Dolandırıcılığı fark eden Yüksel, ‘inanmış’ gibi davranarak, görüşmeyi de yanındaki arkadaşının cep telefonu kamerasına kaydettirdi. Kendisinden istenen mobil bankacılık şifresini 2 kez bilerek yanlış giren Yüksel, kadına kendisini dolandırmaya çalıştıklarını anladığını söyleyince telefon kapandı.
Batman’da bir kamu kurumunda çalışan Rabih Yüksel’i telefonla arayan bir kişi, banka hesabındaki 400 doların bir firmaya gönderildiğini belirterek, işlemin iptali için mobil bankacılık şifresini girmesini istedi. Dolar hesabı olmayan ve yıllardır belirtilen bankadaki hesabını kullanmayan Yüksel, dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Bunun üzerine yanındaki arkadaşının cep telefonundan da konuşmaları kaydetmeye başladı. Yüksel, kendisini arayan kadına ‘inanmış’ gibi davranarak yönlendirmelerine uydu. Yüksel, en son işlem için kendisinden istenen mobil bankacılık şifresini 2 kez yanlış girdi. Şifreyi doğru girmediği takdirde 400 dolarının gideceğini tekrar belirterek Yüksel’i doğru şifre girmesi konusunda uyaran kadına, kendisini dolandırmaya çalıştıklarını anladığını söyledi. Bunun üzerine kadın telefonu kapattı.
‘PANİK OLMUŞ GİBİ DAVRANDIM’
Kendisini arayan kadının bahsettiği banka hesabının yıllardır pasif olduğunu ve dolar hesabı da olmadığını kaydeden Yüksel, dolandırılmaya çalışıldığını anladığı an, arkadaşının telefonundan görüşmeyi kaydettirdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Kadın, benden 400 doların çekildiğini ama telefon bankacılığı şifremi girerek bunu iade edilebileceğini ve bu yapılan yanlışın da düzeltilebileceğini söyledi. Ben panik olmuş gibi davrandım. Karşımdaki insanı buna inandırmak istedim. Sonucunun nereye gideceğini merak ediyordum. Daha sonra ‘tamam nasıl istiyorsanız öyle yapalım’ dedim. ‘Biz kartınızı size tekrar göndereceğiz’ dedi. Hatta ‘adresinize mi gönderelim şubeye mi gönderelim’ dedi. Ben de panik halinde ‘mutlaka şubeye gönderin’ dedim. Ondan sonra ‘sizi sesli yanıt sistemine aktarıyoruz’ dedi. İnandırmak için de T.C. kimlik numaramın ilk 3 rakamını bir de son 2 rakamını söyledi. Zaten bu bankacılıklarda bu ilk 3 rakam ve 2 rakam bellidir. Bu herkese açıktır. Ben bunu bilmiyormuş, inanmış gibi davrandım kendisine. Muhtemelen tuşlamaların hangisi olduğunu kendisi bilecek bir program düzeneğinin içerisine soktu beni. Çünkü yönlendirdiği bir yer yoktu. Sesli yanıt sistemi diye bir şey yoktu. Herhangi bir sinyal sesi yoktu. Ben rastgele 6 tane numara tuşladım. ‘Beyefendi tuşlamış olduğunuz rakamlar yanlış galiba’ dedi. ‘Bir daha tuşlayayım o zaman’ dedim. Tekrar yönlendirdi. O benim düştüğüme inanmıştı. Tekrar yanlış bir tuşlama yaptım. Daha sonra ‘siz yanlış tuşlama yaptınız. Ben sizin hesaplarınıza bu şekilde ulaşamıyorum. Onun için sizin bu 400 dolar o firmaya gidecek. Siz de bunu ödemekle mükellef olacaksınız’ dedi. Ben de o zaman ‘şu anda ben sizi kayıt altına alıyorum. Devletimiz, ‘ben hakimim, savcıyım, polisim, banka görevlisiyim telefonlarına inanmayın, itibar etmeyin diyor. Siz de bu şekilde buna düşecek insanları arıyorsunuz ve o garibanların 3-5 kuruşunu alıyorsunuz’ dedim ve telefonu kapattı.”
‘VATANDAŞLARIMIZ DUYARLI OLMALI’
Bu şekilde gelen telefonlara itibar edilmemesi gerektiğini ifade eden Rabih Yüksel, "Ben ‘keşke beni arasalar, beni de bir sefer böyle bir test etseler’ diyordum. Aradılar. Almaları gereken cevabı ben onlara fazlasıyla verdim zaten. Vatandaşlarımız bu konuda duyarlı olmalılar. İçişleri Bakanlığı bize mesajlar gönderiyor. Hepimize geliyor bu mesajlar. Hiçbir devletin hiçbir polisi, savcısı, hakimi sizi telefonla arayıp, şuraya para yatırın, şuradan para çekin, şu şifreyi verin, şunu yapın demez."