BEYRUT (AA) - Lübnan hükümeti, Merkez Bankası hesaplarının adli denetimi için uluslararası "Alvarez and Marsal" (A&M) şirketiyle anlaşma imzaladı.
Lübnan Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu özel şirketle anlaşmayı hükümeti temsilen Bakan Yusuf el-Halil'in imzaladığı belirtildi.
Anlaşmaya göre A&M, inceleme çalışmalarına başladıktan 3 ay sonra Maliye Bakanı Halil'e ön rapor sunacak.
Anlaşma doğrultusunda, Uluslararası Para Fonunun (IMF) ülkedeki mali ve ekonomik programı desteklemenin yanı sıra bir yılı aşkın süredir sekteye uğrayan müzakerelerin yeniden başlatılmasının koşulları olarak Merkez Bankası ve devlet kurumlarının hesapları adli incelemeye tabi tutulacak.
- Cumhurbaşkanı Avn anlaşmayı "istenilen reformların kapısı" olarak nitelendirdi
Cumhurbaşkanı Mişle Avn, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası hesaplarının mali denetime tabi tutulmasını "istenilen reformların kapısı" olarak nitelendirdi.
Denetim süreciyle birlikte yeni hükümetin sloganı olan gerçek kurtarma adımlarının da atılması gerektiğine işaret eden Avn, "Bu adım aynı zamanda uluslararası toplumun beklentilerini de karşılıyor." ifadelerini kullandı.
Lübnan hükümeti, Merkez Bankası hesaplarına yönelik denetim için 1 Eylül 2020'de A&M şirketi ile anlaşma sağladığını açıklamıştı. Ancak A&M, daha sonra Lübnanlı makamlardan talep ettikleri veri ve belgeleri elde edemedikleri gerekçesiyle anlaşmadan çekildiğini duyurmuştu.
- Ülkedeki ekonomik kriz
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan'ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizlerden birini yaşıyor.
Eski Başbakan Hassan Diyab, Mart 2020'de ülkedeki kamu borcunun 90 milyar doları aştığını açıklamıştı.
Diyab hükümeti, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi almak için geçen yıl IMF ile müzakereleri başlatmıştı ancak geçen yıl Beyrut Limanı'ndaki patlamadan sonra istifasını duyurmasıyla söz konusu müzakereler sekteye uğramıştı.
Lübnan'da halk, mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gördüğü siyasi güçler ile yöneticileri yolsuzluk yapmakla suçluyor.