Konya'da düzenlenen 5. İslami Dayanışma Oyunları'nda para masa tenisi sınıf 4-5'te final oynayan iki başarılı milli sporcu Abdullah Öztürk ve Nesim Turan, saha içindeki kıyasıya rekabetlerine saha dışındaki dostluklarıyla örnek oluyorlar.
2016 Rio'dan sonra 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda da altın madalya kazanan Abdullah Öztürk ile 2020 Tokyo'nun bronz madalyalı ismi Nesim Turan, Konya'da gerçekleştirilen organizasyonun finalinde karşılaştı.
Finale çok rahat bir şekilde gelen iki Türk sporcunun maçı da büyük bir rekabet içinde geçti ve bu sefer kazanan 3-2'lik skorla Nesim oldu. Maç sonu beraber Türk bayrağını açan ve birbirlerine sarılan iki milli sporcu, o gün yaşanan duygularını ve dostluklarını da AA muhabirine anlattı.
Finali kazanarak altın madalya elde eden Nesim Turan, "Kendi ülkemde büyük bir organizasyonda yer almaktan çok büyük gurur duydum. Abdullah gibi kaliteli bir rakiple final oynamak da işin bir başka keyfi oluyor. Bu oyunların sloganı 'kardeşlik kazanacak'. Bizim finalimiz de böyle oldu. Benim veya onun kazanması fark etmez, günün sonunda kardeşlik kazanıyor. Bayrağımız gönderde ve İstiklal Marşı'mız okundu." dedi.
Abdullah Öztürk'le 16 yıldır birlikte olduklarını, her organizasyona beraber hazırlandıklarını vurgulayan Nesim, "Paralimpik oyunlar dışında katıldığımız bütün organizasyonlarda birlikte final oynuyoruz. Sporda istikrarın önemini herkes bilir ve biz bunu yakaladık. Bence asıl başarı budur. Çok mutlu ve gururluyuz. Devamı kasım ayında yapılacak Dünya Şampiyonası'nda olacak. Umarım tek karşılıklı final oynamadığımız yer olan paralimpik oyunlar hasretimizi de 2024 Paris'te dindireceğiz. İstiklal Marşı'mız okunup bayrağımız göndere çekildikten sonra kimin kazandığının pek bir önemi yok. Bizi biz yapan hak edenin kazanmasını istememiz." ifadelerini kullandı.
Abdullah Öztürk: "Finali ben kazansaydım üzülürdüm"
Abdullah Öztürk ise iki Türk sporcunun final oynamasının çok güzel bir duygu olduğunu dile getirdi.
Çok sık finallerde karşılaştıklarını vurgulayan Abdullah, şunları kaydetti: "Nesim'le kendi sınıfımızda dünyanın en iyileriyiz. Bu yüzden genelde finalleri karşılıklı oynuyoruz. Ülkemizde yapılan 5. İslami Dayanışma Oyunları'nda final bize nasip oldu. Finali benden çok daha iyi oynadı ve maçı kazanmayı hak etti. Kendisini tebrik ediyorum. İzleyenler için de keyifli bir müsabaka oluyor. Herkes final oynadığımızda şunu biliyor, 'Maç sonu kürsüde İstiklal Marşı çalacak'. Kendi aramızda final maçlarını oynarken de açıkçası biraz endişeli oluyoruz. Acaba istemeden birbirimizi kırar mıyız, üzer miyiz, diye de düşünüyoruz. Aramızda final oynayınca sonucun da pek önemi kalmıyor, kazanan Türkiye oluyor. Açıkçası Konya'daki finali ben kazansaydım üzülürdüm. Gerçekten onun hakkıydı."
Final maçından önce Nesim'e "Sen gönüllerin şampiyonu olacaksın.' diye takıldığını hatırlatan Abdullah, "Bu sefer tersi oldu. Maçtan önce 'Şampiyon olacağım' diye reklam yapıyordu ben de ona 'Gönüllerin şampiyonu olursun' diye takılıyordum. Gönüllerin şampiyonu ben oldum, o gerçek şampiyon." şeklinde sözlerini tamamladı.