Kurtulmuş, resmi ziyaret kapsamında geldiği Üsküp'te, Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Afrim Gaşi ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Kuzey Makedonya'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Gaşi ile baş başa ve heyetler arası verimli görüşmeler yaptıklarını söyledi.
Gaşi'nin ekim ayında ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yapmasının kendileri için anlamlı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, kısa süre sonra kuvvetli bir parlamento heyetiyle iadeiziyarette bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kurtulmuş, iki ülke arasında Kuzey Makedonya'nın bağımsızlığını elde ettiği günden itibaren kuvvetli ve sarsılmaz bir ilişkinin söz olduğunu ifade ederek, ticaret ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok alandaki işbirliklerinin de artarak devam ettiğini söyledi.
Kuzey Makedonya'ya en fazla turistin Türkiye'den geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, TİKA'nın, Yunus Emre Enstitüsünün ve Maarif Vakfının, hizmetleri ve projeleriyle ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına katkı sağladığını dile getirdi.
İki ülkenin hükümetleri arasındaki yakın işbirliği ve ilişkinin parlamentoları arasında da devam etmesi ve parlamenter diplomasinin daha yakın mesai içinde sürmesine yönelik temennisini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin Yugoslavya'nın dağıldığı ilk andan itibaren Balkanlar'la ilgili temel felsefesinin, Balkanlar'ın barış ve istikrarının temin edilmesi ve artırılarak korunması olduğunu vurguladı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi: "Balkanlar'ın hemen hemen her yerinde Türkiye olarak tarihi, kültürel, zengin bir geçmiş izimiz mevcuttur. Bu ayak izlerimizi de takip ederek Balkan ülkelerinin tamamıyla dostluğumuzu artırmak, geliştirmek niyetindeyiz. Bölge ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkların ise karşılıklı rızaya dayalı müzakereler yoluyla çözülmesi ve diplomasi masasındaki müzakereler vasıtasıyla sonuca ulaştırılması Türkiye'nin ana bakış açılarından biridir. Özellikle Yugoslavya'nın çözülme sürecinden sonra Balkan ülkelerinin birçoğunda yaşanan ağır travmalar, ödenen ağır bedeller hala hafızalardadır. Bir daha aynı duruma düşmemek için dostluğu, barışı ve kardeşliği işbirliği içinde dayanışmayı artırmak herhalde bütün Balkan ülkelerinin ortak menfaatine olan husustur."
"Türkiye, barış perspektifini sürdürmektedir"
Türkiye'nin merkezinde bulunduğu coğrafyada ciddi türbülansların, çatışmaların, iç çatışmaların, savaşların yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Türkiye olarak bakış açımız bölgemizdeki bütün bu gerilimlerin bir an evvel sona erdirilmesi, ülkelerin, barış ve esenlik içinde aralarındaki sorunları çözmesi, ülkelerin içindeki sorunların da demokratik anlayış içerisinde çözülmesinin temin edilmesidir. Bu çerçevede, Balkanlar'ın da hem demokratik standartlarını yükseltmesi hem kalkınma süreçlerinde daha hızlı adımlarla ilerlemesi için Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü komşuluk ve dostluk görevini yerine getirmeye hazırız." ifadelerini kullandı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bir an evvel sonlandırılması ve her iki tarafın da kabul edeceği adil ve hakkaniyetli bir barışa ulaşılmasına yönelik temennisini ileten Kurtulmuş, Türkiye'nin başından itibaren iki ülke arasındaki savaşın sona erdirilmesi için her türlü arabuluculuk zemininde aktif şekilde rol oynadığını anımsattı. Kurtulmuş, "İstanbul'da neredeyse paraf attılar. Sonuçta, imzalanmaya yakın bir haldeydi ama maalesef o günün koşulları içerisinde bazı ülkeler istemediği için o savaş sona erdirilemedi. Türkiye, bu barış perspektifini sürdürmektedir. Bu savaşın da bir an evvel sona ermesini temenni etmektedir." dedi. Kurtulmuş, Kuzey Makedonya'nın Kiev Büyükelçiliğine düşen füze nedeniyle de Kuzey Makedonya yetkilileri ve halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.
Bölgedeki çatışmaların ve iç türbülansların sona erdirilmesine yönelik Türkiye'nin Suriye'de oynadığı önemli role vurgu yapan Kurtulmuş, "Suriye'de 61 yıldır devam eden bir rejim, halkına tepeden bakan ve zulmeden bir rejim, halkın mücadelesiyle sona ermiştir. Bundan sonra Suriye'de bütün etnik, siyasi, dini, mezhebi farklılıkların temsil edildiği, demokratik bir sürecin inşa edilmesi ve böylece barışın tesis edilmesi için Türkiye üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecektir." diye konuştu.
İsrail'in Gazze'de 1,5 yıldır devam eden soykırımı nedeniyle yüzde 70'den fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 50 bini aşkın insanın öldüğünü belirten Kurtulmuş, dünyanın gözü önünde insanların hayattan koparıldığını, şehirlerin yok edildiğini, canlı olan ne varsa hayattan silindiğini söyledi. Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Böylesine ağır bir vahşetin maalesef dünyanın gözü önünde işlenmesine rağmen hala dünya bu saldırganlığı durduramamıştır. Ümit ederiz ki en kısa zamanda İsrail'in dizginlenmesi, bu saldırganlığının önlenmesi ve artık hayatta kalanlarının, 'hayattan bir an evvel biz de gitsek' diyerek neredeyse dua ettikleri Gazzelilere barışın, esenliğin gelmesi için Türkiye olarak her türlü çabayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Ümit ederim ki orada da İsrail'in saldırganlığı son bulur ve dünya kamuoyunun, uluslararası camianın baskısıyla adil, kalıcı bir barışın temin edilmesi mümkün olur."
Sözlerinin sonunda ülkedeki yoğun programına ilişkin bilgi veren Kurtulmuş, konuşmasını, ziyaretinin iki ülke arasındaki dostluğa kalıcı etkiler bırakması, iki ülke arasındaki dostluğun kıyamete kadar baki kalması dileklerini ileterek tamamladı.