Pirinç üretiminde önemli yeri bulunan Kastamonu'nun Tosya ilçesinde çiftçiler, pirince dönüşen çeltiğin yetişmesi için büyük özveriyle çalışıyor.
Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 1926'da Türkiye'nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Tosya'da yaklaşık 9 bin dekar alanda çeltik ekimi yapılıyor.
Ilgaz Dağı'ndan gelen kar sularının karıştığı derelerle beslenen çeltik tarlalarında coğrafi işaret belgeli "Sarıkılçık" türünün yanı sıra Yaşar, Maratelli ve Osmancık pirinç çeşitleri de yetiştiriliyor.
Çeltik tarlalarında genellikle nisan ayının ilk günlerinde başlayan hazırlık süreci, bu yıl olumsuz hava şartları nedeniyle nisan ayının sonlarını buldu. Suyu daha kolay kontrol edebilmek için çeltik tarlalarını kare şeklinde hazırlayan çiftçiler, pullukla sürdükten sonra yabancı otlardan arındırıyor.
Çiftçiler, ramazan ayı olmasına rağmen bazen kürekle, bazen tırmıkla, bazen de traktörleriyle tarlasını ekime hazırlayıp tohumu ekerek, çeltiğin pirince dönüşüm yolculuğunu başlatıyor.
Bölgede çeltik ekiminde kadınlar da aktif rol alıyor. Suyla dolu tarlalarda dizlerine kadar çamurun içine giren kadınlar, tırmıklarla tarlaları temizliyor.
Tosya'da yılda ortalama 8 bin ton pirinç elde ediliyor.
Çeltiğin hasat olgunluğuna erişmesi 130 günü buluyor
Çevlik Köyü Muhtarı Mahir Sarı, AA muhabirine, köylerinde bin dekar alanda çeltik üretildiğini söyledi.
Kendisinin de yıllardır çeltik ektiğini dile getiren Sarı, "Ailece bu işi yapıyoruz. Yaklaşık 160 dönüm arazide çeltik ekimi yapıyoruz. Bu sene de çeltik ekimi ramazan ayına denk geldi, oruçlu oruçlu biraz zor oluyor ama Allah gücünü veriyor. Üretime devam ediyoruz." dedi.
Çeltik ekimi hakkında bilgi veren Sarı, "Önce tarlaları sürüyoruz, ardından su verip düzleme dediğimiz keşanı oluşturuyoruz. Tohumu attıktan sonra ilaç ve gübresini veriyoruz. Hasada kadar bakımını yapmaya devam ediyoruz. Çeltik, 120-130 günde yetişiyor. Bu süreç yetişene kadar devam ediyor." diye konuştu.
Çeltik üreticilerinden Mehmet Sarı ise köyünde 50 senedir çeltik üretimi yapıldığını anlatarak, "Ekimden sonra sık sık tarlalara gelerek suyu kontrol ediyoruz. Eylül ayına kadar bu süreç devam ediyor. Bu sene de ekim dönemi ramazana denk geldi, biraz zorlanıyoruz. Çeltik suyla üretiliyor, su içinde susuzluk çekiyoruz. Zorlanıyoruz ama üretmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Mehmet Taşpınar da 13 yaşından beri çeltik ektiğini belirterek, "Ramazanda elbet zor oluyor ama Allah inşallah emeğimizi zayi etmez. Çoluğun çocuğun rızkı bu. Pirincin zahmeti çok. 15 gün boyunca her gün iki defa başına geliyoruz. Kuru kalsa da olmuyor sulu kalsa da. Kuru kaldığı zaman kuruyor, su çok olduğunda boğuluyor." diye konuştu.
Emine Taşpınar ise kadınların çeltik tarlalarında yoğun şekilde çalıştığını vurgulayarak, "Bu işi soğukta, sıcakta ara vermeden yapıyoruz. Bu sene de ramazana denk geldi ama rızkımız için çalışıyoruz. Her işin zorluğu var ama pirinç her şeyden zor. Ben 56 yaşındayım, 12 yaşından beri bu işle uğraşıyorum." dedi