KOCAELİ (AA) - Kocaeli'de, şehit yakınları ve gazilere törenle Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edildi.
Kocaeli Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Valilik Akçakoca Toplantı Salonu'ndaki törene Vali Seddar Yavuz'un yanı sıra Deniz Eğitim-Öğretim ve Garnizon Komutanı Tümamiral Ayhan Gedik, Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Aziz Bakıoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak, Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Vali Yardımcıları, Kocaeli İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Selim Kapancı, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri, gaziler ile yakınları katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan program, Fevziye Camisi İmam Hatibi Faruk Çoban'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz'un konuşmasına yer verilen açıklamada, şehadetin nesillere, çağlara bir çağrı olduğu, bu nedenle tüm Türk ve İslam büyüklerinin yatağında ölmeyi değil, cenk meydanında ölmeyi, Allah'a bu şekilde kavuşmayı, Allah ile buluşmayı ve şereflenmeyi, şehit olarak Allah'ın huzuruna çıkmayı arzuladığı aktarıldı.
Açıklamada, Yavuz'un şu sözlerine yer verildi:
"Şehitler Allah'ın lütfuna, keremine layıktır ve şahittir. Bu nedenle de şehitlik Peygamberlikten sonraki en yüce makamdır. Bu anlayış ve düşünceyle yüzyıllardır İ'lay-i Kelimutullah'ın peşinde koşan, Allah'ın kelamını hakim kılmak için Kur'an-ı Kerim'deki tebliğ anlayışını yerine getirmeyi görev bilen, mazlumların, mağdurların yanında olmayı ve gözyaşı silmeyi hedefleyen aziz Türk milleti; sömürmeyi, katletmeyi, öldürmeyi değil, her zaman yaşatmayı, her zaman yüzlerdeki tebessümün sebebi olmayı tercih etmiştir. Bu mücadele Hakk ile batılın mücadelesidir. Nitekim Türk tarihine baktığımızda dünyanın en büyük imparatorluklarını kurduğumuzu, gittiğimiz her yere huzuru, barışı ve refahı götürdüğümüzü memnuniyetle müşahede ediyor ve ecdadımızla gurur duyuyoruz."
Dünyanın neresinde bir kriz varsa orada Türk Milleti olduğuna işaret eden Yavuz, "Bugün milli gelirine oranla en fazla hayır ihracatı yapan millet aziz Türk milletidir. Tarihten gelen sorumluluğumuzun farkında ve bilincindeyiz." dedi.
"Türk Milleti'nin yeniden şahlanışı, dirilişi ve kıyama kalkışı küresel çeteleri rahatsız etmiştir." diyen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küresel çeteler PKK, DEAŞ, DHKPC gibi terör örgütlerini kurmuş, içimizdeki hainleri büyütmüş, beslemiş ve zihinlerini işgal etmiştir. Dahası yetmemiş Orta Doğu'da, Afrika'da 20 milyona yakın Müslümanı katletmişlerdir. Bunlar Milli Şairimiz Mehmet Akif'in dediği gibi; 'Tek dişi kalmış canavarlardır'. Ölen, katledilen Müslümansa bunlar kör, sağır olurlar ve kılıf bulurlar ama kendilerinden birisi öldüğünde kızılca kıyameti koparırlar. Oysa bizim medeniyetimizde sadece ‘insan' vardır. Dinine, etnisitesine, rengine, kimden olduğuna tarihimiz boyunca da bugün de bakmadık, yarın da bakmayacağız. Çıkarlarımızın peşinde değil insanlık peşinde koşarız. O yüzden bu asır Türklerin asrı, yeniden diriliş ve kıyama kalktığımız yüzyıl olacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün göstermiş olduğu çağdaş uygarlık seviyesine ulaşıyoruz, geçeceğiz. Kuruluşumuzu tamamladık. Artık diriliş, kıyam ve yükseliş vaktidir. Aziz Milletimizin her bir evladı Türk'ün istikbaline, geleceğine dair kanaatini her daim zinde tutmalıdır. Bu memleketin evlatlarına Batı'ya gidin, Batı'ya koşun, bu ülkeden bir şey olmaz diyenler olsa olsa Batı'nın taşeronlarıdır."
- "Kırmızı çizgimiz; şerefimiz, namusumuz, bağımsızlığımızın sembolü Ay Yıldızlı Al Bayrağımızdır"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, "yıkılmış, yakılmış, işgal edilmiş ülkeden bir şey olmaz, biz de iyi eğitim aldık, geleceğimizi Batı'da kuralım" düşüncesinde olmadan yokluklar içerisinde genç bir cumhuriyet kurduklarına değinen Yavuz, mücadeleleriyle şehit, gazi olduklarını ama bağımsız genç bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduklarını kaydetti.
Yavuz, salondakilere şöyle seslendi:
"Net bir duruşumuz var. Bayrağımızı kabul etmeyen, toprak bütünlüğümüze saygı duymayan, parçalamak isteyen ve demokrasinin bütün nimetlerinden istifade ederek hainlik edenlere bu ülkede yer olmadığını bir kez daha söylemek istiyorum. Bu ülkede siyaset mi yapacaksınız, kamuda memur mu olacaksınız, işadamı mı olacaksınız önce ay yıldızlı al bayrağımıza selam duracak, saygı göstereceksiniz. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, bu vatanın 780 bin kilometrekaresine göz dikmeyecek, bu vatanı kendi vatanınız gibi göreceksiniz. Eğer böyle görmüyorsanız bu ülkede size yer yok. Kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Batı'nın, küresel çetelerin taşeronlarına bir kez daha söylüyorum. Meslek hayatımın yaklaşık üçte birini Doğu ve Güneydoğu'da geçirmiş, bombalı saldırıya maruz kalmış, bu ülkenin bir Valisi olarak söylüyorum: ‘Haddinizi bilin.' Bu ülkede etnik bir sorunumuz yoktur. Barış içinde, kardeşçe yaşayacağız. Kırmızı çizgimiz; şerefimiz, namusumuz, bağımsızlığımızın sembolü ay yıldızlı al bayrağımızdır. Şanlı bayrağımıza selam duruyor, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü kabul ediyor musunuz? Türkiye'nin bir bölgesinde başka bir devlet kurmaya çabalıyorsun. Sonra bu ülkede demokrasi yok, insan hakları yok diyorsun. Bu nasıl bir aymazlık ve ihanettir. Terör örgütlerini ve siyasi uzantılarını bu ülkede meşru gösteren, onlarla işbirliği yapan gruplara sesleniyorum. Bunun sonu bir felaketle sonuçlanır. Bu ülkenin PKK'ya ve siyasi uzantısına tahammülü yoktur. Bu ülkenin sinir uçlarıyla oynamayın, aklınızı başınıza alın. Dünyanın hiçbir yerinde bayrağı tanımayan, toprak bütünlüğüne saygı duymayan bir siyasi hareketin meşru olabilmesi mümkün değildir. Devleti temsil edemezsin. Buradaki oturan şehit çocuklarına, ailelerine, aziz milletimize ihanettir bu."
Vali Yavuz, konuşmasının ardından şehitler Mahmut Top, Fatih Karagöz, Ali Dülek, Adem Demir ve Yunus Budak'ın aileleri ile gaziler Kenan Esmer, Kadir Uncu, Soner Özdemir ve Salih Varçın'a Devlet Övünç Madalyalarını ve Beratlarını takdim etti.