TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık döviz rezervinin kimlere satıldığını" sorarak, "Yabancılara verildi, yurt dışına çıksınlar diye. Cevabını da veriyorum. Çıksın desin ki 'Yabancılara vermedik.' Bana listeyi göstersin. Listeyi gösteremez." iddiasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında ek ders ücreti karşılığında çalışan personelin bir yıllık sözleşmeyle görev yapmaları nedeniyle iş güvencelerinin bulunmadığını, düşüncelerini işten çıkarılma tehdidi nedeniyle açıklayamadıklarını savundu.
Niğde ve Nevşehir başta olmak üzere çok sayıda ilde patates üretimi yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, Ekim-Kasım döneminde patates hasadının gerçekleştirildiğini, sadece sözünü ettiği iki ilde çiftçinin, 400-500 bin ton patatesi 4 aydır depolarda tuttuğunu söyledi.
Üreticinin, bu ürünlerini, borçlarını ödeyebilmek için satmak istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Çiftçinin kara gün dostu" Toprak Mahsulleri Ofisi ve "yönetiminin birden fazla maaş aldığını" öne sürdüğü Tarım Kredi Kooperatiflerinin patates üreticilerinin sorunlarına eğilmesini istedi. Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer patatesinizi bu hükümet almaz da onlar depolarda çürürse, kesinlikle sandığa gittiğiniz zaman bu konuda siyasi dersi iktidara vermek zorundasınız. Eğer dersi verirseniz, bir daha bunlar benzerini yapmazlar." ifadelerini kullandı.
Eğitime ilişkin pek çok sorunu dile getirdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Çocuğunu okula gönderen, hangi partiden, hangi bölgeden olursa olsun, hiçbir anne ve baba eğitim sisteminden memnun değil. Eğitim sistemini, bir deneme tahtasına dönüştüren, çocuklarımızı kobay olarak kullanan bu iktidara bütün anne ve babaların ders verme zamanı gelmiştir ve hatta geçiyor bile. Lütfen önümüzdeki seçimlerde sandık gelecek, bizim için değil, sadece ve sadece çocuklarınız için gelin, bu iktidara ders verin. Sizin çocuklarınız çok değerli." sözlerini sarf etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, "yeterli öğretmen ataması yapılmadığı" eleştirisini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Eğitimde tasarrufu olmaz. Bizim çocuklarımız gidiyor. İyi eğitilen bir çocuk, gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne her alanda iyi katkılar yapar. Eğitim sınıf atlatıyor. Eğer bir ülkede eğitim çok iyi olursa, katma değeri yüksek ürün üretme şansımız çok daha yüksek olur. Sanatta, kültürde, bilimde, her alanda ileriye doğru gitmiş oluruz. O nedenle eğitim için her türlü fedakarlığı nasıl anne babalar yapıyorsa, iktidarın da aynı fedakarlığı yapması lazım. Onlar başka yere yapacakları harcamayı, eğitime yapsınlar. Kanal İstanbul için inat edeceğine, eğitim için inat et. 'Eğitimi düzelteceğim, birleştirilmiş sınıflar garabetini kaldıracağım, her evde her okulda internet altyapısı olacak.' de ve kaynağı buraya harca. Hepimiz de seni alkışlayalım. Sen kaynağı harcadın da biz karşı mı çıktık?"
Ülkedeki öğretmen açığının, Milli Eğitim Bakanlığına göre 107 bin, Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 6 milyon öğrencinin EBA'yı etkin kullanamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, 2 milyon 658 bin öğrenci EBA'ya erişemezken nasıl sınava alınacaklarını da sordu.
Hiçbir okulda kadrolu temizlik görevlisi bulunmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Dışarda milyonlar işsiz, bütün okullara birer tane temizlik görevlisi kadrolu atayın çocuklarımız için, temizlik için. Bunu dahi yapmıyorlar." diye konuştu.
Türkiye'de, 21. yüzyılda hala birleştirilmiş sınıfların bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 57 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu ve öğretmenler arasında kadrolu, ücretli ve sözleşmeli garabetinin kaldırılması gerektiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Biz kaldıracağız, Öğretmenler Meslek Kanunu'nu çıkaracağız. Öğretmeni toplumun en saygın konumuna taşıyacağız. Nasıl hakimler, savcılar için özel kanunlar varsa, öğretmenlerimiz için de özel kanun olacak. Onları Devlet Memurları Kanunu'ndan çıkaracağız, toplumun en nitelikli sınıfına dönüştüreceğiz. Kararlıyız. Çocuklarımız için yapıyoruz biz bunu. Türkiye için yapıyoruz." dedi.
- "Sağlık Bakanı'nın sırtına yıkıyorlar"
Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, "Çin'den bedava alındığı açıklanan 1 milyon doz Kovid-19 aşısının, Devlet Malzeme Ofisine (DMO) bir şirket üzerinden doz başına 12 dolardan olmak üzere 12 milyon dolara satıldığı" iddiasını geçen haftaki konuşmasında sorduğunu anımsattı.
Koca'nın, bir televizyon kanalında "aşılara ilişkin anlaşmanın doğrudan DMO ve Sinovac arasında yapıldığını herhangi bir aracı olmadığını" söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, aracı firmanın Keymen İlaç Sanayi ve Ticaret AŞ olduğunu, bu konuda Sağlık Bakanı Koca'ya doğru bilgi verilmediğini ve Koca'nın aldatıldığını savundu.
Bakan Koca'ya doğru bilgiyi kendisinin verdiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "DMO ile Sinovac'ın yaptığı anlaşma benim elimde var Sayın Bakan. Arzu edersen senin bulamadığın o anlaşmayı ben sana gönderebilirim. Ayrıca Sayın Bakan'ın unutmaması gereken bir şey var, rantın olduğu yerde siyasi akbabalar vardır. Bir milyon doz aşıyı bedava alacaksın, götüreceksin DMO'ya 12 milyon dolara satacaksın. Ben bunu sorduğum zaman da 'Yanılma var, ticari sırlar açıklandı?' Ne sırrı kardeşim? Faturalar var, kesilmiş, gümrük beyannameleri var, orada açıkça yazıyor. Kovid-19 aşısının hangi formülle yapıldığını sormuyoruz ki." değerlendirmelerinde bulundu.
DMO'ya 12 milyon dolara fatura edildiğini söylediği bu aşılara ilişkin Sinovac'ın açıklamasını okuyan Kılıçdaroğlu, Çinli firmanın, DMO ile bir anlaşma yapıldığından söz etmediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Demek ki Sayın Bakan yanıltıldı. Gerçek de ortaya çıktı, kabul ettiler. 1 milyon doz aşıyı 12 milyon dolara DMO'ya sattılar. 12 milyon dolar ne oldu? Keymen açıklama yaptı, 'Masraflarımızı karşılamak için biz bunu yaptık.' Yaptığın masraf 12 milyon dolar mı? Nereye gidecek bu para?" sözlerini sarf etti.
Kılıçdaroğlu, 12 milyon doların masraf karşılığı alınan bir tutar olmadığını, öte yandan Sinovac'ın, aracı olan Keymen'in, DMO'ya gerekli teminat mektubunu veremediğini de açıkladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Bakanın bunlardan haberi vardır herhalde. Bir şey daha DMO, Hazine ve Maliye Bakanı'na bağlı. Cevap vermesi gereken Hazine ve Maliye Bakanı. Sağlık Bakanı'nın sırtına yıkıyorlar. DMO sana bağlı olsa sen zaten sözleşmeyi göreceksin." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP iktidarı sırasında 1 milyon doz aşı bedava gelseydi Filistin'e göndereceklerini de bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "havuz medyasından bir gazetede" bu iddialarının asılsız olduğuna ilişkin bir yazının yer aldığını da ifade ederek, "Hangi asılsız iddia? Hepsi doğru. Hepsinin belgesi var. Adam belgeyi dahi görmüyor. Sağlık Bakanlığı hangi ticari sırrı açıkladı? 12 dolar. Bütün beyannamelerde, faturalarda var." diye konuştu.
"Türkiye ile Çin ve Türkiye ile Sinovac arasında uyuşmazlık yarattığı" iddiasını da reddeden Kılıçdaroğlu, "Çin ile koskoca Uygur Türklerine yaptığı zulüm dolayısıyla aranız bozulmuyor da benim aşı dolayısıyla mı sizin aranız bozulacak? Havuz gazetesi, kendisine de seslenelim, merak ediyorsa gelsin bütün belgeleri ben vereyim, ona vermezler." ifadelerini kullandı.
- "128 milyar doları Londra'da ki bir avuç tefeciye teslim ettiniz"
Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervine ilişkin sorularını da anımsattı. Bunun küçük bir rakam olması halinde üzerinde durmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, bu tutarla tüyü bitmemiş yetimin hakkının yendiğini savundu.
Konuyu defalarca dile getirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamasında buna yanıt verdiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "(Salgın bahanesiyle bizi zora sokacaklardı, zora sokulmasın diye 128 milyar doları kullandık. Bu sayede kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa peşinde olanların oyununu bozduk.) Gayet güzel. Kargaşayı önledin, güzel. Döviz düştü, güzel. Neler yaptın, gayet güzel. Hiç onları sormayalım hadi, tamamından vazgeçtim. 128 milyar doları kimlere sattın?" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 2020 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası raporundan bazı bölümleri okuyan Kılıçdaroğlu, buna göre TCMB'nin döviz kurunu bir politika aracı olarak kullanmadığını ve nominal veya reel olarak bir kur hedefinin bulunmadığını anlattı.
Kılıçdaroğlu, merkez bankalarının ana görevinin fiyat istikrarı olduğuna işaret ederek, Merkez Bankasının banka içindeki ilgili kurumdan yetki alarak döviz satabileceğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, TCMB'nin 128 milyar doların satışı konusunda bir karar alıp almadığını sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, tüyü bitmemiş yetim, çiftçi, emekli, esnaf adına bu konuda 5 soru yönelttiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Çünkü Merkez Bankası, yaptığı bütün satışları, normalde 2002'den itibaren listeler halinde kamuoyuna duyuruyor. Kocaman bir liste halinde bunların her birisi. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok. Bu satış hangi yöntemle yapıldı. Bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Bunu da bilmiyoruz. Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? 128 milyar doları hangi kurdan sattın? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? Kime sattın? Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?" şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı tasfiye ettiğini ileri sürerek, "Damadı tasfiye etti çünkü bütün suçu damadın üstüne yıktı. Böylece kendisi temize çıkıyor, damadı devre dışı bırakarak. Sen ve damadın, ikiniz beraber el ele verdiniz, Merkez Bankasının 128 milyar dolarını Londra'da ki bir avuç tefeciye teslim ettiniz. Sorumlu sensin." sözlerini sarf etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidara yakın bazı kişilerin bu konuda "Para kaybolmadı, el değiştirdi.' şeklindeki açıklamalarının medyaya yansıdığını aktararak, "Sağ olsun eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz şöyle diyor, (Hırsız çaldığında da el değiştiriyor. Burada el değiştirme, kime ve nasıl olmuş, önemli olan bunun ortaya çıkmasıdır.)" şeklinde konuştu.
Bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli'ye de çağrı yapıyorum, destek veriyorsun '128 milyar doların nerelere gittiğini araştırmayın.' diye. Milliyetçilik bu mu Allah aşkına, vatanseverlik bu mu? 128 milyar doları kim aldı, kimlere verildi? Yabancılara verildi, yurt dışına çıksınlar diye. Cevabını da veriyorum. Çıksın desin ki 'Yabancılara vermedik.' Bana listeyi göstersin. Listeyi gösteremez." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)