Orman Genel Müdürlüğü (OGM), toprağın su kaybını önlemek ve fidanların su ihtiyacını düzenli karşılamak amacıyla geliştirilen "Bitki Destek Üniteleri" uygulamasını, Konya'nın Karapınar ilçesindeki 3,7 hektarlık alanda hayata geçirdi.
AA muhabirinin, OGM yetkililerinden edindiği bilgiye göre, kurum, son yıllarda tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmanın yol açtığı en büyük sorunlardan kuraklıkla da mücadele yürütüyor.
Türkiye orman varlıklarının korunması, geliştirilmesi ve kurak alanların ağaçlandırılması çalışmalarına devam eden kurum, kuraklıkla mücadele kapsamında Düzce Üniversitesi ile "İç Anadolu Kurak Saha Ağaçlandırmalarında Yavaş Salınımlı Su Uygulamasının Fidan Tutma ve Büyüme Başarısına Etkisi Uygulama Projesi"ni hayata geçirdi.
Proje kapsamında, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Konya Orman Bölge Müdürlüğü arasında yapılan protokolle, bu ilin Karapınar ilçesindeki 3,7 hektar alanda "Bitki Destek Üniteleri" uygulaması devreye alındı.
Fidanların su ihtiyacını düzenli olarak karşılamayı sağlayan, toprak yüzeyini örterek güneş ışınlarının yol açtığı buharlaşmayı engelleyip toprağın su kaybını önleyen ve bitkinin etrafında oluşabilecek rekabetçi bitkilere set çeken 40 santimetre çapındaki yavaş salınım su sistemi mantığında çalışan "Bitki Destek Üniteleri" aynı zamanda yerleştirildiği alanda rüzgar gibi etkenlerle toprağın taşınmasının önüne geçiyor. Bu üniteler ayrıca, kurak ve yarı kurak alanlarda gece-gündüz sıcaklık farkını tolere ederek, toprak sıcaklığını dengede tutuyor.
Taşlık, kumluk, sulama imkanının kısıtlı veya hiç olmadığı alanlarda ağaçlandırma çalışmalarının yapılmasının araştırıldığı proje kapsamında, Karapınar'da uygulanan ünitelerle 13 türde (Karaçam, kızılçam, badem, mahlep, iğde, sedir, tuz çalısı, aylantus, alıç, mavi servi, ahlat, akasya, zerdali) toplam 4 bin 500 fidan dikimi gerçekleştirildi.
Türkiye'de ilk kez uygulanan projenin devamında, ekilen tüm fidanların toprak ve iklim çeşidinde yaşam oranları incelenecek, yetişme ortamına göre fidanların 1, 2 ve 3 yaşındaki durumları kıyaslanacak.
- "Orman demek, bol yağmur ve temiz su demek"
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, AA muhabirine, ormansızlaşmayla ortaya çıkan hava, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi, çölleşme, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin yok olma tehlikesi ve açlık gibi sorunların ormancılığı, bugün sürdürülebilir kalkınma sürecinin odak noktasına yerleştirdiğini söyledi.
Kuraklığın sadece dönemin bir sorunuymuş gibi algılanmaması gerektiğini ifade eden Karacabey, "Ülkemizde periyodik olarak tarihin bazı dönemlerinde ciddi kuraklıklar yaşanmıştır. Kuraklık Anadolu’da her 20-25 yılda bir ortaya çıkan ve 1 ile 5 yıl süren bir süreçtir." dedi.
Karacabey, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 17'sinin başta ormansızlaşma olmak üzere arazi kullanımındaki değişimden kaynaklandığına dikkati çekerek, ormanların kaybını durdurmak ve tersine hareket ettirmenin, bütün olumlu iklim enerjisi senaryolarının başlıca unsurlarından biri olduğunu bildirdi.
Bozuk ormanlık alanların iyileştirilmesi ve ormanların geliştirilmesi amacıyla çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Karacabey, şunları kaydetti:
"Ormanların su döngüsü üzerindeki büyük etkisi kesinlikle tartışılamaz bir bilimsel gerçektir. Bu döngünün sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için ağaçlandırmaya önem vererek, ormansızlaşmanın önüne geçmek azmindeyiz. Sıkı orman örtüleri sayesinde yüzeysel akışla kaybedilen suyun minimuma indirilmesi, sel, taşkın gibi felaketlerin önüne geçilmesi ağaçlandırma çalışmalarımızın hedefleri arasındadır. Mevcut su kaynaklarının korunması ve su rejiminin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinde yine ormanların görevi büyüktür. Bu kapsamda hayata geçirilen Bitki Destek Üniteleri uygulamasıyla su kaybını en aza indirmek istiyoruz. Orman demek, bol yağmur demektir. Orman demek, temiz su demektir."