep edebilir. Eğer malın doğrudan bölünmesi mümkün değilse, satış yoluyla paydaşlar arasında gelirin dağıtılması yoluna gidilir.
Ortaklığın giderilmesi davasının konusunu oluşturan mal varlıkları genel olarak maddi değer itibariyle yüksek bir değer ifade etmektedir. Bu sebeple süreçte yaşanacak hatalar ve eksiklikler büyük mağduriyetlere sebep olabilmektedir. Bu hak kayıplarının önüne geçmek ve sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlamak için uzman bir hukuk bürosundan hukuki destek alınması faydalı olmaktadır.
5 Nisan 2023'te yayımlanan 7445 sayılı kanunun 37. maddesiyle, ortaklığın giderilmesi davaları için zorunlu arabuluculuk getirilmiştir. Bu düzenleme, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Bu tarihten önce açılmış davalar için arabuluculuk zorunluluğu yoktur. Kanunda, bu hükümlerin yürürlük tarihi itibarıyla devam eden davalar için geçerli olmayacağı açıkça belirtilmiştir.
1 Eylül 2023 tarihinden itibaren zorunlu hale gelen arabuluculuk süreci, bu tarihten önce açılan davalar için bir zorunluluk teşkil etmemekle birlikte, paydaşlar dilerlerse ihtiyari olarak arabuluculuk sürecine başvurabilirler. Elbirliği mülkiyeti durumunda, tüm paydaşların birlikte hareket etmesi ve arabuluculuk için oy birliği ile karar vermesi gerekmektedir. Zorunlu arabuluculuk sürecinde ise, her bir paydaş bağımsız olarak arabuluculuğa başvurabilir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında, arabuluculuğa başvuru, taşınmazların bulunduğu yerdeki veya karşı tarafın ikametgâhındaki arabuluculuk bürosu aracılığıyla yapılabilir. Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde, atama işlemleri için yazı işleri müdürlüğüne başvurulabilir.
Arabuluculuk sürecinde, Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan listeden bir arabulucu seçilir. Taraflar, listeden bir arabulucu üzerinde anlaşabilir veya atama işlemi arabuluculuk bürosu tarafından gerçekleştirilebilir. Yetki itirazı durumunda, ilk oturumda bu itirazın dile getirilmesi ve ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Arabuluculuk sürecinde, arabulucu tarafından taraflarla iletişim kurulur, müzakere toplantıları düzenlenir ve eşit muamele ilkesi çerçevesinde adil bir müzakere ortamı sağlanır. Taraflar, arabulucu tarafından sunulan çözüm önerilerini değerlendirir. Arabuluculuk sürecinin gizliliği esastır ve taraflarca elde edilen bilgiler, dava veya tahkim süreçlerinde delil olarak kullanılamaz.
Arabuluculuk sürecindeki ilk ve son oturumlar, arabulucu tarafından tutanak altına alınır. Son oturum tutanağı, dava açılması durumunda dava dilekçesine eklenmelidir. Aksi takdirde, dava eksik dava şartları nedeniyle reddedilebilir.
Arabuluculuk sürecinde, tarafların gizlilik hak ve yükümlülükleri bulunur. Gizliliğe aykırı davranılması halinde, ilgili taraf hakkında cezai yaptırım uygulanabilir. Ayrıca, tarafların arabuluculuk sürecinde eşit haklara sahip olması ve arabulucunun tarafsızlığını koruması gerekmektedir.
Taraflar, arabuluculuk sürecine bizzat katılabilecekleri gibi avukatları veya kanuni temsilcileri aracılığıyla da katılabilirler.
Zorunlu arabuluculuk uygulamasında, arabuluculuk süreci boyunca zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durur. Arabuluculuk son tutanağının imzalanmasıyla bu süreler yeniden işlemeye başlar. Ancak, ortaklığın giderilmesi davaları zamanaşımına tabi olmadığından, bu süreçlerin bu tür davalar üzerinde etkisi bulunmamaktadır.
Arabulucu, gerçekleştirdiği faaliyet karşılığında ücret talep edebilir. Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi, arabulucunun ücretinin belirlenmesinde esas alınır. Eğer dava açılırsa, arabuluculuğa ilişkin maktu ücret, Arabuluculuk bürosu tarafından arabulucuya ödenir ve dava sonucunda bu ücret paydaşlardan tahsil edilir.
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşması durumunda sonlanır ve anlaşma tutanağı taraflar tarafından imzalanır. Anlaşma sağlanamazsa, bu durum son oturum tutanağına işlenir ve dava açılabilmesi için bu tutanak dava dilekçesine eklenmelidir. Aksi halde, mahkeme dava şartlarının eksikliği nedeniyle davayı reddeder.
Arabuluculuk son tutanağının icra edilebilirliği, taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri için sulh hukuk mahkemesi tarafından verilen şerh ile sağlanır. Mahkeme, anlaşmanın icra edilebilirliğini ve hukuki uygunluğunu denetler.
Eğer arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılamazsa, taraflar anlaşmama tutanağını dava dilekçesine ekleyerek dava açabilirler. Tutanak dava dosyasına sunulmazsa, dava usulden reddedilebilir.