İSTANBUL (AA) - Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, muhalifleri ülkeyi sabote etmek ve hükümetinin kazanımlarını ziyan etmek istemekle itham etti.
Mısır yerel basınında yer alan haberlere göre, Sisi El-İsmailiyye ilinde bir tıp kompleksinin açılışında yaptığı konuşmada, insanların görüşlerini ifade etme ve muhalefet yapma hakkına sahip olduğunu ve ülkede doğru muhalefetin bulunması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında muhalefetin tanımlamasını da yapan Sisi, "Doğru ve kabul edilebilir muhalefet, yaşam sorunlarını ele alan ve hükümetin bunları çözememesinden bahseden muhalefettir." dedi.
Sisi, "Muhalefetin ve düşünceyi ifade etmenin hedefi, insanların durumunu ve yaşamını iyileştirmek olmalıdır." diye konuştu.
Mısır devletinin çok ciddi, dürüst ve samimi olduğunu dile getiren Sisi, bunun kamuoyu ve muhalefet üzerindeki yükü azalttığına işaret etti.
Son yıllarda muhaliflerini ülkeyi sabote etmek ve hükümetinin kazanımlarını ziyan etmek istemekle suçlayan Sisi, 25 Ocak 2011 devrimi sırasında yaşananların kendi iktidarı sırasında bir daha tekrarlanmayacağı konusunda birçok kez uyarıda bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP), 18 Aralık 2020'de, "Mısır Kişisel Haklar Girişimi (EIPR) aktivistleri özelinde Mısır'da kötüleşen insan hakları durumu" hakkındaki karar tasarısını kabul etmişti.
AP milletvekilleri tarafından kabul edilen tasarıda, Mısır'da insan hakları savunucuları, sivil toplum, gazeteciler, muhalifler, akademisyenler, avukatlar gibi birçok kişiye baskıların arttığı, insan hakları durumunun giderek kötüleştiği, EIPR'nin 3 yöneticisinin, yabancı diplomatlarla görüştükleri için gözaltına alındıkları hatırlatılmıştı.
İhlalleri uygulayanlara yönelik bağımsız ve şeffaf soruşturma yürütülmesi istenen tasarıda, şu anda tutuklu bulunan kişilerin akıbeti hakkında endişe duyulduğu vurgulanmıştı.
EIPR Genel Direktörü Casir Abdurrezzak, EIPR İdari Direktörü Muhammed Beşir ve Ceza Adaleti Departmanı Başkanı Kerim Inara, yabancı diplomatlarla 3 Kasım 2020'de "Mısır'daki insan hakları konularını görüştükleri" gerekçesiyle gözaltına alınmış, savcılık bu kişilere "terörist bir gruba katılmak ve yalan haber yaymak" gibi suçlamalarda bulunmuştu. Mısırlı aktivistler daha sonra serbest bırakılmış ancak mal varlıklarına el koyulmuştu.