Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağrı'da 2018'de kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin yeniden yargılanan 7 sanık hakkında verilen beraat kararını hukuka aykırı bularak hükmün bozulmasını talep etti.
Anne Şükran Aydemir'in vekili avukat Erdoğan Tunç'un dosyayla ilgili temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı inceleyerek Yargıtay 1. Ceza Dairesine sundu.
Başsavcılıkça hazırlanan tebliğnamede, bir sosyal paylaşım sitesinde, Leyla Aydemir'in cansız bedeninin bulunduğu tarih olan 2 Temmuz 2018'den üç gün önce T.K. adlı kullanıcı hesaptan "Leyla kızımız dedesinin köyünde dere kenarında ölü olarak bulunmuştur." içeriğini taşıyan paylaşımın yapıldığı kaydedildi.
Cansız bedeninin bulunduğu yer ve olası ölüm tarihine ilişkin bilirkişi raporuyla örtüşen yönlerinin bulunması karşısında bu hususun adli soruşturma yapılarak, paylaşımın yapıldığı IP numarası ve diğer hesap bilgileri araştırılıp, paylaşımı yapan kişinin kim olduğunun tespitiyle soruşturma sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmediği ifade edilen tebliğnamede, anne Şükran Aydemir'in vekili avukat Tunç tarafından Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamı sonrası 28 Mayıs 2021'de yapılan 1 nolu celsede CD ibraz edildiği belirtildi.
Tebliğnamede, yerel mahkemece "Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünün 8 Haziran 2021 tarihli ses kaydı çözümleme tutanağında X erkek şahıs ve Y erkek şahıs şeklinde belirtilen konuşan kişilerin kimlik bilgilerinin belli olmadığı, belirlenmesinin mümkün olmadığı, konuşma içeriğinin esasa etkili olmadığı, 'hukuka aykırı delil' olarak değerlendirilen belirsiz konuşmaların yer aldığı CD içerikleri ile ilgili araştırma yapılmasına yer olmadığı"na karar verildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Yargıtay: Eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır
Eksik inceleme ile tüm sanıkların beraatine karar verilmesinin hukuka aykırı görüldüğünden, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve anne Şükran Aydemir'in vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle, temyiz edilen hükmün CMK'nın 302. maddesi uyarınca bozulması talebiyle dosyanın tebliğ edildiği bildirildi.
Avukat Erdoğan Tunç, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi tarafımıza tebliğ edildi. Yapmış olduğumuz temyiz itirazlarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul gördüğü ve bizimle aynı görüşte oldukları anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra Yargıtay 1. Ceza Dairesinin tebliğname doğrultusunda karar vermesini bekliyoruz. Hukuka ve adalete uygun olan da budur." ifadelerini kullandı.
Küçük Leyla'nın cansız bedenine 18 gün sonra ulaşılmıştı
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı. Leyla Aydemir'in cansız bedeni, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.
Olayın ardından minik Leyla'nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'deki karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M. Aydemir, M.A. Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
Yerel mahkemenin gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir'in husumetli olduğu ağabeyini tehdit maksadıyla kızını oyun oynama bahanesiyle kaçırıp sakladığı, ölümü üzerine de serin bir alanda beklettiği, daha sonra cansız bedeni dereye attığı kanaatine varıldığı belirtilmişti.
Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü şüpheden uzak delil olması gerektiğine ve çeşitli usul eksikliklerine işaret edip Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi güç mağduriyete sebebiyet verebileceğine ve tutuklamanın bir ceza değil tedbir niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, yerel mahkemenin kararını tüm sanıklar yönünden bozmuştu. Yerel mahkemenin kararını hem esas hem usulden bozan mahkeme, Yusuf Aydemir'in tahliyesine karar vermişti.
Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021'de yaptığı itiraz, Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.