İSTANBUL (AA) - İstanbul Küçükçekmece'de kız arkadaşı Nurcan Arslan'ı öldürdüğü gerekçesiyle çarptırıldığı müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından 2 kere bozulan Abdullah Melih Barış'ın yargılandığı davada mahkeme, önceki kararlarında direnerek sanığa "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 3. kez müebbet hapis cezası verdi.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Maktul Nurcan Arslan'ın ailesi ve tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ilamını okudu.
Maktulün ailesi ve avukatları, Yargıtayın bozma ilamına direnilmesini talep ederken, sanık Barış ise karara uyulmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı, Yargıtayın bozma ilamına direnilmesini ve sanığın "tasarlayarak öldürme" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık Barış da olayı planlamadığını ve pişman olduğunu ifade ederek, "Ben İstanbul'a öldürmek için gelmemiştim. Ben maktul ile oturup kahvaltı yaptım, konuştum. Olayı tasarlamış olsam ilk anda eylemi gerçekleştirmem gerekirdi. Ben hiçbir zaman öldürmek istemedim. Olay bir anlık sinirle ve cinnetle gerçekleşmiştir." iddiasında bulundu.
Mahkeme, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına direnilmesine karar vererek, sanık Barış'ı "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Yargılama sürecindeki iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme, sanığın müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Nurcan Arslan'ın kardeşi Gülcan Arslan, duruşma sonrasında gazetecilere, 6 yıldır kardeşinin adalet beklediğini belirterek, bugün bu adalete ulaştıklarını söyledi.
- Davanın geçmişi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Halkalı'da 30 Ocak 2016'da Nurcan Arslan'ın silahla öldüren sanık Abdullah Melih Barış'ın haber merkezini arayarak bir kadını silahla yaraladığını söylediği ve teslim olduğu anlatılmıştı.
Sanık Barış'ın gönül ilişkisi olan ve kendisinden ayrılmak isteyen maktulü ikna edemediği takdirde öldürmeyi planladığı ve silahı bu nedenle yanına aldığı kanaatinin oluştuğu aktarılan iddianamede, sanık Abdullah Melih Barış'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Nisan 2018'de açıkladığı kararında, sanık Abdullah Melih Barış'ı "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi halini de göz önünde bulundurarak, cezayı müebbet hapse indirmişti.
Mahkeme ayrıca sanığa "ruhsatsız silah taşımak" suçundan da 1 yıl 8 ay hapis ile bin lira adli para cezası vermişti.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın "kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Yeniden yapılan yargılamada, mahkeme kararında direnerek “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vererek, sanığın cezasını iyi halden müebbet hapis cezasına indirmişti.
- "Şüpheli durum sanığın lehine yorumlanmalı"
Yargıtay, 2. bozma kararında ise sanığın maktul ile aralarında çıkan tartışma sırasında maktulün kendisi ile gelmek istememesi üzerine maktule anlık gelişen kast ile ateş ettiğini ve öldürdüğünü, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığını belirtmişti.
Oluşan şüpheli durumun sanığın lehine yorumlanması gerektiğini ifade eden Yargıtay, mahkemenin yanılgılı ve yetersiz gerekçeyle Yargıtay bozma ilamını etkisiz kılacak nitelikte hüküm kurduğunu belirterek kararın bozulmasına hükmetmişti.