Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin, "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanan, o dönemde İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski Emniyet Amiri Dursun Özmen hakkında mütalaasını açıklayan savcı, sanık için 2 yıla kadar hapis talep etti.
BBP'nin kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesi olayıyla ilgili "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanan, o dönemde İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski Emniyet Amiri Dursun Özmen hakkında mütalaasını açıklayan savcı, sanık için 2 yıla kadar hapis talep etti.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak ile taraf avukatları hazır bulundu.
FETÖ üyeliği suçundan hükümlü olan tutuklu sanık Özmen, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi üzerinden duruşmaya bağlandı.
Tanık S.B, ifadesinde, olay tarihinde Kahramanmaraş İstihbarat Şubede görevli polis memuru olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bilgi notunun hazırlanması benim amirimin görevidir. Talimat verildiğinde hazırlık kısmını yapıyorduk. İlk bilgi notunu şube müdürünün talimatıyla ben hazırladım. Sanık 3. bilgi notunu, yani merhum Yazıcıoğlu ve beraberindeki heyetin sağ kurtulduğuna dair bilgi notuna ilişkin müsveddeyi bana sundu ve yazmamı istedi. Ben bu bilginin kaynağını nereden, kimden aldığını sordum. Bana cevap vermedi. Sonra alaylı şekilde, 'Benim yüksek yerlerde tanıdığım var.' dedi. Ben ona tekrar sordum, 'Eğer bu bilgi doğru değilse adamı ipe götürür.' dedim. Ben Dursun Özmen’in odasına bilgi vermek için girdiğimde aynı zamanda kendisinin görüntülü olarak kurum içi hattan biriyle görüştüğünü fark ettim. Ekranda Kahramanmaraş İstihbarat Şube Müdürü yazıyordu. Ben 'Haber kaynağını bilmediğim bilgiyi çekmiyorum.' dedim. O da İ.K’ye bu bilgi notunu çekmesini söyledi. Çıkarken tüm illere bilgi notunun çekilmesini söyledi. O da A.S. olabilir ama tam olarak hatırlamıyorum."
Bu bilgilerin neden daha önceki ifadelerinde yer almadığının sorulması üzerine tanık S.B, "Öncesinde bunlardan bahsetmedim çünkü Dursun Özmen aynı kurumda amir olarak görev yapıyordu. Odasında beni tehdit etti." dedi.
Tanık olarak dinlenen A.K. da olay tarihinde Dursun Özmen ile aynı şubede büro amiri olarak görev yaptığını ve şu anda da FETÖ’den hükümlü olduğunu ifade ederek, bilgi notu çekildiği sırada şubede olmadığını söyledi.
Sanık Özmen, savunmasında, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, tanık S.B'nin kendisine, "Amirim bu ifadeler adamı ipe götürür" demediğini, kendisinin de "Yüksek yerlerde tanıdıklarım var" ifadesini kullanmadığını savundu.
Birleştirme talebi reddedildi
Tanıkların dinlenmesinin ardından hakim, Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla aralarında Dursun Özmen'in de yer aldığı 17 şüpheli hakkında Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığını hatırlatarak, dosyaların birleştirilmesi talebi olduğunu aktardı.
Özmen, kendisinin zaten "silahlı terör örgütü FETÖ üyesi olmak" suçundan hüküm giydiğini aktararak, o davada da benzer suçlamayla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Davaların mükerrer olduğunu savunan sanık, birleştirme talebinin reddini istedi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı da sanık hakkında 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılmadığını ve dosyaların birleşmesi halinde bu suçtan dolayı zaman aşımı riskinin oluşabileceğini belirterek, birleştirme talebinin reddedilmesini istedi.
Ara karar veren hakim de, dosyanın geldiği aşama ve zaman aşımı süresi gözetilerek Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme talebinin reddedilmesine, dosyanın bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine hükmetti.
Savcı mütalaasını açıkladı
Verilen aranın ardından mahkeme savcısı açıkladığı mütalaasında, olay tarihinde Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olan Dursun Özmen'in, helikopterin düşmesi sonrası "Muhsin Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor" şeklinde bilgi notunu hazırladığını belirtti.
Özmen'in, çevresindeki polislerin uyarısına rağmen, "Siz bilmiyorsunuz kardeşim. Benim yüksek yerlerde tanıdıklarım var" diyerek bilgi notunu hazırladığını ve tüm illere gönderilmesi talimatı verdiğini ifade eden savcı, asılsız ve gerçek dışı bilgi notu nedeniyle arama kurtarma çalışmalarının sekteye uğradığını, ülke gündemini derinden etkileyecek, son derece önemli bir hususta kamuoyunun yanıltıldığını ve bilgi kirliliğine sebebiyet verildiğini aktardı.
Savcı mütalaasında, sanığın bu şekilde hareket ederek, zamanla yarışıldığı böylesine önemli bir konuda, mesai arkadaşlarının kendisini uyarmasına rağmen bilerek ve isteyerek görevinin gereklerine aykırı hareket ettiği vurguladı.
Savcı, arama kurtarma çalışmalarının sekteye uğratılmasına ve kişilerin mağduriyetine neden olan sanığın üst sınırdan cezalandırılarak 2 yıla kadar hapsini talep etti.
Sanık, mütalaaya karşı savunmak yapmak amacıyla ek süre istedi.
Hakim, sanığa ek süre vererek, duruşmayı 15 Ocak Cuma gününe erteledi.