Kuzey Irak'ta ikmal konvoyunun geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 2019'da şehit olan Topçu Teğmen Fikret Dinçer'in babası Ali Dinçer, oğluna olan özlemini hatıralarıyla dindirmeye çalışıyor.
Gelini Şerife Dinçer'in isteğiyle cenazesi 2019'da Konya Şehitliği'ne defnedilen evladı Fikret'in hasretine dayanamayarak ailesiyle aynı yıl Antalya'dan Konya'ya taşınan 52 yaşındaki şehit babası, her gün oğlunun mezarını ziyaret ediyor.
Evlerinin bir odasını şehit oğlunun eşyaları ve çektirdiği fotoğraflarla donatan Dinçer, Babalar Günü'nü buruk geçiriyor.
Ailesiyle, gelini ve 3,5 yaşındaki torununun yaşadığı eve yakın bir yerden ev tutan 52 yaşındaki Ali Dinçer, şehit babası olmanın gururunu yaşadığını söyledi.
Evlatlarının şehadetinin ardından hiç düşünmeden Konya'ya taşındıklarını aktaran Dinçer, "Oğlumun eşi Konyalı olduğu için defnini buraya istedi. Antalya'daki evimiz zaten kiraydı, hemen toparlandık Konya'ya geldik. Gelişimizin maksadı, şehidimiz ile geride kalan gelin ve torunumuz. Onlara destek olalım istedik." dedi.
- Kardeşinin düğününe üç gün kala şehit oldu
Dinçer, bu vesileyle şehit evlatlarının kabrini her gün ziyaret ettiklerini, ondan ayrı kalamadıklarını dile getirdi.
Evladının, kız kardeşinin düğününe üç gün kala şehadete kavuştuğunu anlatan Dinçer, "Fikret, kardeşinin düğününe katılmak için izin almıştı. Ancak Kuzey Irak'taki operasyondan dönerken patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit oldu." diye konuştu.
Dinçer, oğlunun çok sıkı bir Galatasaray taraftarı olduğunu, cep telefonundan görüntülü yaptıkları son görüşmede üzerinde bulunan Galatasaray formasını da sakladıklarını kaydetti.
- "Son gönderdiği hediyeleri hala saklıyorum"
Babalar Günü'nün kendisi için zor geçtiğini dile getiren Dinçer, şöyle devam etti:
"Tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun. Bizim için çok zor bir duygu. Oğlum her Babalar Günü'nde hediye gönderirdi. Bana internetten ayakkabı siparişi vermiş. Ancak hediye ulaşmadan şehadet haberini alıp Konya'ya gelmiştik. Sipariş ettiği ayakkabı aynı gün Antalya'daki eve gelmiş. Komşularımız üzülmeyeyim diye ayakkabıyı bir hafta sonra verdi. Özenle saklıyorum. Bir oğlum daha var. O da ağabeyinin yolunda yürüyebilir, hiç sıkıntı etmem. Biz her zaman hazırız."