İSTANBUL (AA) - Ürdün Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmad Al Safadi, Türkiye, Ürdün gibi en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkelerin yükünün paylaşılması gerektiğini belirterek, "Bu yük paylaşımı, sadece insani yardımlarla çözülemez. Uluslararası makul çözümler bulunmalı." dedi.
TBMM'nin Parlamentolar Arası Birlik (PAB) ile İstanbul'da ortaklaşa düzenlediği "Küresel Parlamenter Göç Konferansı" devam ediyor.
Al Safadi, moderatörlüğünü Gabon Senato Başkanı Lucie Milebou Aubuson'nun yaptığı "Göç Konusunda Sorumluluk ve Adil Yük Paylaşım” panelinde konuştu.
Ev sahibi ülkelerin üzerindeki mülteci yükünün giderek arttığını belirten Al Safadi, bu durumun çoğu zaman krizlere neden olduğunu söyledi.
Al Safadi, ev sahibi ülkelerin mültecilere hizmet sunumunda yaşadığı aksaklıkların toplumlarda birtakım sorunları da beraberinde getirdiğini dile getirerek, uluslararası bir girişim oluşturulup ev sahibi ülkelerin yüklerinin azaltılması gerektiğini kaydetti.
Uluslararası girişimin hem mültecilerin insani koşullarda yaşamını sürdürmesine yardımcı olacağını hem de ev sahibi ülkeler içinde olası krizleri önleyeceğini vurgulayan Al Safadi, "Ürdün, yeterli kapasiteye sahip olmadığı halde en fazla göç akımına uğrayan ülkelerden biri. Göç kriziyle baş edebilmek için hem bölgesel hem de uluslararası iş birliği zorunlu. Ön safhada yer alan ülkelerle dayanışma ve yardım kaçınılmaz." ifadesini kullandı.
Al Safadi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göç konusunda özellikle ön safhada yer alan Türkiye, Ürdün gibi ülkelerin üstelendiği yükün paylaşılması gerekiyor. Bu yük paylaşımı, sadece insani yardımlarla çözülemez. Ev sahibi ülkelerde bulunan mültecilerin yükü, birçok karmaşıklığı ortaya çıkarıyor. Hem ev sahibi ülkeler için hem de mültecilerin daha insani şartlarda yaşaması için bu soruna uluslararası makul çözümler bulunmalı."
- "Mülteciler konusunda hakkaniyetli yük paylaşımı yapılmalı"
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Kıdemli Politika Uzmanı Ziad Ayad ise zorunlu göç nedeniyle dünya genelinde 100 milyon kişinin mülteci durumuna düştüğünü belirtti.
Dünyada en fazla mülteci ağırlayan ülkelerin yüksek gelirli ülkeler olmadığına dikkat çeken Ayad, şu ifadeleri kullandı:
"Maalesef mülteci yükü, en fazla düşük gelirli ülkelerin omuzunda. Elbette bu ülkelerin cömertliği ve misafirperverliği kayda değer bir durum. Mültecilerin yüzde 85'i düşük gelirli ülkelerde, yüzde 72'si komşu ülkelerde yaşıyor. Bu tabii ki coğrafyadan kaynaklanan bir durum. Göç yükünü 5 ülke paylaşıyor. Türkiye, en fazla mülteciye 8 yıldır ev sahipliği yapıyor."
Gayri safi milli hasılaları düşük ülkelerdeki göçmen yükünü azaltmak için mutlaka çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Ayad, şunları kaydetti:
"Buradan tüm dünyaya bir çağrı yapmamız lazım. Hem ev sahibi ülkelerin yükünü azaltmak hem de mültecilerin insani şartlarda yaşamlarını sürdürmek için hakkaniyetli bir yük paylaşımı sağlanmalı. 2018'de mültecilerle ilgili imzalanan mutabakat kapsamında gerekli olan bazı adımlar atılmış durumda ama bu adımların artık eyleme dönüşmesi gerekiyor. BM olarak sorumluluk ve yük paylaşımı konusunda teşviklerimizi sürdürüyoruz."
Ayad, ev sahibi ülkelere verilecek desteklerin, o ülkelerdeki mültecilerin daha onurlu bir yaşam sürdürmelerini de sağlayacağını belirterek, hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının da bu yardım konusunda daha aktif olması gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunması Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Fatima Diallo da mültecilerle ilgili yapılan küresel anlaşmaların bağlayıcılığı olduğunu ve uygulanması gerektiğini vurguladı.
Çoğu Avrupa Birliği üyesi ülkenin göçmen anlaşmasını imzalamadığını belirten Diallo, "Her ne kadar bu anlaşmaların bağlayıcılığı varsa da imzalamayan ülkeler de göç sorunun çözümünde yer almak zorunda." dedi.