TBMM Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu, hazırladığı taslak raporda, aile içinde yaşlılara bakanlar için, bakım verdiği sürece sürdürülebilir ve kapsayıcı bir bakım güvence modelinin hayata geçirilmesini önerdi.
Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonunun raporunda, yaşlılar ve yaşlılara bakanlara ilişkin tespit ve öneriler yer aldı.
Raporda, Türkiye'de yaşlı nüfus grubunun artmasına ve yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak, kapsayıcı, uzun dönemli bakım modeline ve bakım sisteminin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Bakım sisteminin, ihtiyaç odaklı yaklaşımla, yaşa bakmaksızın bütün bireyleri kapsaması gerektiğine işaret edilen raporda, "Bakım alanında bireylerin kişisel-cepten ödemelerinin azaltılması, sağlık ve sosyal bakımın entegre şekilde sunulması ve ev-toplum temelli bakımın desteklenmesi önem arz etmektedir." ifadesi kullanıldı.
Özel uzun dönemli bakım sigortasının da bakım sisteminde ele alınmasının önemine değinilen raporda, sürdürülebilir ve geniş kapsamlı bir bakım güvence modeline ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Yaşlı nüfus oranının yüksek olduğu ülkelerde uygulanmaya başlanan uzun süreli bakım sigorta sistemi için çalışmalar yapıldığına işaret edilerek, "2030 ve 2040 yaşlı nüfus projeksiyonları dikkate alınarak uzun süreli bakım sigorta sistemi için sosyal tarafların da iştirak edeceği bir çalışma ile ülkemize en uygun model üzerinde çalışılmalıdır." önerisinde bulunuldu.
Raporda, şunlar kaydedildi:
"Uzun dönemli evde bakım hizmetleri, dünyada olduğu gibi ülkemizde de çoğunlukla aile bireyleri tarafından (informal bakım) sunulmaktadır. Bu kapsamda hizmet sunanların çoğunluğunu da kadınlar oluşturmaktadır. İnformal bakım verenlerin bakım yükünün azaltılması ve bu alanın formal bakımla (uzun dönemli bakım işgücü oluşturulması gibi) desteklenmesi ve aile bireylerinin iş gücüne katılımının sağlanması önem arz etmektedir. Ailede bakım verenler için muhtaçlık kriterine göre evde bakım ücreti ödenmesine rağmen genellikle kadınlardan oluşan bu grup sosyal güvenlik kapsamında yer almamaktadır. Ailede bakım veren birey, bakım verdiği sürece sürdürülebilir ve kapsayıcı bir bakım güvence modeli kapsamına alınmalıdır."
Evde sağlık ve sosyal hizmetlerin koordinasyon halinde yürütülmesi için tüm paydaşların yararlanabileceği bilgi iletişim sisteminin oluşturulması da istendi.
Kamu ve özel sektöre ait her bir yaşlı bakım kurumunun eşit standartlarda hizmet sunumu sağlamasında kalite standartlarının uygulanmasının, güvence altına alınmasının önemine değinildi.
Raporda, "Yaşlının saygın ve insan onuruna yaraşır şekilde bakım hizmetinden yararlanmasını sağlamak için yaşlıya bakım veren kişilerin empati, saygı, kültürel duyarlık ve nezaket konuları ile yaşlıların özerkliği, kendi kararlarını tayin etme, yaşlı mahremiyeti konularını her zaman önemseyen nitelikli personel yetiştirecek mekanizmalar oluşturulmalı ve istihdamda bu özelliklerine haiz personelin seçilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizde üniversitelerin yaşlı bakımı önlisans programlarından mezun olanların bakım alanında öncelikle istihdam edilmesiyle ilgili çalışmalar sürdürülmelidir." denildi.
"Nostalji temalı alanlar oluşturulmalı"
Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimlerin, yaşlı bireylerin ihtiyaç duyabileceği "güvenli bakıcı" ihtiyacını gidermek amacıyla planlama eğitim programları düzenlemesine yönelik öneri de yer aldı.
Yaşlılara yönelik hizmetlerin sunumunda, bölgesel farklılıklar, kır ve kent ayrımının dikkate alınması istenen raporda, şu önerilere yer verildi:
"Toplumsal katılımı düşük ve sosyal olarak izole yaşayan yaşlıların tespitinin yapılarak özellikle yalnız yaşayan yaşlıların gündüz bakım hizmetlerinden faydalandırılması, ev dışında sosyal hayata katılması sağlanmalıdır. Yaşlılara yönelik hizmet veren huzurevleri, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri ile gündüz hizmet merkezlerinde geçmişin izlerini taşıyarak yaşlının hatıralarını canlandıracak, kendilerini tanıdık bir ortamda, güvende ve huzurlu hissettirecek mekansal düzenlemeler yapılmalıdır. Bunun için bu merkezlerde mobilyadan aksesuara, dekorasyondan müziğe kadar nostalji temalı alanlar oluşturulmalıdır."
Raporda yaşlılarda bakımın maliyetini ve diğer ihtiyaçlarını karşılamada emekli maaşının yetersiz kaldığı durumlarda yaşlıların sosyal yardım hizmetlerinden yararlanmalarına imkan verilmesi talep edildi.
"Konforlu ürünler üretilmeli"
Yaşlı bireylere yönelik gönüllülük faaliyetlerinin arttırılması, yurt dışında yaşayan yaşlı vatandaşların Türkiye'ye geldiklerinde sosyal güvenlik kapsamında sağlık hizmeti alabilmeleri için ülkeler arasında sosyal güvenlik anlaşmasının yapılması gerektiği vurgulanan raporda, öneriler şöyle sıralandı:
"Türkiye'de yaşayan farklı ülke vatandaşlarının kendi aralarında ve Türk vatandaşı yaşlılar arasındaki dostluk ve etkileşim faaliyetleri desteklenmelidir. Türk vatandaşlarının tüm dünyadaki yaşlılarla etkileşimine yönelik faaliyetler planlanmalıdır. Yurt dışında yaşayan yaşlı vatandaşlarımızın anavatanlarına aidiyetlerinin korunması, sosyo-kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılması ve yaşadıkları ülkede yalnızlaşmalarının önlenmesi amacıyla yürütülen çalışmaların arttırılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Tek başına yaşayan yaşlıların sosyal ve sağlık durumlarının izlenmesini sağlayan bir sistem oluşturulmalıdır. Yerel yönetimler ile Sağlık Bakanlığı iş birliğinde yaşlıların düşme riskinin önlenmesinin ve sağlık verilerinin anlık takibi için acil durum butonu gibi akıllı cihaz uygulamaları yurt genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Yaşlı nüfusun artmasına bağlı olarak yaşlılar için ürün üretimi ve yaşlı tüketici grubuna mal ve hizmet sunmanın sunumu yeni işler oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Ülkemizde giderek artan yaşlı nüfusun, üretici ve tüketici olarak gümüş ekonomi bağlamında değerlendirilmesi önem arz etmektedir.
Yaşlılık döneminin ihtiyaçları dikkate alınarak, konut, giyim, yeme gıda gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşlılık döneminin özelliklerine göre konforlu ürünler üretilmelidir. Yaşlılar için üretilecek kıyafet, ev eşyaları gibi tüketim ürünlerinde sağlıklı ham maddelerin kullanılması, sentetik ve boyalardan kaçınılması sağlanmalıdır. Buzdolabı, bulaşık makinası, çamaşır makinası gibi yeni üretilen akıllı cihazların kullanma prosedürlerinin yaşlılar tarafından anlaşılabilir şekilde üretilmesi sağlanmalıdır."
Raporda, yaşlı bireylerin dijital dolandırıcılığa karşı korunması talebinde de bulunuldu.