Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kavşağı'na atılan bomba nedeniyle şehit olan Özgür Gençer'in ağabeyi 15 Temmuz gazisi Şenol Gençer, 15 Temmuz'un "iradesine sahip çıkan bir milletin zaferi" olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Darbe girişiminin ilk saatlerinde Etimesgut Meydanı'na giden Şenol Gençer, aynı anlarda kardeşi Özgür Gençer'in zırhlı araçların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yöneldiğini telefonda bildirmesi üzerine kardeşinin yanına geçti.
Ülkeyi bölmek için milletin içine sızan üniformalı hainlerin kendi milletine kurşun sıktığına şahit olan Gençer, helikopterlerin taciz ateşine maruz kaldı. Gençer kardeşler ve alandaki diğer vatandaşlar, tankların geçişini engellemek için paletlerin arasına taş attı, tahta ve kalas koyarak bu araçların ilerlemesini engellemeye çalıştı.
Olayların yatıştığını düşünerek saat 04.00 sıralarında evine geçen Özgür Gençer, televizyonda darbecilerin halkın üzerine ateş açtığı haberleri izleyince yeniden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitti.
Burada, F-16'dan atılan bombanın yakınlarındaki aracın üzerine düşmesiyle Özgür Gençer şehit oldu, Şenol Gençer ise yaralandı.
"Hastaneye kadar kucağımda kardeşimin yarasına baskı yaptım"
FETÖ'cü pilotların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bulunduğu bölgeye bomba attığı anları ve yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Şenol Gençer, patlamanın ardından kendine gelmesiyle kardeşinin yanına gittiğini söyledi.
Gençer şöyle devam etti: "Yanına gittiğimde yerde yatıyordu. Bazı şeyler canımızı yaksa da o gecenin gerçekliğini milletimizin anlaması için bunları anlatmamız gerekiyor. Ben kardeşimin bağırsaklarının çıktığını gördüm. Kendi gömleğiyle baskı yaptım. 'Ambulans' diye bağırmaya çalıştım ama ambulansların geçişine izin vermiyorlar. Sivil bir beyaz minibüs geldi, bizi araca alıp hastaneye götürdüler. Hastaneye kadar kucağımda kardeşimin yarasına baskı yaptım. Acilden girerken doktorlara 'Bizde bir şey yok. Kardeşimi kurtarın.' diye bağırdım. 'Sen de yaralısın, yat sedyeye.' dediler. Ben yaralı olduğumun farkında değilim. O an kardeşimi son görüşüm oldu."
Gazi Gençer, kardeşinin gün boyu ameliyatta olduğunu düşündüğünü ancak hastaneye geldikten yarım saat sonra şehit olduğu haberini babaevinde aldığını anlattı.
- "Tanklar kime yol açmışsa kontrol onlardaydı"
O gecenin unutulmaması ve gelecek nesillere ibret olması gerektiğini belirten Gençer, bazı siyasilerin 15 Temmuz'u "kontrollü darbe" diyerek amacından saptırmaya çalıştığını söyledi. Gençer, "O tanklar kime yol açtıysa kontrol onların elindeydi. Sonra tabii kontrol milletin eline geçince olaylar onların kontrolünden çıktı, amaçlarına ulaşamadılar." dedi.
Darbe girişiminin ardından başlayan yargılamaları mahkeme salonlarında takip ettiğini aktaran Gençer şu değerlendirmelerde bulundu:
"O gece hiç yaşanmamış gibi darbeciler gözümüzün içine baka baka yalan söylediler. Sanki o F-16 uçaklarını biz kullandık, biz kendi kendimize bomba attık. Tanklarla kendi araçlarımızın, insanlarımızın üzerinden biz geçtik. Helikopterlerle kendi kendimize ateş ettik. Onlar hiçbir şey yapmamışlar, biz yapmışız. Ben isterdim ki birinci dereceden suça karışanlar idam edilsin ki ibret olsun, bir daha böyle bir şeye kalkışmasın hainler."
- "Her kesimden insanımız vardı"
Gelecek nesillere doğruların anlatılmasını, medyanın ve siyasetçilerin o geceyi gerçek, canlı şahitlerinden dinlemelerini beklediğini ifade eden Gençer şunları kaydetti:
"Bir kesim bize samimi, yakın davranıyor. Bir kesim de o gece meydanlara çıkanları 'siyasi gazi' olarak görüyor. Ben buna çok karşıyım, çünkü her kesimden insanımız vardı. Sonradan bazı algılara maruz kaldı ama o algıların yıkılması gerekir. Darbelerden çok çekti Türkiye. Bu açıdan düşünmelerini istiyorum. Sonuçta milli iradesine, devletine sahip çıkan bir milletiz. 15 Temmuz gazilerine her kesimin siyasi bir şey gözetmeden bakmasını istiyorum."