Çalışma hayatında aşı konusunda yeni bir dönem başlarken, iş verenlerin çalışanlarından aşı kartı ve aşı olmayanlardan PCR testi talep etmeleri konusunun hukuki sonuçlarını Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademisyenlerinden Özel Hukuk Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Bostancı değerlendirdi.
KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Bostancı, "İşverenler çalışanlarından aşı kartlarını teslim etmelerini isteyebilir mi?” sorusuna açıklık getirdi. Yalçın Bostancı, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genelgesi öncesinde aşılı olan personel ile aşılı olmayan personelin söz konusu bilgilerinin kayıt altına alınıp alınamayacağı, işverenin personelden aşı kartı ve PCR testi sonucu talep edip edemeyeceği hususları tartışmalıydı. Ancak genelge sonrasında söz konusu kayıtların tutulabileceği ve personelden ilgili bilgi-belgelerin talep edilebileceği hususları açıklığa kavuştu. İşverenlerin söz konusu uygulamayı yaparken çalışanlarına gerekli bilgilendirmeyi yapmaları yerinde olacaktır” diyerek iş verenlerin aşı kartlarını talep edebileceğini teyit etti.
“En sık, haftada bir kez PCR testi talep edilebilir”
İşverenlerin çalışanlardan hangi aralıklarla PCR testi isteyebileceği konusuna değinen Bostancı, “PCR testinin hangi aralıklarla talep edilebileceği konusu bakanlığın genelgesinde açıkça düzenlenmiş olup, bilgilendirmeye rağmen aşı olmayan personelden haftada bir kez olmak üzere PCR testi talep edilebilecektir. İşverenler işyerlerinde konuya ilişkin en sık haftada bir olmak üzere farklı takvimlerde de PCR testi isteyebilirler” şeklinde konuştu.
“PCR test masrafları personele ait”
Kafalarda soru işareti uyandıran PCR testi için ücretli izin verilme ve PCR test maliyetini karşılama zorunluluğu konularına da açıklık getiren Bostancı, “Konuya ilişkin mevzuatta açıklık bulunmamakla birlikte işverenlerin böyle bir zorunluluğunun olmadığı sonucu çıkarılmaktadır. Bu durumda çalışanlar hak kaybına uğramamak adına PCR testlerini çalışma saatleri dışında veya hafta sonu tatilinde yapmaları gerekecektir. Aşının ücretsiz olduğu ve aşı olma imkanı varken, bu imkandan yararlanmayan personelin PCR testi masraflarını da kendisinin karşılaması gerekecektir” ifadelerini kullandı.
“İşveren, çalışanlarını bilgilendirmek zorunda”
İşverenlerin temel yükümlülüğünün, aşı ile ilgili olarak çalışanların bilgilendirilmesi olduğunu belirten Bostancı, “Bilgilendirmeye rağmen aşı olmayanlara yönelik İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku açısından ortaya çıkacak sonuçların açıklanmasıdır. İşverenlerin belirtilen bilgilendirme dışında herhangi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır” diyerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genelgesi sonrasında ortaya çıkan işverenlerin yükümlülüklerinin de altını çizdi.
“PCR testinin getirilmemesi iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğüne uymamaktır”
Genelgede, aşı olmadığı halde talep edilen PCR testini getirmeyen çalışanlara uygulanacak yaptırımlarla ilgili herhangi bir düzenleme olmadığını söyleyen Bostancı, “Bu konunun genelge ile düzenlenmesinden ziyade kanunla düzenlenmesi hukuk tekniği açısından daha doğru olur. Bununla birlikte; mevzuatta diğer hükümler çerçevesinde personelin aşı olmaması durumunda işveren tarafından talep edilen PCR testini getirmemesi, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğüne uymamak olarak değerlendirilebilecektir” diyerek PCR testi getirmeyen personelin davranışının diğer çalışanların sağlığını tehlikeye atmak ve işyerinde çalışma düzenini bozmak şeklinde yorumlanabileceği ve fesih dahil disiplin yaptırımlarının gündeme gelebileceğine dikkat çekti.