İSTANBUL (AA) - Kudüs ve Filistin Müftüsü, Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh Muhammed Hüseyin, İsrail'in ve Yahudi yerleşimcilerin, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde kutsal mekanlara yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Hüseyin, yayımladığı yazılı açıklamada, Yahudi yerleşimcilerin dün El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi ve çevresinde yaptıkları kutlamalardaki şiddet içerikli eylemlerini kınadı.
Şeyh Hüseyin, "Radikal Yahudi yerleşimcilerin, işgal güçleri bilgisinde ve korumasında El-Halil kentindeki Es-Sıddık ve Babu'z Zaviye camilerine saldırması ve camlarını kırmasının, din ve ibadet özgürlüğünü koruyan uluslararası kanunlar, teamüller ve ilahi yasalara ters düştüğünü" belirtti.
İşgal güçlerinin, bu saldırılarla Filistinlileri, camilerinde ibadet etme hakkından mahrum etmeyi hedeflediğini vurgulayan Hüseyin, bu gibi eylemlerin bölgede "dini savaş" çıkarabileceği ve bunun sadece Filistin'e değil tüm dünyaya zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Hüseyin, "uluslararası toplumun utanç veren sessizliğinin ortasında gerçekleşen bu ihlallere müdahale edilmesi gerektiğini" ifade etti.
İsrail'deki aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir'in öncülük ettiği Yahudi yerleşimciler, dün, El Halil'deki Harem-i İbrahim Camisi ve çevresinde gerçekleştirdikleri "Hazreti Sare Günü" kutlamalarında taşkınlık yaparak Filistinlilere, dükkanlarına ve araçlarına saldırmıştı.
El-Halil kentindeki olaylarda aşırılık yanlısı bir grup yerleşimci de El-Halil kentindeki Es-Sıddık ve Babu'z Zaviye camilerine saldırarak, camlarını kırmıştı.
- Ne olmuştu?
İsrail yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni Yahudilerce kutsal sayılan "Hazreti Sare Günü" gerekçesiyle Filistinlilere kapatma kararı almıştı.
Filistin Vakıflar Bakanlığından 17 Kasım'da yapılan açıklamada, İsrail yönetiminin Harem-i İbrahim Camisi'ni 18 Kasım Cuma günü ikindi vaktinden 19 Kasım Cumartesi günü akşam saatlerine kadar kapatma kararı aldığı duyurulmuştu.
Açıklamada, İsrail'in, Yahudi bayramlarını Filistinlilere karşı bir baskı aracı olarak kullandığı, toplu cezalandırma uyguladığı, kutsal mekanlara ulaşımlarını engellediği ve askeri kontrol noktalarındaki uygulamalarını sıkılaştırdığı belirtilmişti.