Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri (BİLSEM) Yapay Zeka Atölyeleri İşbirliği Protokol Töreni'nin gerçekleştirildiği Üsküdar Ahmet Yüksel Özemre Bilim ve Sanat Merkezi'nde yaptığı konuşmada, bir ülkenin en kalıcı sermayesinin beşeri sermayesi olduğunu dile getirdi.
Beşeri sermayenin niteliğini artırmadaki en önemli enstrümanın eğitim olduğunu ifade eden Bakan Özer, dolayısıyla rekabet eden gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsinin eğitim çağı nüfuslarını okul ve eğitimle buluşturmak için inanılmaz yatırımlar yaptığını söyledi.
Türkiye'nin eğitim karnesinin 2000'li yıllarda çok iyi olmadığını belirten Bakan Özer, o yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranının yüzde 11, ortaöğretimde yüzde 44 olduğunu aktardı.
Okul öncesinde kayıt dışı oranın yüzde 89 olduğunu, lise seviyesinde ise yüzde 56 oranındaki gencin eğitimle buluşamadığını anlatan Bakan Özer, 2002 yılından itibaren bu açığı kapatmak için devasa bir seferberlik yürütüldüğünü belirtti.
Okullaşma oranlarının Cumhuriyet tarihinde ilk kez yüzde 95'in üzerine çıktığı bir dönemin yaşandığını aktaran Bakan Özer, ayrıca eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığını söyledi.
Başörtüsü yasaklarının, imam hatipleri ve mesleki liseleri tarumar eden katsayı uygulamasının kaldırıldığını, imam hatip lisesi veya ortaokuluna gitmeyen Müslüman vatandaşların çocuklarının dinini öğrenmeyle ilgili seçmeli ders taleplerinin de bu dönemde giderildiğini anlatan Bakan Özer, "Eğitimde fırsat eşitliğini arttırmak ve kapsayıcılığı güçlendirmek için çok ciddi sosyal politikalar uygulanıyor. Eğitime erişimde güçlük çekenlerin eğitim erişimini sağlamak için 19, 20 yıldan beri istikrarlı bir şekilde şartlı eğitim yardımı bu ülkede devam ediyor. Burs programlar devam ediyor. Ücretsiz taşımalı eğitim devam ediyor. Ücretsiz ders kitabı dağıtımı devam ediyor ki biz bu sene ücretsiz birde yardımcı kaynakları bunu ilave ettik. Sosyal yardımı biraz daha genişlettik." dedi.
Okul öncesi eğitimdeki tüm çocuklara ücretsiz yemek
Milli Eğitim Bakanı Özer, eğitim öğretim yılının ikinci döneminde okullarda uygulamaya konulacak olan ücretsiz yemek dağıtımıyla ilgili, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda yemekle ilgili çok spekülasyon yapılıyor. Çocukların aç kaldığıyla ilgili spekülasyon yapılmaya başlandı. Milli Eğitim Bakanlığı daha önce olmayan sistemi devreye soktu. Taşımalı eğitimdeki tüm çocuklara ücretsiz yemek veriyor. Yaklaşık bir milyon öğrenci taşımalı eğitimde yemek yerken, biz bunu 1,8 milyona çıkardık. Meclisteki bütçe görüşmemde açıkladığım gibi okul öncesi eğitimdeki tüm çocuklarımıza ücretsiz yemek vereceğiz. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz.
Allah'tan bir şey olmazsa, 2023 yılının sonuna kadar demiştik. İkinci dönem yani 6 Şubat'ta eğitim öğretim başladığı zaman, Türkiye'deki tüm okullarımızda, okul öncesi eğitimdeki tüm çocuklarımıza ücretsiz olarak yemek vereceğiz. Bu kapsamda taşımalı eğitimle öğrencinin gittiği okulda, taşımalı eğitimden yararlanmayan öğrencilerin de yemek yemesini sağlayacağız. Bir ilave daha yapacağız. Pansiyonlu okullarda sadece pansiyonlu öğrenciler ücretsiz olarak öğle yemeği yiyordu. O okulda pansiyon varsa tüm öğrencilere ücretsiz olarak yemek vereceğiz. Dolayısıyla bu adımlarla, 1,8 milyonu, 5 milyonun üzerine çıkartacağız bir ay içerisinde." diye konuştu.