İSTANBUL (AA) - Bahçelievler'de öldürdüğü arkadaşı Bahtiyar Akçay'ın cesedini çalıştığı fabrikadaki kuyuya atıp üzerini betonla kapattığı iddiasıyla hakkında dava açılan Nadir Ün ile kendisine yardım yardım ettiği öne sürülen sanığın yargılanmasına başlandı.
Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Nadir Ün ile avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Mustafa Kemal Alkan ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Maktul Bahtiyar Akçay'ın kızı Aslıhan Akçay ile kardeşi Selahattin Akçay ve avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Ün, olaydan dolayı pişman olduğunu belirterek, "Maktul kardeşim gibiydi. Eşini çalıştığım yere işe koydum. Maktul ile samimiyet kurduk, dostluğumuz ilerledi. Sırlarımızı paylaştık. Zaman zaman maktule borç verdim. Ağabey kardeş gibi olduk. Giresun'dan bize gelip gidiyordu. Pandemiden dolayı işsizdi." dedi.
Maktule 25 bin lira borç verdiğini dile getiren Ün, araba almak için 26 Mayıs 2021'de İstanbul'a gelen maktulle yemek yediklerini söyledi.
Ün, 12 Eylül 1980'den sonra işkenceler gördüğünü ve 35 yıldır sinir hastası olduğunu iddia ederek, şöyle devam etti:
"Olay günü 28 Mayıs'ta yine aracımı verdim ve geç kalmamasını söyledim. Maktul gecikince tepki gösterdim ancak sonra birlikte yemek yedik. Maktul 'Araba alacağım kaç para vereceksin.' dedi. Daha önce para verdiğimi söyleyerek, tepki gösterdim. '12 Eylül 1980'i hatırlıyor musun?' diyerek kendisine bahsettiğim işkence hadisesini hatırlattı. Sinirlendim, 'Terbiyesiz, seni kardeşim bildim, sırrımı verdim nasıl konuşuyorsun.' dedim. Maktul bana küfür ederek, masadaki fabrika tipi küllüğü aldı. Kaçacak yerim yoktu. Kapı tarafında maktul vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Sinir ve şeker hastasıyım. Öfke kontrolüm yok. Günde 5-6 kere ilaç kullanıyorum. Pandemi dönemi olduğu için ilaçlarımı alamadım. Ben maktulü vurduktan sonra 10-15 dakika bekledim. Telefonla polisi arayacaktım. Sonrasında kendi kızımı, 42 yıllık eşimi, çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim."
Cesedi bağlayarak bir çuvala koyduğunu, çuvalı fabrikadaki atık su kuyusuna attığını, yerdeki kanları temizlediğini, kendisine kimsenin yardım etmediğini anlatan Ün, sonrasında halıları değiştirdiğini, yaktırdığını, su kuyusunun üzerine beton döktürdüğünü kaydetti.
Tutuksuz sanık Mustafa Kemal Alkan da olayla bağlantısının olmadığını, Nadir Ün'ün isteği üzerine halıları değiştirdiğini, öldürme olayıyla ilgili bilgisinin olmadığını öne sürdü.
- "Babamı bulmaya kararlıydım"
Söz verilen maktul Bahtiyar Akçay'ın kızı Aslıhan Akçay da babasının araba almak için Giresun'dan İstanbul'a gittiğini ve Nadir Ün'den 50 bin lira alacağını söylediğini, babasına telefonla ulaşamadığını, iş yerinden tanıdıkları Mustafa Kemal Alkan'ı aradıklarını ancak onun da babasını görmediğini ifade ettiğini aktardı.
Sonrasında Nadir Ün'ün, annesine mesaj attığını dile getiren Akçay, "Nadir Ün telefonu açtığında bana gülerek 'Kızım nasılsın?' dedi. Halbuki 3 gün önce babamı öldürmüş. Babama ulaşamadığımı söyledim. Bana 3 gün önce gördüğünü söyledi. Nadir Ün WhatsApptan attığı mesajlarla benimle dalga geçti. Babamın başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, psikolojik sorunları bulunduğunu, intihar etmiş, AIDS'e yakalanmış olabileceğini söyledi ama şunu hesap etmedi. Babama 'Seni bırakmam' diye söz vermiştim. Nadir Ün benim anlayamayacağımı düşündü. Benimle dalga geçti. Ben babamı bulmaya kararlıydım. Şikayetçiyim." şeklinde konuştu.
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanığın gördüğü tedaviye ilişkin evrakların istenmesine hükmetti.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Bahtiyar Akçay'ın araç almak için 25 Mayıs 2021'de Giresun'dan İstanbul'a geldiği ve olay öncesinde sanık Nadir Ün ile defalarca görüştüğü anlatılıyor.
Maktul Akçay'ın 28 Mayıs 2021'de konakladığı otelden ayrılarak sanığın ofisinin bulunduğu fabrikaya gittiği kaydedilen iddianamede, sanık ile maktulün birlikte yemek yedikleri, ardından henüz tespit edilemeyen nedenle tartıştıkları ve sanığın ruhsatsız tabancasıyla 6 el ateş ederek, Akçay'ı öldürdüğü belirtiliyor.
Sanık Ün'ün diğer sanık Mustafa Kemal Alkan'ın yardımıyla maktulü, domuz bağı yapıp çuvala koyduğu, kümes diye tabir edilen yerdeki kuyuya attığı dile getirilen iddianamede, sanık Nadir Ün'ün "kasten öldürme" suçundan müebbet ile "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan 3 yıla kadar, Mustafa Kemal Alkan'ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.