TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da Furkan Vakfı üyelerinin eylemine ilişkin "Furkan Vakfını seversiniz sevmezsiniz, katılırsınız katılmazsınız, onlar da yürüyüş yapmak istiyorlardı. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar bu kadar ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülkede barışa, huzura, kucaklaşmaya; Nevruz'un gereğini yapmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Bütün vatandaşların huzur içinde yaşaması için çaba göstermenin boynunun borcu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı ile birlikte kucaklaşacaklarını, helalleşeceklerini ve güzel Türkiye'yi yeniden inşa edeceklerini dile getirdi.
Toplumun ekonomik olarak zayıf halkalarından birinin orman köylüleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu kesimin haklarının teslim edilmesinin de Millet İttifakı'nın hedefleri arasında yer aldığını anlattı.
Geçen yıl Türkiye'de yanan alanların büyüklüklerine ilişkin bilgileri paylaşan Kılıçdaroğlu, iktidarın bu konuda elinden gelen çabayı göstermesini istedi. Kılıçdaroğlu, "Eğer orman yangınını dahi söndürmeyi beceremiyorsanız, bu kadar orman ve ağaçlarla beraber diğer canlılar da göz göre göre yanıyorsa sizin vicdanınızın sızlaması lazım." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilgili yargılanan öğrencilerin davasında tam bir garabet yaşandığını savunarak başarılı öğrencilerin yurt dışı yasaklarının halen devam ettiğini söyledi.
İktidara gelmeleri halinde, Boğaziçi Üniversitesinde açılan yeni fakülte ve programların tamamını kapatacaklarını öne süren Kılıçdaroğlu, "Atamayla, torpille gelen, liyakatle gelmeyen, üniversitenin koşullarını taşımayan, haksız hukuksuz şekilde belli makamlara gelenlerin de görevlerine son vereceğiz. Eski yerlerinize tıpış tıpış gideceksiniz. Burası sıradan bir okul değil, Türkiye'nin göz nuru Boğaziçi Üniversitesi, diyeceğiz. Yerleşkeyle ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturmak bizim görevlerimizden birisi olacaktır." ifadelerini kullandı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemini vurguladıkları için yargılandıklarını belirterek amirallerin, meslek yaşamlarında olduğu gibi emekliliklerinde dik ve onurlu durdukları için bu durumu yaşadığını savundu. Askeri öğrencilerin yıllardır cezaevinde bulunduğunu da anımsatan Kılıçdaroğlu, "Askeri öğrencilere de CHP Grubu'ndan selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Az kaldı, merak etmeyin." dedi.
Kılıçdaroğlu, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın isimlerini anarak AK Parti'den "AİHM kararlarına uymamız lazım." diye sesler gelmeye başladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Eğer bu sesler daha da güçlenirse son derece mutlu oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gösteri yapmak anayasal hak"
Gösteri yapmanın, demokrasilerde anayasal bir hak olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Furkan Vakfını seversiniz sevmezsiniz, katılırsınız katılmazsınız, onlar da yürüyüş yapmak istiyorlardı. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar bu kadar ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar. Onlara da söz veriyorum, iktidarımızda herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Herkes özgürce, yasal ölçüler içinde gösterisini yapacaktır. Emin olun, bu ülkede barışı, huzuru, kardeşliği, kucaklaşmayı ihya edeceğiz, inşa edeceğiz."
Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Tomarza, Pınarbaşı ve Develi'deki çiftçilerin sularının kesildiğini anlatarak partisinin Kayseri milletvekilinin bu konuda araştırma önergesi vermesini ve bu durumun TBMM Genel Kurulu'na getirilmesini istedi. Kılıçdaroğlu, "Bir taraftan 'ekilmeyecek hiçbir yer kalmayacak.' Öbür taraftan 'O suyu da kullanamayacaksın.' diyor. Bu rezalete son vereceğiz." diye konuştu.
- "Üç taşınma bir yangına bedeldir"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, geçen haftaki konuşmasında, hapishanelerde hiç uyuşturucu baronu olmadığını söylediğini, İçişleri Bakanlığının da "polislerin emeğini görmezden geldiği" yönünde açıklama yaptığını aktardı. Kılıçdaroğlu, "Beni kınadılar. Dediğimi anlamıyor yukardaki zat. Söylediğim, uyuşturucu baronlarını yakalayan, savcılığa teslim eden polis. Yargılayan, tutuklayan, hapse atan, serbest bırakan da hakim. Peki sen niye alınıyorsun kardeşim? Polis üzerinden bizim üzerimize gelmek istiyor. Polis kardeşlerim beni de çok iyi bilirler, Soylu'yu da çok iyi bilirler. Benim de karakterimi çok iyi bilirler, onun da karakterini çok iyi bilirler. Benim uyuşturucu konusunda ne kadar hassas olduğumu bütün herkes bilir, o zat da bilir." sözlerini sarf etti.
Kocaeli'de kokain bulan polisin merkeze alındığını belirten Kılıçdaroğlu, "Niye merkeze alınır? Baronların en büyük özelliği, siyasetçileri satın almalarıdır. Para çok. Bunun üzerinde durdum. Allah'ın izniyle bu iktidar gidecek, halkın iktidarı gelecek, polisin elini kolunu asla tutmayacağız. 'Nerede uyuşturucu baronu, ticareti varsa tamamını yakalayın, her birinizi alnınızdan öpeceğiz.' diyeceğiz. Uyuşturucu baronları için af çıkarıyorlar, 'Paralarınızı getirin Türkiye'ye.' diyorlar. İnsan ticareti yapanlar için 'Paraları getirin Türkiye'ye.' diyorlar. Bunu defalarca yaptılar." dedi.
Polislere yönelik yeni yönetmeliğin aile düzenlerinin bozulmasına yol açacağını öne süren Kılıçdaroğlu, polislerin bu konuyla alakalı olarak kendisine "Üç taşınma bir yangına bedeldir." sözünü gönderdiklerini aktardı. Kemal Kılıçdaroğlu, "Bunlar defalarca taşınacaklar. Bunu düzelteceğiz. Söz verdim polis kardeşlerime, hiç kimse endişe etmesin?" diye konuştu.
İktidarın, ülkeye huzur getirmediğini, zengin Türkiye'nin bütün kaynaklarını başta Londra'daki bir avuç tefeciye, sonra ülkedeki tefecilere verdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, politika faizinde indirime gidilmesinin vatandaşın sırtına daha ağır faiz bindirdiğini söyledi. AK Parti'ye oy vermekte ısrar eden vatandaşlardan bankalara giderek kredi faiz oranlarını öğrenmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Orayı göstermelik olarak indirdi, ekonomiyi berbat etti. Arkasından hiçbir banka faiz indirmedi." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Hazine'nin geçen hafta yüzde 8,62 ile 2 milyar dolar borçlandığını anımsatarak şunları kaydetti:
"Biz yüzde 8,62 ile borçlanırken Mısır yüzde 3,87, Bahreyn yüzde 4,25, Fas yüzde 2,37, Suudi Arabistan yüzde 1,73, Arnavutluk yüzde 3,5, Hong Kong binde 62, Ürdün yüzde 4,95 ile borçlanıyor. Niye bizde çok yüksek faiz? Çünkü yönetimin uluslararası itibarı sıfır. Ekonominin geleceğini görmüyorlar bunlarda, 'Risk alıyorum üstüme. Yarın ne olacağı belli olmaz, paramı da ödeyemeyebilirsin sen bana. O zaman yüksek faiz isterim.' diyor. Faizi maalesef onlara veriyoruz."
(Sürecek)