HATAY (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben sizlerin, bu ülkenin sorunlarına talibim. Biz beraber, birlikte, Türkiye'nin var olan bütün sorunlarını çözebiliriz. Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Her sorunu çözeceğiz, çözeriz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Hatay'daki bir otelde düzenlenen Muhtarlar ve Apartman Görevlileri Buluşması'nda, muhtarlıkların kendilerine özel bütçesinin olması gerektiğini söyledi.
Muhtarlıkların, kamu kurumu olarak tanımlanmadığı için belediyelerle ortak proje geliştiremediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanları, muhtarlarla ortak proje yapamazlar, suç. Bunun değişmesi lazım. Belediye Yasası'nda muhtarların kamu kurumu olarak tanımlanması lazım. Tanımlandığı zaman belediye ile muhtarlar arasında iş birliği olacak, ortak proje geliştirecekler, çalışma yapacaklar. Hem mahalleli hem de belediye rahat etmiş olacak. Bunun yapılması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, sosyal yardımların, muhtarlar aracılığıyla dağıtılması gerektiğini işaret ederek muhtarların, mahallelerini ilgilendiren konuların görüşüldüğü belediye meclisi toplantılarında da yer almalarının doğru olacağını savundu.
Muhtarlara ödenek yerine maaş ödemesi yapılması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu ülkede demokrasinin temel taşı muhtarlardır. Bu, muhtarları bireysel olarak tek tek sevdiğim için değildir. Ülkemi seviyorum, demokrasinin büyümesini, güçlenmesini istiyorum. İnsanlar muhtarların, milletvekilinin, belediye başkanının kapısını da özgürce çalmalı. Her birimiz tek tek demokrasiyi, insan haklarını, beraber yaşamayı, adaleti savunmalıyız. İsraftan, yolsuzluklardan kaçınmalıyız. Yolsuzluk yapanları almalıyız, görmeliyiz, eleştirmeliyiz. Kul hakkı yiyenlere mesafe koymalıyız, onları toplumun dışına itmeliyiz. Bunları ancak demokratik ortamlarda gerçekleştirebiliriz."
- "Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracağız"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceklerini ifade ederek şunları kaydetti:
"Yaşadığınız bölgelerde Suriyeliler de var. Bazen Suriyelilere kızıyoruz, 'Vay efendim Suriyeliler geldi, şöyle yaptı, böyle yaptı' diye kızıyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz. Suriyelinin bir kabahati yok. Adam kaçmış, canını kurtarmış. Çoluk, çocuk, kadın, genç, yaşlı herkes gelmiş. Kime kızacağız? Suriyelileri buraya getirene kızmamız lazım. Biz bağı bırakmışız, bağcıyı dövüyoruz. Asıl bağa bakacaksın kardeşim. Bu bağ neden üzüm vermiyor, niye bu kadar sorun yaratıyor, bu Suriyeliler buraya niye geldi? İşte, 'Sınır boylarındaki ilçelerde Suriyelilerin nüfus sayısı çok daha fazla.' Ben de fazla olduğunu biliyorum. Kim getirdi, kim bu tabloyu önümüze çıkardı? Çözemiyorlar, çözemezler ama çözmeye kararlıyız. Bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine göndereceğiz ama barış içerisinde göndereceğiz, kavga ederek değil."
Suriye'deki sorunların çözümü için planlarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Suriye yönetimi ile iki ülke karşılıklı büyükelçiliklerimizi açacağız. Kavga yok. Onların büyükelçisi bizde, bizim büyükelçimiz de orada olacak. Yeter mi? Hayır yetmez. Burada var olan Suriyelilerin kendi ülkelerine gittiği zaman can ve mal güvenliklerini garanti altına almalıyız. Oraya gittikleri zaman 'Geldin ben seni öldüreceğim, kaçtın' vesaire bunu garanti altına almalıyız. Bunun yolunu, yöntemini bütün dünya nasıl yapıyorsa biz de aynı şekilde yapacağız. Gerekirse belli bir süre 'barış gücü' orada olacak ve bu olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Suriye'deki yolları, köprüleri, okulları Avrupa Birliği fonlarıyla yapacaklarını ifade ederek Türkiye'deki iş insanlarından da bu ülkeye yatırım yapmasını isteyeceklerini dile getirdi.
Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Sadece Suriye ile mi barışacağız? Hayır, Mısır'la da barışacağız. Bütün komşu ülkelerimizle barış içerisinde yaşayacağız. Farklı kimlikler olabilir. Bunlar zenginliğimizdir, kavga nedeni değildir. Hiçbirimiz anne ve babamızı seçme özgürlüğüne sahip değiliz ama her birimizin kimliği kendi şerefimizdir. Bu çerçevede çalışacağız, çaba harcayacağız ve Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracağız. Orta Doğu'yu bir barış havzasına döndüreceğiz." dedi.
- "Kusurumuz da kabahatimiz de yanlışımız da var"
Kılıçdaroğlu, toplantıdaki katılımcılara "CHP'ye oy verme" çağrısında bulunmayacağını belirterek şöyle devam etti:
"Ben sizlerin, bu ülkenin sorunlarına talibim. Biz beraber, birlikte, Türkiye'nin var olan bütün sorunlarını çözebiliriz. Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Her sorunu çözeceğiz, çözeriz. Her birimiz kendi ülkemizde insanca yaşarız. Hiç kimseyi ötekileştirmeyiz, herkes kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmez. Buna izin vermeyeceğiz artık. Bunu söylerken 'Efendim Cumhuriyet Halk Partisinin hiç kabahati yok muydu' diye sorabilirsiniz. Vardı efendim. Kim dedi 'CHP'nin kabahati yok' diye? Kusurumuz da kabahatimiz de yanlışımız da var ama önemli olan yanlıştan, hatadan, kusurdan ders çıkarmaktır. Aynı şeyi tekrar etmemektir. Biz bunu biliyoruz ve yapacağız. Huzur ve barış içinde kendi ülkemizde yaşayacağız. Birlikte yaşayacağız, üreteceğiz. Üretmek kadar değerli bir şey yoktur."
Türkiye'nin tarım politikasının yanlış olduğunu ileri süren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Çiftçi zarar ederse ne olur? Aç kalırız. Yanlış politika bizi nereye götürdü? Buğday, arpa, mercimek, canlı hayvan, et, nohut, saman, yem dışarıdan, hepsi dışarıdan. Dışarıdan almadığımız hiçbir şey kalmadı. Kalkmışız 83 milyon, bir avuç kişiyi besliyoruz. Tarım dünyanın her tarafında stratejik sektördür. Buzdolabınız, arabanız, çamaşır makinanız olmayabilir. Ama günde 2-3 kere yemek yiyerek, karnınızı doyurmak zorundasınız. Bizim karnımızı biz mi doyuracağız, elin oğlu mu doyuracak? Sorun burada. Biz doyuracaksak oyunuzun rengini değiştireceğiz." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, siyasetin ahlaki zeminde büyümesi ve yürümesi gerektiğini belirterek "Sözüm var, Allah nasip ederse dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda Meclise ilk sevk edeceğimiz, bir numaralı kanun, 'Siyasi Ahlak Kanunu' olacak." dedi.
Siyasetin, kirlilikten arınmak zorunda olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Düşünebiliyor musunuz? Bir ülkenin içişleri bakanı çıkacak, başka televizyonda da değil devletin televizyonunda açıklama yapacak; 'Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriyorlar.' Kim bu siyasetçi? Hangi savcı harekete geçti, kim bu işi soruşturdu? Hepsinin ağzında bir bant kimse konuşmuyor, olmaz. Kul hakkını birisine yedirmem, sözüm var. Kul hakkını beraber yedirmeyeceğiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından iş insanları ile tarımla ilgili faaliyet gösteren kişi ve kurum temsilcileriyle basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.
Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Hatay milletvekilleri İsmet Tokdemir, Mehmet Güzelmansur, Serkan Topal ve Suzan Şahin, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar da katıldı.
(Bitti)