Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin karbon nötr ülke olma hedefini 2053 yılı olarak belirlediğini belirterek "Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı hayata geçirebilmek için kendi eylem planını kabul etti. Bu eylem planının en önemli kısmı finansmanla alakalı. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti kendi üzerine düşeni tabii ki yapacaktır, yapmaktadır." dedi.
Selçuk Kongre Merkezinde düzenlenen İklim Şurası'nın ikinci gününde, moderatörlüğünü yaptığı "Uluslararası Finansman" panelinde konuşan Kaymakcı, "iklim" denilince sürdürülebilir yeşil politikalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Doğru bir finansal regülasyona ihtiyaç olduğunu ifade eden Kaymakcı, bunun için de ülkelerin vereceği teşviklerin çok önemli olduğunu belirtti.
Kaymakcı, "Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Türkiye'nin iklim değişikliği ve emisyon konusunda tarihsel bir sorumluluğu yok. Bizim sorumluluğumuz yüzde 1'den daha düşük ama biz bu konuya şu anda Türkiye'de odaklanmak istiyoruz. Çünkü Türkiye en fazla kirletici ülkelerden olabilir. Çünkü Türkiye'nin büyümeye ve kalkınmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin 82 milyon artı mültecilerden oluşan bir nüfusu var. Onların da Türk toplumu üzerinde ve Türk şehirlerinde çevresel etkileri var. Dolayısıyla finansman bizim için çok önemli." ifadesini kullandı.
Bu konuda çalışma yürütüldüğüne değinen Kaymakcı, "Türkiye bir hedef koydu kendisine. Karbon nötr ülke olma hedefimiz 2053 yılı için belirlendi. Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı hayata geçirebilmek için kendi eylem planını kabul etti. Bu eylem planının en önemli kısmı finansmanla alakalı. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti kendi üzerine düşeni tabii ki yapacaktır, yapmaktadır." diye konuştu.
- Dünya Bankasının katkısı
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Auguste Tano Kouame de iklim finansmanının gündemin en önemli maddesi olduğunu vurguladı.
Gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanı ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100 milyar dolara ihtiyacı olduğunu aktaran Kouame şöyle konuştu:
"Bu hedefe ulaşmak için ülkeler ellerinden geleni yapacaktır. Bu 100 milyar dolarlık hedefe ulaşsak bile bu yeterli olmayacak. Burada bizim yeşil dönüşümü sağlayabilmek için belki trilyonlarca dolara ihtiyacımız var. Dünya Bankası, kalkınmakta olan ülkelere iklim dönüşümü için yılda 26 milyar dolar katkı yapmakta. Bu da bizim toplam finansmanımızın 3'te 2'sini oluşturuyor. Dünya Bankası kendi üzerine düşeni yapıyor. OECD üyesi olduğu için Türkiye'nin yeşil fonlara şu anda erişimi yok. Başlangıcından bu yana ülkelere verilen para yaklaşık 300 milyar dolar. Türkiye'nin yeşil dönüşümü için yılda 2 ila 4 milyar dolarlık bir paraya ihtiyacı var. Şu anda Türkiye'ye bunun sadece yarısı gelebiliyor."
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut ise kamu sektörünün yatırımlarının yanında özel sektörün de iklim konusunda yoğunlaşması gerektiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamasını memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Landrut, "Önümüzdeki 7 yıl için 100 milyar avro ayrıldı ve Türkiye de katılımcı ülkelerden biri, Türkiye'de imzaladı bu anlaşmayı. Bu çok önemli çünkü araştırma camiası Türkiye içerisinde kamuda da özel sektörde de Avrupalı ortaklarla bunu gerçekleştirebilir. Ülkeye özgü programlar değil. Burada çok daha geniş çaplı bir yaklaşım var ve Türkiye bunun bir parçası olabilir." şeklinde konuştu.