Akıllara durgunluk veren hadise Cumhuriyetin ilk yıllarında Konya’da yaşanmış. Adı, günümüzde Konya’nın en büyük camilerinden birinde yaşatılan Allah’ın bir veli kulunun türbesini yeşil alan oluşturma amacıyla yıkmışlar.
Akıllara durgunluk veren hadise Cumhuriyetin ilk yıllarında Konya’da yaşanmış. Adı, günümüzde Konya’nın en büyük camilerinden birinde yaşatılan Allah’ın bir veli kulunun türbesini yeşil alan oluşturma amacıyla yıkmışlar.
"Müstesna ve eşsiz bir Selçuk tipi"
‘Şehirlerin sevdalısı’ olarak tanınan İbrahim Hakkı Konyalı’nın ‘Konya Tarihi’ isimli eserinde olay tüm çıplaklığı ile ilginç bir şekilde yer alıyor. Konyalı, Belediyenin yeşil alanı genişletme amacıyla yıkmış olduğu türbe hakkında sitem dolu ifadeler kullanıyor. Hakkında ayrıntılı biçimde geniş malumat verdiği türbenin akıbetini şu cümlelerle anlatmış İbrahim Hakkı Konyalı: “Caminin önündeki türbe bugün ayakta kalan Selçuk kümbetlerinden bambaşka, müstesna ve eşsiz bir Selçuk tipi idi. Ben yıktırılan türbeyi gördüm. Harç; taşı ve tuğlayı yekpare bir kaya haline getirmişti. Müşkülatla ve dinamitle yıkılabilmişti. “.
Konyalılar üzerinde bir travma oluşturmuş
İbrahim Hakkı Konyalı’nın ifadesine göre türbe, o kadar muntazam yapılmış, taş ve tuğlalar aralarına konulan kaliteli harçla o kadar sağlam birbirine yapışmış ki; kazma, kürek ve o günün diğer araç-gereçleri yıkımda etkisiz kalmış. Dönemin belediyesi türbeyi ancak dinamitle patlatarak ortadan kaldırabilmiş. Patlama, türbeye bitişik olduğundan cami duvarında da izler bırakmış. Bu izlerin yakın zamana kadar çıplak gözle rahatlıkla görülebildiği söyleniyor. 1925 tarihinde yaşanan bu hadise dönemin hükümetinin türbe ve benzeri dini mekanlara bakış açısını gösterme açısında önemli bir örnek. Çıkarılan kanunla Tekke ve Zaviyelerin aynı yıl kapatılması bir tesadüf olmazsa gerek…Üzerinde bulunduğu caddeye 50 metre kadar uzaklıkta bulunan tarihi türbenin ‘park genişletme’ gibi basit bir gerekçeye kurban edilmesi Konyalılar üzerinde on yıllar süren bir travma oluşturmuş.
Konya’nın en ihtişamlı mabetleri arasında yer alıyor
Malum zihniyetin hışmına uğrayan eser Konya’nın en büyük camilerinden biri olan Şerafettin Camisinin banisi Şeyh Şerafettin’e ait türbe…Şeyh Şerafettin, Selçuklu Döneminde yaşamış Allah’ın bir veli kulu olarak biliniyor. Bazı eserlerde ‘emir’ olduğuna dair kayıtlar da mevcut. Caminin ilk banisi olan Şeyh Şerafettin’in ne zaman vefat ettiği hakkında bir bilgi bulunmuyor.
Onun yaptığı cami sonradan yıkılıp yerine yenisi yapıldığında dahi ismi değiştirilmemiş. Sonradan tamamını yıkıp sıfırdan yeniden yapanlar bir erdemlilik nişanesi olarak ilk yapana saygı duyup vefa göstermişler. Caminin ilk yapılış tarihi belli değil. Ancak eldeki veriler 13.yüzyıla işaret ediyor. Cami her ne kadar II.Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1444 tarihinde tamir edildiyse de zamana direnememiş.1636 yılında Mehmet Çavuş Memi Bey tarafından yıktırılarak bugünkü şekliyle yeniden inşa edilmiş. Şerafettin cami günümüzde Konya’nın ihtişamlı mabetleri arasında yer alıyor.
Saygısızlık yaklaşık 85 yıl sürmüş
Şeyh Şerafeddin’e yapılan saygısızlık yaklaşık 85 yıl sürmüş. Türkiye ve Konya büyük bir ayıptan ülke yönetiminde meydana gelen zihniyet değişimi ile kurtuldu. Türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında aslına uygun bir şekilde yeniden yaptırıldı. Türbeyi bu şekilde saygısızca yıkanları tarih affetmezken günümüzde Şeyh Şerafettin’in ismi Konya’da türbe ve caminin yanında önemli bir caddede saygı ve hürmetle yaşatılıyor.