Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Çanakkale’nin, annelerin gencecik evlatlarının başlarını kınalayıp ‘vatana kurban olasın’ diyerek düğüne gider gibi gönderildiği er meydanı olduğuna vurgu yapan Başkan Kılca, “Çanakkale ruhu zamandan, mekândan müstesnadır. Çanakkale ruhu, birlik ve beraberlik ruhudur. Şanlı ecdadımızın bu fedakârlığı karşısında bugün bizlere düşen, bu toprakların kıymetini daha fazla bilmek, bunun önemini evlatlarımıza aktarmak ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaktır” dedi.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü dolayısıyla Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca bir mesaj yayımladı.
Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümünü millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla bir kez daha idrak ettiklerini belirten Başkan Hasan Kılca’nın mesajı şöyle: “Annelerin gencecik evlatlarının başlarını kınalayıp “vatana kurban olasın” diyerek düğüne gider gibi gönderildiği er meydanıdır Çanakkale. Bir devrin batıp bir devrin başladığı; kan deryasında asırlık destanın yazıldığı yerdir Çanakkale. Çanakkale, iki denizi birbirine bağlarken düşman tarafından kolay lokma sanılıp aksine küfrün küllerinin kaldığı yerdir. Çanakkale, bedenlerin değil ruhların çarpışarak; etin, kemiğin kurşunu tesirsiz kıldığı yerdir.Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un; ‘Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler, Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler. Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından, Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?’ diyerek iman gücünün küfrün tüm mühimmatları karşısında nasıl en tesirli silah olduğunu gözler önüne seriyor. Çanakkale’de verilen mücadele, varlık ve beka mücadelesiydi. Ordularımızı güçsüz zannedenler, gücün inançla geldiğini unuttular. Gücün ve hâkimiyetin geliştirdikleri savunma sistemlerinden olduğuna inananlar, ruhumuza işlemiş heyecanı ve serden geçsek yardan/vatandan geçmeyeceğimizi unuttular. Bu bakımdan Çanakkale Savaşı’ndan galibiyetle çıkacaklarını sananlar, evlerine hezimetle döndüler. Çanakkale’de yaşadıkları ağır mağlubiyeti de dönerken beraberlerinde götürmek zorunda kaldılar. Vatanımızın birlik ve bütünlüğünün “Allah’u Ekber” nidalarıyla perçinleştiği ölümün öldürüldüğü gündür o gün. 13’nde, 15’ndeki kınalı kuzular, arkalarına bakmayı dahi düşünmeden çıktılar yola. Can verdiler, can koydular devleri devirip devleştiler ve bu şanlı zaferi kanlarıyla yazdılar. Evet, belki Çanakkale’de ağır kayıplar verdik, nice evlatlar babasız, nice kadınlar dul kaldı ama o alnı pak ecdat sayesinde “vatan sağ” oldu. Elbette, Çanakkale Zaferi’nin dünya siyasetinde de önemli sonuçlar doğurduğunun altını da çizmek gerekiyor. Zira düşman güçlerinin Çanakkale Savaşı ile ilgili “Çanakkale’de Türklerle değil; Tanrı ile savaştık ve kaybettik” sözleri, savaşın boyutunun ve direnişin gücünün daha iyi anlaşılması bakımından son derece önemlidir.Şanlı ecdadımızın bu fedakârlığı karşısında bugün bizlere düşen, bu toprakların kıymetini daha fazla bilmek, bunun önemini evlatlarımıza aktarmak ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaktır. Çünkü Çanakkale ruhu zamandan, mekândan müstesnadır. Çanakkale ruhu, birlik ve beraberlik ruhudur. Aziz şehitlerimizin ruhu şad, makamları ali olsun. Bu yıl, dünya tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümünü yaşamanın verdiği gurur ve onurunu yaşıyoruz. Vatanı ve geleceği için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan milletimiz, tarih boyunca gurur kaynağı olan büyük zaferlere imza atarak canı pahasına verdiği mücadelesiyle başka milletlere de emsal olmuştur. Her biri kahramanlarımız olan ecdadımız, bundan tam 106 yıl önce biz rahat ve huzurlu yaşayalım diye bu vatanı kanla sulamıştır. 250.000 şehidimizin makamı âli olsun. Rabbim, bizleri ecdadının kıymetini bilen ve ülkesini en iyi şekilde temsil ederek daha hür ve müreffeh yarınların emanetçisi kılsın inşallah. Bu duygu ve düşüncelerle, bizlere bu büyük zaferin gururunu yaşatan ordumuzun her bir ferdini, vatanı uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Tüm dünyaya ders verir nitelikte kazandığımız bu zafer gençliğimizin ve geleceğimizin aydınlık meşalesi olsun.”