Akademik çalışmalarını oyun terapisi üzerine sürdüren klinik psikolog Esra Coşkun, hastanede tedavi gören çocukların eğlenceli vakit geçirmelerinin tedaviye etkisini araştırmak için çalışma başlattı. Çocukların hastane fobisini yenmesini ve motivasyonla tedavide olumlu sonuç almayı amaçlayan Coşkun, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 8-12 yaşlarındaki 15 çocukla oyun terapisine başladı. Çocuklar, tahlil verdikten sonra hastanede kurulan oyun odasında Coşkun'un rehberliğinde oyuncaklarla oynuyor, tedavi öncesi moral depoluyor.
Çocuklar sıkıntılarından uzaklaştırılıyor
Coşkun, kanser tedavisinin ağır geçtiğini, çocukların büyük zorluklara maruz kaldığını söyledi. Ailelerin de tıpkı çocuklar gibi hastalık ve hastane stresi yaşadığını vurgulayan Coşkun, "Bu süreçte çocuklarda depresyon ve kaygının yanı sıra algılarında ciddi anlamda bozulmalar olabiliyor. Çocuklar bu süreçte saçlarını, kaşlarını kaybediyor." dedi.
Tuba Yılmaz da iki yıl önce 9 yaşındaki kızına lösemi tanısı konulduğunu, sonrasında tedavi sürecinin başladığını dile getirdi.
Hematoloji bölümünde tedavi gördüklerini ve kızının sağlığının iyiye gittiği anlatan Yılmaz, "Artık 'Hastaneye gideceğiz.' diye çok mutlu, sevinçle geliyor. Kan verdikten sonra oyun odasına giriyor. Önceden çok çekingendi. Bu terapiden sonra içine kapanıklığı gitti. Çok değişti, neşesi arttı." ifadesini kullandı.