BRÜKSEL (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin, tahıl koridoru anlaşmasının süresinin en kısa zamanda yenilenmesini umduğunu, bunun için "Ukrayna'nın meşru taleplerini Rus tarafına iletme konusunda elden gelenin en iyisinin yapılacağını" söyledi.
Kaymakcı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile AB Türkiye Dostluk Grubunun, Brüksel'deki Avrupa Parlamentosunda düzenlediği Gıda Krizi Konferansı'nda konuştu.
Kovid-19 salgını ile iklim değişikliğinin gıda sektörü ve tarımı etkilediğini ancak asıl olumsuz etkinin dünyadaki çatışmalardan kaynaklandığını vurgulayan Kaymakcı, dünyada 2030 itibarıyla kıtlık ve açlık olmaması için Türkiye'nin elinden gelenin en iyisini yaptığının altını çizdi.
Kaymakcı, arz zincirleri ve bağlantılılık kavramlarının önemine değinerek, Türkiye'nin bu açıdan da gereken şeylerin en iyisini yaptığını vurguladı.
- Tahıl anlaşmasının süresinin uzatılması
Kaymakcı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye'nin çabalarıyla sağlanan tahıl koridoru anlaşmasının geçerlilik süresinin 19 Kasım'dan sonra da uzatılması konusuna değindi.
"Sürenin uzatılacağını umuyoruz." diyen Kaymakcı, bir yıl ve belki daha fazla süre için uzatılmasının, öngörülebilirlik, üretim, gıda pazarlarındaki tansiyonun düşürülmesi için de faydalı olacağına dikkati çekti.
Kaymakcı, "Ukrayna'nın meşru ricalarını ve taleplerini Rus tarafına iletme konusunda elimizden gelenin en iyisini yapacağız." diye konuştu.
Tahıl anlaşması çerçevesinde İstanbul'da kurulan Karadeniz Tahıl Girişimi Ortak Koordinasyon Merkezinde gemilerin teftiş işlemlerinin Rusya tarafından uzatılmasıyla ilgili Kaymakcı, Türkiye'nin gemilerin kolay, hızlı, güvenli geçişi için çalışacağını söyledi.
- Gübre ihracının kolaylaştırılması
Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılığını vurgulayan Kaymakcı, Rusya'nın başlattığı savaşı kınadığını da hatırlattı.
Savaşın Ukrayna tahılının dışarıya çıkarılması kadar, Rusya'dan gübre ihraç edilmesini de olumsuz etkilediğine dikkati çeken Kaymakcı, "AB gübre ihracatına yaptırım uygulamıyor. Ancak mesele yalnızca gübrenin ihraç edilmesi değil. Gemiler ve sigorta şirketleriyle ilgili. O nedenle belki Rusya'dan ve diğer tüm ülkelerden gübre ihracatını kolaylaştırmak için çalışmalıyız." değerlendirmesini yaptı.
- Türkiye'nin tarım sektörü ve AB ile ilişkiler
Kaymakcı, Türkiye'nin en büyük tarım ülkelerinden olduğuna işaret ederek aday ülke olarak AB'nin "Yeşil Mutabakatını" yakından takip ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin Avrupa'nın gıda güvenliğine, kapasitesi ve çeşitliliği ile önemli katkılar sunabileceğini kaydeden Kaymakcı, AB'nin Türkiye ile daha fazla diyalogda olmasının önemine dikkati çekti.
Kaymakcı, daha fazla anlayış ve iş birliği ile birçok sorunun aşılacağını belirterek "Eğer Türkiye AB'nin üyesi olmuş olsaydı bu savaş önlenecekti çünkü Batı'da eksik olan şey, caydırıcılık." ifadelerini kullandı.
- Czarneski'nin mesajları
AB Türkiye Dostluk Grubu Kurucusu ve Avrupa Parlamentosu Polonya Milletvekili Richard Czarneski de konferansın, geleceğin hep birlikte güvenlik altına alınmasını gerektiren önemli bir dönemde düzenlendiğine işaret etti.
Czarneski, küresel Kovid-19 salgını ve Ukrayna'daki savaşın, gıda güvenliğini garanti altına alma zorunluluğunu ortaya koyduğunu belirterek krizin kamu ve özel sektörün birlikte yapacağı taahhütlerle çözülebileceğini vurguladı.
Ukrayna'da olanların dünya düzenini doğrudan etkilediğine dikkati çeken Czarneski, Türkiye ile BM'nin başarılı çabalarıyla sağlanan tahıl koridoru anlaşmasının tonlarca buğdayın serbest kalarak dünya piyasasına ulaşmasını sağladığını ifade etti.