ANKARA (AA) - MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Türk milliyetçilerinin vatan, millet, din ve devlet uğruna mücadeleden hiçbir zaman geri durmadıklarını ifade etti.
Ataman, 12 Eylül 1980 darbesinin 41. yılına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletinin gerek ata yurdunda gerekse ebedi yurt edindiği Anadolu coğrafyasında daima tehditlere muhatap olduğunu bildirdi.
Türkiye'den rahatsız olanların en son 15 Temmuz hain darbe girişiminde Türkiye'den devşirdiklerine, kendi devletlerine kurşun sıktırdığına işaret eden Büyükataman, Türk milletinin, Türk düşmanlarının zihniyetinde yer edinmiş olan "Şark Meselesi"ni 30 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde ordu-millet şuuruyla bir daha açılmamak üzere çöpe attığını bildirdi. Büyükataman, "'Esir milletlere hürriyet' parolası ile kendini maskeleyen komünizm, iddia ettiğinin aksine milletlerin hürriyetlerini elinden alan, dini inkar edip dinsizliği dayatan bir yönetim şekli olarak dünyayı tehdit etmeye başladığında önce esir Türk yurtlarında yayılmış ardından gözünü cennet Türkiye'ye çevirmiştir. Bugünden bakınca birileri Türk milliyetçilerinin vatan savunmasını sağ-sol çatışması diyerek basite indirgemekte, bizi sağ-sol diye bölüp kardeşi kardeşe kırdırdılar diyerek vatan, bayrak, Kur'an düşmanlığı yapanlarla vatan, bayrak ve Kur'an yolunda can verenleri aynı kefeye koymaya kalkmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Bazı köşe yazarlarının "Ülkücü hareketin geçmişte yabancı merkezlerce kullanıldığı" şeklindeki iddialarının Türk milliyetçilerine olan kinlerinin dışavurumu olduğunu belirten Büyükataman, o dönemde Türk milliyetçilerinin Türklüğü Anadolu'da boğma senaryolarını boşa çıkardığını ifade etti.
Büyükataman, 12 Eylül 1980 günü darbeyle yönetime el koyanların çok sayıda MHP'liyi düzmece belge ve yalancı şahitlerle haksız yere suçlayarak tutukladığını, çok sayıda partilinin yargılandığı 587 sanıklı "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nın başladığını bildirdi. Bu davalarda merhum Alparslan Türkeş'in de içinde bulunduğu 220 kişinin idamının istendiğini hatırlatan Büyükataman, şöyle devam etti:
"Millet bölünmesin, devlet baki kalsın diye dava arkadaşlarımız şehadet şerbetini içmiştir. Bu yetmezmiş gibi zalim 12 Eylül mahkemelerinin verdiği yanlış kararlarla Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, Selçuk Duracık, İsmet Şahin ve Mustafa Pehlivanoğlu idam edilmiş, nice dava arkadaşımız çeşitli cezalara çarptırılmış ve bazıları da yargılanma sona ermeden ilahi rahmete kavuşmuşlardır. Türk milliyetçileri vatan, millet, din ve devlet uğruna mücadeleden hiçbir zaman geri durmamıştır. Onurunu korudukları, uğruna canlarını verdikleri devletlerinin değil üzerlerinde askeri üniforma olsa da devleti ele geçirmiş bir kesimin bu haksızlıkları yaptığının şuuruyla davranmıştır. Çünkü biz bilmekteyiz ki Türk, devletsiz olmaz. Devlet, insanımızı bir arada ve teşkilatlı tutan en önemli dayanağımızdır. Bu sebepledir ki 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün yaşandığı anlarda Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, Ankara'dan ilk tepkiyi vermiş, geçmişten can ve kan alacağımız olan hainlere ve onların dışarıdaki babalarına meydan okumuştur. Kendilerinin ifadesi ile '12 Eylül'de bizim çocuklar kazandı.' diyorlardı. Çok şükür 15 Temmuz'da onların gayrimeşru çocukları kaybetti. Bu kez Türk milleti kazandı. Başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere ebediyete irtihal etmiş dava adamlarının; tarih huzurundaki haklılığımızın bilinciyle idam sehpalarına 'bir cennet bahçesine girercesine' yürüyen 9 yiğit ülküdaşımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun."